Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kırmızı Ette Yaşanan Sıkıntı
Türkiye’de nüfusun önemli bir bölümünün gelirinin düşük olması, et tüketimine Cumhuriyetin kuruluşundan beri olumsuz yansımaktadır. 2010’a girerken tüketici hâlâ fiyatlardan dolayı etin yanına yaklaşamazken üretici de et fiyatlarının kendisini mutlu edemediğinden şikâyetçidir. Özellikle 80 sonrası izlenen yanlış tarım politikaları, hayvancılığı da sürdürülebilirliğin aksine iflasa sürüklemiştir. İngiltere, Danimarka gibi AB ülkelerinde sağlıklı, kaliteli etler uygun fiyatlarla tüketiciyle buluşurken Türkiye’de mevcut durum, maliyet enflasyonuyla fiyat kıskacına kilitlenmiştir. Rakamlarla açıklamak gerekirse Türkiye’de kişi başına düşen et tüketimi 25 kg iken Avrupa ülkelerinde deli dana korkusuna rağmen kişi başına düşen tüketim 105 kg civarında. Aradaki bu uçurumun sebeplerinden en önemlisi gelir dağılımındaki adaletsizlik ve üretim yetersizliğidir.
Son 10 yılda kırmızı et üretimi azaldı
Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türkiye’nin kırmızı et tüketiminin birçok ülkeye göre çok düşük olduğuna dikkat çekerek, halkımızın kırmızı et ve et ürünlerine ulaşamadığından et ürünleri yerine makarna ve pirince yöneldiğini belirtti. FAO verilerine göre dünyada 1990 yılına göre 2009 yılında kırmızı et üretimi yüzde 16 arttı, Türkiye’de ise yüzde 13.7 azaldı. Et tüketiminde sınıfta kalan Türkiye, kırmızı et tüketiminde bugünkü rakamlarla üçüncü dünya ülkelerinin bile gerisinde. Kişi başına düşen kırmızı et tüketimi Amerika’da 90 kg, Avrupa’da yaşlı nüfusa rağmen 60 kg; İran, Irak, Ermenistan, Ukrayna gibi üçüncü dünya ülkelerinde 45 kg. Türkiye’de ise bu rakam 10 ila 25 kg arasında değişiyor. Hayvancılıkta uygulanan yanlış politikalar (Et Balık Kurumu’nun, SEK’in kapatılması) et tüketimini azaltmanın yanı sıra kırmızı ette hileleri, yolsuzlukları da beraberinde getirmiştir. Kesik ette marinasyon adı altında birtakım kimyasallarla (Zarten, Bradmix) etin hacminin ve ağırlığının büyütüldüğünü, bunun da kanserojen etki yaptığını, çiftliklerdeki hayvanların kısa sürede kilo alması için de çeşitli usulsüz yem ve besleme teknikleriyle, hormonlarla vb. gibi yöntemlerle sağlıksız verim artışı sağlandığını basından takip ediyoruz.
Kırmızı et fiyatları neden artıyor?
Veteriner Hekimler Odası kırmızı et fiyatlarının, besicilikte kullanılan girdi fiyatlarının yüksek olmasından dolayı kesimlik hayvan sayısının azalmasıyla üretimin tüketimi karşılayamadığından arttığını kısaca ifade ediyor. TÜİK verilerine göre 2009 yılının ilk 6 aylık döneminde, 2008 yılının ilk 6 aylık dönemine göre et ve sakatat ithalatı yüzde 55.9 artmıştır. Bu normal olmayan artış hayvancılığımıza ve dolayısıyla ülke ekonomisine ciddi zararlar vermektedir. Günümüzde hayvansal ürünlerin tüketiciye sunulan satış fiyatları ile üreticilere olan yansımalarının doğru orantılı olmaması, zaten zor ve emek isteyen bir iş olan hayvancılığa ilgiyi özellikle 80’li yıllardan sonra giderek azaltmıştır. 80 ortalarında uygulanmaya başlayan serbest pazar politikaları sonucu ette ithalat dönemi başladığından, Türk hayvancılığı onarılamaz yaralar almıştır. Et Balık Kurumu, SEK, yem sanayii kuruluşları gibi tarımsal kuruluşların özelleştirilmesi ve kapatılmasıyla Türkiye’de hayvancılık daha da gerilemiştir. Bu dönemlerde hayvan üretimi ve hayvansal ürünlerin üretimine verilen teşviklere de son verilmesiyle hayvancılığa olan ilgi daha da azalmıştır. Hayvancılığa olan ilginin azalmasındaki bir diğer etken meraların yok edilmesidir. Çayır ve mera alanlarımız 21 milyon hektardan 12 milyon hektara düşmüştür. Özellikle son birkaç yıldır et sektöründe meydana gelen ciddi sorunlarla birlikte var olan temel yapısal sorunlar, yaşanan fiyat artışlarına sebep oldu. Mevcut durumun düzeltilmesi için ivedilikle yem fiyatlarına destek arttırılmalı, kaçak hayvan giriş çıkışı durdurulmalı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı aracılığıyla süt kuzusu ve danaların erken kesimi engellenmeli, fiyat artışlarını durdurmak için canlı ve kesik et ithalatı kesinlikle düşünülmemelidir. Verim artışı için ise yerli damızlık ırkların ıslahı ve geliştirilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca diğer temel gıdalarda olduğu gibi kırmızı ette de KDV oranını yüzde 8’den yüzde 1’e tekrar çekmek, kaçakçılık ve kayıt dışılığın önüne geçilmesine yardımcı olacaktır. Nesillerimizin sağlıklı devamı ve kaliteli, sürdürülebilir bir yaşam için yeterli kırmızı et tüketimi olmazsa olmazdır.
sadik.celik@keyveni.com.tr
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Özel görüşmenin ayrıntılarını açıkladı!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi