Sadık Çelik
Sadık Çelik sadik.celik.gorus@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çocuğunuzu 'enfes' kitaplardan sakının

27 Ekim 2012 Cumartesi

10 ila 13 yaş arasındaki çocukların körpecik beyinlerine işlenen bu yepyeni! bilgiler arasında Albert Einstein’ın iletişim özründen, pasaklı bir Yahudi kimliğinden, Freud’un sapıklığına, Afife Jale’ye tiyatroculuğa merak salmasının cezası olarak mahallede “aşufte” gözüyle bakılmasından, Darwin’in evrim teorisinin çocukken kendisine maymun denmesine dayandığı görüşüne kadar tarihin arka sokaklarına dair ne kadar küçük düşürücü, hakaretvari hurafe varsa hepsi bu kitaba sığdırılmış.

Kitabın sayfalarından yalan, çarpıtma ve nefret akıyor adeta. Hıristiyan, Yahudi, Ermeni ya da sol aşağılamaları, kindar bir neslin temellerini atmak üzere kinle yazılmış sözcükler olarak sayfalarda zuhur ediyor.

Maltepe Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından hazırlanan kitap bu haliyle, inceleyenlerin de kendi dünya görüşleriyle uyuştuğu için olsa gerek, hiçbir engele takılmadan Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü onayından geçiyor.

Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürü kendini nasıl savunuyor dersiniz? Kitapların içeriğini okumadığını söyleyerek. Zaten “okumadığımız” için, ilgilenmediğimiz, bilmediğimiz, umursamadığımız için bu kadar kolay oynanıyor kitaplarımızla da, dünya tarihiyle de, bilimle ve insanlık değerleriyle de. Ve bu ayrımcı, ırkçı, nefret dolu, şiddet içeren, çağdışı ve bilimdışı zihniyet böylesine kolaylıkla ulaşabiliyor çocuklarımıza. 

Nefret suçunu gündeme getirmenin ve bununla savaşmanın gerekliliğine dair söylemlerin moda ve ancak tam aksi davranışların yaygın olduğu günümüzde, Maltepe’de dağıtılan kitapları “incelemekten” öteye gidemeyecek oluşumuz, konunun bu şekilde üzerinin örtüleceği gerçeği ise enfes olduğu kadar acı verici de...

 

Lösemili hastalar ilaç bulamıyor

Lösemi hastaları için ekmek-su anlamına gelen, hayati önem taşıyan Purinethol isimli ilacın temini geçtiğimiz Mayıs ayından beri problemli. İlacın fiyatıyla ilgili yaşanan sıkıntı yüzünden eczanelerde bu ilacı bulmak mümkün değil. Sonuçta ilacı karaborsadan normal fiyatından 30-40 kat fazlasına, o da bulurlarsa, satın almak zorunda kalan çaresiz hasta yakınları isyan ediyor.

Hastalığın tekrar nüksetmemesi için zaruri olan, Mayıs ayına kadar 7 lira 90 kuruşa satılan ilacı 500 liraya da olsa karaborsada bulamamak, bin bir zorlukla karaborsada bulunan ilaca güvenememek, sahte olmasından şüphe etmek, başta, çocukları lösemiyle savaşan anne babaları çıldırmanın eşiğine getiriyor.

Kızının, oğlunun ya da sevdiği başka bir yakınının hayatta kalabilmesi için ihtiyaç duyduğu ilacı bulamamanın ve onu kaybetme düşüncesinin korkunç ağırlığı insanların ruhsal sağlıklarını bozmaya yetiyor.   

 

Kurban Bayramı mı?

Hemen yanı başımızda siyasi güç savaşları uğruna masum çocuklar, kadınlar, insanlar ölmeye, büyük iktidar oyunları uğruna kurban verilmeye devam ediyor. Cezaevlerinde açlık grevi yapan yüzlerce insan, biz “bu nasıl hak talep etme”, “ne halleri varsa görsünler” desek de, talepleri ve inançları uğruna kendilerini kurban ediyor.

Çocuklarımızı eğitim sistemlerine, eşlerimizi, kızlarımızı vahşi cinayetlere, işçilerimizi ihmalkârlıklar zincirlerine, gazetecilerimizi düşüncelerine, kalemlerine kurban veriyoruz. 
Demokrasiyi, özgürlükleri, insan haklarını, eşitliği, çağdaşlığı…

Kültürü, sanatı, bilgiyi, görgüyü…
Çevreyi, doğayı, yeşili, sağlığı…
Anlayışı, saygıyı, şefkati, insan sevgisini. Hepsini kırban ediyoruz.
Ne uğruna?

Bir gün Kurban Bayramları’nın gerçek anlamda huzur, barış, merhamet ve insanlık sevgisiyle kutlanmasını diliyor ve bu dileklerle birlikte iyi bayramlar diyoruz. Bu yıl Kurban Bayramı’yla birleşen Cumhuriyet Bayramı’mızı da aynı içten dileklerle kutluyoruz.

sadik.celik.gorus@gmail.com



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları