Perihan Ergun

Yalan Dolanla Kurtulmak

20 Şubat 2014 Perşembe

Demokrasiyle yönetilen halkın gereksinmelerinden sorumlu yönetimler, başta ekonomi düzenini sağlayabileceği çalışma olasılıklarıyla giderek sağlık, eğitim ve adaleti öngörmezse halkının güven ve saygısını kazanamaz. Bunlara ek olarak eğitim yoluyla insanına çok küçük yaşlarından başlayarak doğal hayatın ürünü olan doğayla evcil ve yaban hayatı simgeleyen yaratıkları sevip korumayı da sağlayabilirse o ülke uygar ve saygıdeğer durumu yansıtabilir. Böylece huzurlu bir toplum oluşturulur. Bu olasılıkların tüm koşulları yurdumuzda var olduğu halde 1923’te başlayan 27 yıllık zaman içinde Atatürk ve İsmet İnönü hükümetlerince yapılanlar giderek engellenmemiş olsaydı bugün tüm ilericilik iddiasında olan ülkeleri geride bırakmış olacaktık. O günlere kader Tanzimat dönemindeki yaptırımların dışında savaşlar ve iç çatışmalarla harap düşmüş olan ülkemize o kısa süre içinde tüm kalkınma işleriyle yüz ağartıcı ürünler verilmişti. Her ne kadar AKP iktidarınca bunlar yok sayılarak her şeyi kendilerinin yaptığını söyleseler de eğitimden yoksun bırakılan Anadolu insanımıza milli eğitim ve öğretimi sağlayan tek örnek Eğitim Enstitüleri inkârların cevabıdır. Yazık ki 50’li yıllarda DP iktidarınca, köylümüz aydınlanarak onları maraba sayan köy ağalarının esaretinden kurtulmak isteyecekleri telaşıyla o ışık saçan kurumların 18’i birden kapatılarak Anadolu’nun ışıkları söndürüldü. Oysa İsrail devleti kurulur kurulmaz bu sistemi eğitimin temel yaptırımı saymış ve hemen uygulamış. Bunu bir gezi programı içinde oraya uğrandığında gözlerimle gördüm. Türkiye’den oraya göçen Musevilerden de methiyelerini dinledim.

***

Bize gelince; iki binli yılların başına değin geçmiş iktidarların hatalarını yadsıyan seçmenlerimizin yarısınca iktidara getirilen AKP ne kadar övünse de yönetimde dış güçlerin, özellikle de ABD’nin istemleri doğrultusunda hareket ettiği için 10 yılda ülkeyi açmazlara sürükleyici duruma getirmiştir. Yaradan’ın bizlere bahşettiği verimli topraklarımızın çalışanlarından zirai yardımları keserek veya çok ağır ödeme koşulları getirerek kendi ürünlerimizden yararlanma yerine ithalata muhtaç hale gelmemize neden olma yolunu seçmiştir. Aralıksız resmi açılışları hudutsuz giderlerle, miting haline getirerek, milletin gözünü boyamayı iş edinmiştir. Bu yaptırımların içinde tek gerçeğe yakın olanlar Ulaştırma ve Denizcilik Bakanlığı’nınkidir.
Bir de Sayın Başbakan’ın birçok uyarılara karşın “Tek Adam”lığa sımsıkı sarılarak kendisine karşıt düşüncede olanları susturmak amacıyla özel mahkemeleri oluşturup altı yılı aşan Ergenekon, Balyoz, Casusluk ve daha birçok hukukun yok sayıldığı davalarla Türk ordusunun değerli komutanlarıyla bilim insanlarını, yanlış işlemlerini topluma yansıtan yazarlarla gazetecileri, başlangıçta “Ben bu davaların savcısıyım diyerek yıllardır zindanlarda tuttururken hiç vicdanı sızlamadı. 17 Aralık operasyonuyla ortaya dökülen kötü kokulardan sıyrılabilmek için o davaların danışmanının tanımıyla “kumpas” olduğuna sarılıverdi. Şimdi 30 Mart yerel seçiminde partisinin oylarını düşürmemek için yukarıda değindiğim gibi meydan mitingleriyle durumu kurtarma çabasında.

***

Sosyal çalışmalarım ve yaşımın getirdiği deneyimlerle ülkemizin gittikçe kararan ufkunun ancak ve ancak Atatürk’te birleşmeyle tekrar aydınlanabileceğine inanıyorum. Bunda başta ana muhalefet CHP olmak üzere tüm muhalefetin meydanlara çıkarak, halka inerek gerçekleri var güçleriyle anlatması ön görevleri olmalıdır. Öyle haftada bir gün kürsülerden kendi gruplarına nutuk atmalarla amaca ulaşılamaz. Halkımızın çoğunluğu ekonomik ve toplumsal cendere içinde. Onların arasına girerek mevcut programlarıyla sorunlarının çarelerini anlatarak bilgilendirmeli ve kendilerine güven duymalarını sağlamalıdırlar. Çünkü çevremdekilere sohbet niteliğiyle bunları anlatmaya çalışırken “doğru söylüyorsunuz da bunlardan kurtulabilmek için kime oy vermeliyiz ki” diye cevap aldığımda muhalefete büyük çabalar düştüğünü gözle görülür, elle tutulurcasına görüyorum. Sizlerin de görmenizi istiyorum.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Torbadan Öcü Çıktı 18 Eylül 2014

Günün Köşe Yazıları