Serdar Kızık
Serdar Kızık serdarkizik@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bayramın Başka Çocukları!

21 Ağustos 2012 Salı
\n

\n

Bayram, asıl çocuklarındır.\n

\n

Babası hapiste, Denizin bayramı nasıl acaba?\n

\n

8 Ağustosta, Mustafa Balbayın İzmirdeki doğum gününde çekilen bir fotoğraf belleğimden gitmiyor.\n

\n

Güçlü, sarsıcı bir kare...\n

\n

Yaşından önce büyümek zorunda kalan çocuklardan Yağmur gülümsüyor fotoğrafta.\n

\n

Babalarının yokluğunu hissettirmemek için çırpınan annelerden Gülşah gülümsüyor.\n

\n

Vekillerine sahip çıkan CHP’li yöneticiler gülümsüyor...\n

\n

Umuda gülümseyiş onlarınki.\n

\n

Haklı olmanın, masumiyetin dışa yansıması...\n

\n

Ayrı karede 4 yaşındaki Deniz farklı bir gerçeklikle duruyor.\n

\n

Ne düşünüyor, neler hissediyor, anlamak güç, büyük bir giz, derin bir bilmece.\n

\n

Boşluğu ve bütün zamanları delip geçen bakışları kurşun gibi ağır.\n

\n

Bağır bağır, bağırmak istiyor insan.\n

\n

Gözbebeklerinde hayatın bütün soru işaretlerinin çengelleri asılmış sanki.\n

\n

Binlerce yazısında “demokrasi” demiş, teröre karşı çıkmış ama “terörist” diye hücreye atılan bir babanın oğlu Deniz için bayram acaba nedir ki?\n

\n

***\n

\n

Ne çare görmezsin, duymazsın...\n

\n

Orada kimse var mı?” haykırışı depremin altından gelmiyor, Silivri hücrelerinden yankılanıyor.\n

\n

Yankı, tek bir terör eylemiyle suçlanmayan, yazdıklarından, kitaplarından, haberlerinden ötürü hapse atılan Soner Yalçından...\n

\n

Mektup yazmıştı hani Sesimi duyan var mı?” diye hücreden.\n

\n

Sana değil, vicdan sahiplerine sesleniyor.\n

\n

Unutuluşa mahkûm edildim. Suçum büyük; düşünmek, gezmek, gazetecilik yapmak.\n

\n

... İddianamede, silah yok, bomba yok, cinayet yok, eylem yok. Mahkemede hâkimler bana sadece, O haberi neden yaptınız? veya O röportajı niye yayımladınız sorusunu yöneltti!\n

\n

İşte suçum bu: Soru sormak, gerçeği aramak, hakikati yazmak. Yani, mesleğimi yapmak...\n

\n

Türkiyedeki meslektaşlarım şeytani bir entrikayla hapse atıldığımı biliyor. Fakat büyük çoğunluğu, cezaevine gönderilmemek, işsiz kalmamak için korkup gerçeği yazamıyorlar.\n

\n

Bu sebeple ben de size bu mektubu yazıyorum.\n

\n

Benim ülkemde düşünce hâlâ kötülüğün simgesi olarak görülüyor. Düşünsel değerlere tutkuyla bağlı zihinlere sadece düşmanlık ediliyor; sahte delillerle hapse atılıyor...\n

\n

Sevgili dostlar, evet siz benim suç ortağımsınız! Sizi harekete geçirmeye çağırıyorum. Yalnız olmadığımı gösterin.\n

\n

Sessizliğe mahkûm edilişime son verin.\n

\n

Sesim olun, kalemim olun.\n

\n

Yıkın yalanlarla örtülü şu zindanın dört duvarını.\n

\n

Yoksa...\n

\n

Bu yine; toprağa, çiçeğe, ağaca ve en dayanılmazı 12 yaşındaki oğlumun kokusuna hasret; insani niteliklerimi kaybetmem için yoğun tecrit uygulanan cezaevindeki koğuşumda kendimle konuşmaya devam edeceğim:\n

\n

Kimse var mı orada?..\n

\n

Soner’in oğlunun bayramı nasıl geçiyor acaba?\n

\n

Ya Tuncay Özkanın kızı Nazlıcanın?\n

\n

Acaba ne patlatır kocaman bir insanlığın afyonunudiye babasının doğum gününde haykıran Nazlıcanın bayramı?\n

\n

Kumpas köşelerindeşimdi de vicdanlara oynuyorlardiye seslenen kara vicdan... \n

\n

Daha ağır ceza yok; müebbetlik mahkûmiyetleriniz, Denizlerin gözbebeklerindedir. \n

\n

Nazlıcanların haykırışlarında, haksız hukuksuz, sahte delillerle babalarını, annelerini hapse attığınız çocukların bayramlarında...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları