Serdar Kızık
Serdar Kızık serdarkizik@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Açmaza Bakar mısınız?

19 Ağustos 2014 Salı

Bunlar Türkiye’nin iyi günleri olabilir.
Yarın belirsiz, tehlikeli ve kaygı verici, şimdiden öngörülmeyen gelişmelere gebedir.
Çünkü Türkiye, siyasal İslamcı ve yeni Osmanlıcı zihniyet tarafından Ortadoğu’daki kanlı bataklığa bulaştırılmıştır bir kere.
Bu durumun geleceğe yönelik sonuçları olacaktır.
Ortadoğu’daki İslam Coğrafyası’nda din ve mezhep temelli oluşumlar, taraflar, çatışmalar kaygı veriyor.
Din, bir siyaset unsuru olarak kullanılıyor.
Dindarlar değil, dincilerin planıdır bu ve kuşkusuz Batılı egemen güçlerin eliyle yürütülmektedir.
Batı’nın operasyonuyla otoriter rejimlere yönelik geliştirilen ve sürdürülen “Arap Baharı”, daha baskıcı yönetimler kurmuştur.
Nasıl bir demokrasi hedefi ve nasıl bir baharsa, kan gölü, acı, gözyaşı, insanlık dışı manzaralar hâkimdir bu coğrafyaya.

***

Türkiye’deki iktidar zaman zaman hız kontrolü yapamasa da, Suriye ve Irak örneğinde çok belirgin olarak ortaya çıktığı gibi, siyasal İslamcılığı, mezhepçiliği ve son tahlilde Batı’nın istediklerini uygulamaktadır.
Erdoğan’ın esip gürlemesine aldırmayın!
Batı’dan Erdoğan iktidarına yönelik eleştirilere bakıp, küresel güçlerin koltuğa oturttuğu AKP ile arasında uzlaşmaz bir çelişki var sanılmasın.
Gösterilen beysbol sopası, Gezi eylemleri ve Erdoğan’ın tek adam yönetimine karşı başta ABD olmak üzere Batı’nın iktidara yönelik söylemleri bir tutarsızlık içermiyor.
Küresel güçler son kertede Türkiye’deki iktidardan, mızmızlansa da hoşnuttur. Batı’nın Ortadoğu coğrafyasında çıkarlar, çizilecek sınırlar, yeni paylaşımlar açısından Türkiye’deki AKP iktidarına bir yanıyla ihtiyacı vardır. Neden mi?

***

Alın Batı’nın IŞİD’e yönelik tavrını.
İnsanları topluca infaz eden, kafa kesen, ciğer söken, kadınlara tecavüz eden, onları cariye kılan kanlı terör örgütünü bu coğrafyada kim kurdu, kim besledi, kim destekledi?
Küresel güçler, kendi başaramadıklarını “Bizim İsrail’le işimiz yok” diyen İslamcı örgüte havale ettiler ve belirli aşamaları sağladılar.
Şimdi IŞİD’i terör örgütü ilan edip bombalıyorlar.
Karadan PYD, havadan üç beş ABD uçağının müdahalesiyle Musul Barajı IŞİD’in elinden geri alındı.
Nasıl bomba ama? Anımsayın ABD Irak işgalinde yüzlerce uçak ve tonlarca bomba kullanmıştı.
Şimdi ne oluyor? Birkaç uçakla sınırlı müdahale.
Sözüm ona, Ezidiler ve Hıristiyanları koruma adına bu bombalama!
Peki, IŞİD’in Musul’u ele geçirdiği, Şii camilerini, kiliseleri yakıp yıktığı dönemde niye olmamıştı bu müdahale?
Anlaşılan o ki küresel güçlerin, egemenlerin taktik ve stratejileriyle belirleniyor, sınırlanıyor bölgedeki durum...
Bundan ötürü Musul Konsolosluğu görevlilerini rehin tutan, bir yanıyla AKP’yi teslim alan IŞİD’e, insanlık dışı katliamlarına karşın “terör örgütü” diyemiyor Türkiye.
Neymiş Erdoğan’ın atayacağı müstakbel başbakana göre kanlı örgüt?
IŞİD öfkeyle bir tehdit... Radikal, terörize gibi bir yapı olarak görülebilir ama katılanlar arasında Türkler, Araplar, Kürtler vardır...”
Üstelik şunun şurasında bir hafta önce, kendisini halife ilan eden IŞİD lideri Bağdadi, Erdoğan’ı ve Türkiye’yi açıkça düşman ilan etmişken...
Çaresizliğe ve açmaza bakar mısınız?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları