Öztin Akgüç

Yeni yıl beklentileri

30 Aralık 2020 Çarşamba

Her yeni yıla girerken geçmiş yılın hesaplaşması, değerlendirilmesi yapılırken; yeni yıla ilişkin umutlar, dilekler açıklanır. Dileklerin, beklentilerin, umutların, yeni yılın defolu olarak nitelendirilen 2020 yılından daha iyi olması dileğinin, kişisel, toplumsal, küresel, ussal nedenleri, dayanakları olmalıdır.

Geçmekte olan yılda ülkemizde doğa, çevre mi korundu; siyasal yapı, düzen, yıllanmış başarısız politikacılar mı değişti; bürokrasiye liyakat, kamu yararı gözetme güdüsü mü egemen oldu; yargıya güven mi arttı, üniversitelerimiz bilim insanı mı yetiştirmeye başladı; eğitim düzeyimiz mi yükseldi; toplumdaki kısırdöngüler mi kırıldı; tersine ayrım süreci, iyinin kötüyü elediği döngüye mi dönüştü; geleceğe ümitle bakabileceğimiz ne gibi olumlu gelişmeler oldu?

Maden arama, altın çıkarma, HES yatırımı, villa, saray yapımı, toprak rantı yaratma uğruna doğa daha fazla yıkıma uğradı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, keyfi uygulamalarla otokratlaştı. Yıllanmış politikacılar, başarısızlıklarına karşın konumlarını daha da güçlendirdi. Atamalarda; itaat, biat, sadakat, partizanlık, etik değerleri önemsememe gibi “nitelikler” arandı, savurganlık, yolsuzluklar önlenemedi, yargı, yürütmenin güdümüne girerek güveni tümüyle yitirdi, eğitimin kalitesi daha da düştü, üniversiteler, akademik unvanlarına karşın yeterli eğitim aldıkları kuşkulu, bilime katkısı olmayan, çoğu tek otorite tarafından atanmış yöneticilerin elinde kaldı. Özerklik, bilimsellik tümüyle yitirildi. Slogan, tweet atma, övünme, övgü düzdürme, rakamları makyajlama dışında ülke ne kazandı!

Ekonomide; gerçek üretken yatırımlar azaldı; işsizlik arttı, işletmelerin bir bölümü faaliyetlerini sonlandırdı; enflasyon kontrol altına alınamadı; kişi başına gelir azalarak yoksulluk yaygınlaştı. Reel sektörde olumlu gelişme olmazken, finans sektöründe de riskler arttı. Makyajlı tablolar, gerçeği ancak belli bir noktaya kadar örtebileceğinden, bankaların, özel sektörün finansal sorunları, izleyen yılda daha netleşecek, büyük olasılıkla kopmalar yaşanacaktır. Bütçe ve cari işlemler açıkları büyüdü; dış finansman sağlanamadığından açığın fonlanması, kuru koruma girişimi, TCMB’nin, rezervinin önemli bölümünün yitirilmesine yol açtı, bir bölümü yitirildi. Bankanın rezervi, döviz yükümlülüğünü karşılayacak yeterli düzeyde olmadığından TCMB, yeni yıla daha da bozulmuş bir bilançoyla girmektedir. TCMB’nin TÜFE bazlı reel kur endeksinin 60.55’e değin gerilemesi, TL’nin değer yitirdiğini göstermekte; devalüasyona karşın dış denge sağlanamamış olarak da yeni yıla girilmektedir. Aralık ayında döviz kurunun görece istikrar kazanmasını, BİST endeksinin yükseliş görüntüsünü ihtiyatla yorumlamak gerekir. Kurun düşük, hisse senetleri değerinin yüksek olması, bilanço makyajına uygun işlemlerdir. İzlenen yılda kur ve endeksteki gelişmeler gerçek durumu gösterecektir. Yeni yıla yalnız siyaset, kamu yönetimi, eğitim, sağlık açılarından değil, ekonomik olarak daha da olumsuz koşullarla girmekteyiz.

Dünya geneli de yeni yıla; 2020 yılına girişe kıyasla daha olumsuz koşullarla, gelişmelerle girmektedir. Temkinli karşılanması gereken rakamlara göre virüs vaka sayısının 80 milyonu aşması, ölüm sayısının da 1.8 milyona yaklaşması; kısıtlamaların, karantinanın, eve kapanmaların, sokağa çıkma yasaklarının sürmesi, virüsün henüz kontrol altına alınamadığını göstermektedir. Virüsün, toplumsal yaşama, ekonomiye olumsuz etkileri yeni yılda da sürecektir. 2007-8 krizinin etkileri giderilememiş iken virüsün etkisinin eklenmesi, ekonomik koşulları daha da ağırlaştırmıştır. Kapitalist gelir düzeyi görece yüksek ülkeler, neoliberal ekonomi politikasıyla, parasal genişleme, negatif reel faiz uygulaması, ucuz kredi ve varlık alım programlarıyla, büyük şirketleri kurtarma yoluyla krizden çıkışı kovalarken, virüs etkisiyle bu önlemlere, teşvik, yardım, destek içeren maliye politikasını da eklemişlerdir. Önlemlere karşın ekonomide canlanma yaratılamamış, deflasyona sürüklenmemek için hedeflenen yüzde 2 düzeyinde enflasyon dahi yaratılamamıştır. Genişletici para ve maliye politikalarının bırakacağı tortunun temizlenmesi de zaman alacaktır. Yalnız ülkemiz değil, dünya geneli de bir önceki yıla göre daha elverişsiz koşullarla yeni yıla girmektedir.

Zaman, fiziki olarak kompartımanlara, dilimlere ayrılma olanağı olmayan bir süreç olduğundan; geçmişi fiilen kapatarak, geçmişten arınarak yeni bir başlangıç olanağı yoktur. Mevcut koşullar geleceği de etkileyecektir. Koşullar ağırlaşırken iyimser beklentilerin ussal bir yönü olmalıdır. Yeni yıl için en gerçekçi beklenti, gelenin gideni aratmaması olsa da herkesin daha mutlu ve sağlıklı bir yıl yaşaması, en içten dileğimizdir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Canlı duygusallığı 3 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları