Sadık Çelik
Sadık Çelik sadik.celik.gorus@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hububat fiyatlarındaki tırmanış

21 Ağustos 2010 Cumartesi

Dünyanın üçüncü büyük buğday ihracatçısı olan Rusya, iç stoklarını koruyabilmek amacıyla 15 Ağustos 2010’da buğdaya ihracat yasağı getirmiştir. Bu durum dünyada ve Türkiye’de buğdayın stratejik önemini bir kez daha hatırlattı. Ülkemizde en başta yoksul ve dar gelirli insanlarımızın temel besin maddesi olan buğday ekimini bu bağlamda yakın plana aldığımızda 1990-2002 yılları arasındaki buğday ekim alanında herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen, 2002 yılından sonraki dönemlerde buğday ekim alanında azalma görülmüştür. 2002 yılında 9 milyon 300 bin hektar olan buğday ekim alanı 2008 yılına gelindiğinde 1 milyon 200 bin hektar azalarak 8 milyon 90 bin hektara düşmüştür. 2002’de 19.5 milyon ton olan buğday üretimi, 2008 yılına gelindiğinde 1 milyon 722 bin ton azalarak 17 milyon 782 bin tona gerilemiştir. Buna karşın Türkiye’nin 2000 yılında nüfusu 67 milyon 803 bin 927 iken 2009 yılı sonunda nüfusumuz 72 milyon 561 bin 312’ye çıkmıştır.

Nüfusta aynı yıllar arasındaki yüzde 6.5 artış oranı dikkate alındığında buğday üretiminin de artışı karşılayabilmesi için aynı oranda artarak 19.5 milyon tondan 20 milyon 767 bin 500 tona çıkması gerekirken Türkiye’nin 2010 buğday rekoltesi yaklaşık 17 milyon tonda kalacağı beklenmektedir, ancak ülkemizin ihtiyacı olan buğday 19 milyon ton, açık ise 2 milyon tondur; bu açığın da dünya emtia piyasalarından karşılanma zorunluluğu vardır. Türkiye de en fazla tüketilen gıda maddesi ekmektir. “Kişi başı günlük kalori ihtiyacının yüzde 40’ı sadece ekmekten karşılanmaktadır. Alt gelir gruplarında ise bu oran yüzde 70’lere kadar çıkmaktadır.” Hal böyle olunca buğday üretimini arttırıcı politikalar ülkemiz için önem arz etmektedir. Çünkü “TÜİK verilerine göre ülkemizde 18 milyon yoksul, 1 milyon da açlık sınırında yaşayan yurttaşımız bulunmaktadır.” Buğdayda uygulanan yanlış fiyat ve tarım politikaları ile yapısal sorunlar sonucunda yukarıda verdiğimiz rakamlardan da anlaşılacağı üzere çiftçiler buğday üretiminden çekilmişlerdir. Yine “TÜİK” verilerine göre “1 milyon hektar” alanda buğday ekilmiyor. Bunun 500 bin hektarı çiftçiler tarafından ya terk edildi ya da hiç ekilmiyor. Kalan 500 bin hektarda ise çiftçi buğday ekiminden vazgeçerek başka ürüne yönelmiştir. Bilindiği üzere ülkemizde her 1 milyon hektar araziden ortalama 2 milyon tonun üzerinde buğday elde edildiğini dikkate aldığımızda; tarımımızı ve çiftçimizi “AB ve ABD” oranında destekleyebilsek, çiftçiye ürünün maliyetinin altında taban fiyatlar belirlemesek, çiftçi buğday ekiminden vazgeçmeyecek; Türkiye buğday konusunda kendisine yeterli olabileceğinin de ötesinde ihracatçı bir ülke olacaktır. 2010 hasat döneminde yaşanan yağışlardan dolayı buğdayda ciddi kalite kaybı da söz konusu olduğundan, ekmeklik buğdayın önemli bir bölümü de hayvan yemliği olmuştur. Bunu da hesaba kattığımızda buğdayda sorun yaşanacağı açık şekilde görülecektir. Dünyanın en büyük buğday, arpa üreticilerinden “Rusya’da son 130 yılın en şiddetli sıcakların yol açtığı yangınlar ve kuraklık; Çin, Hindistan ve Pakistan’da yaşanan sel felaketlerinin” hububat ürünlerinin ekili olduğu alanlara büyük zarar vermesi nedeniyle Rusya’nın 15 Ağustos 2010’dan yıl sonuna kadar buğday ihracatına yasak getirecek olması; hatta Kazakistan’dan 2.2 milyon ton buğday ithal edeceğini açıklaması; şiddetli kuraklık nedeniyle Ukrayna’nın buğday ihracatını eylül-aralık döneminde 1.5 tonla sınırlaması; Kazakistan’ın da aynı nedenlerle benzer tedbirler alacak olmasını bahane eden küresel oyuncular dünya emtia piyasalarında hububat fiyatlarını daha da spekülatif olarak yükseltmektedirler. Türkiye’nin ihtiyacı olan 2 milyon ton üzeri buğday açığı ve dünya emtia piyasalarındaki gelişmelerden buğdayda sorun yaşayacağımız anlaşılmasına rağmen, Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehti Eker’in basına, ‘‘Türkiye’de buğday üretiminde herhangi bir sıkıntı yok’’ diyerek tepkilere neden olan açıklaması yerine, bakanlığın gerçekleri görüp gerekli tedbirler alarak üretici ve tüketicileri koruması gerekir.

sadik.celik@keyveni.com.tr



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları