Öztin Akgüç

Stag değil slumpflasyon

11 Eylül 2024 Çarşamba

Enflasyonla ilgili iktisat yazımında stagflasyon, hiper enflasyon terimlerinden farklı, yaygın örneği olmadığı için daha az kullanılan bir terim de slumpflasyondur. Çöküntü içinde enflasyon, slumpflasyon.

Günümüzde ülkede yaşanan enflasyonun öncekilerinden farklı olduğu gözlemlenmekte. Nedeninin sosyolojik olduğu ileri sürülmekte, ekonominin stagflasyona sürüklendiği de öngörülmektedir.

İngilizce durgunluk (stagnant) sözcüğünden türetilen stagflasyon, ekonomide durgunluk, duraklama ile birlikte enflasyon anlamında kullanılmaktadır.

Günümüzde ülkede yaşanan ekonomik olay, durgunluğun ötesinde konkordato talepleri, bankalarda tahsili gecikmiş, takipteki alacakları, protesto edilen çek, senet tutarı artmakta, banka kârları nominal olarak dahi azalmaktadır. Göstergeler ekonomide finansal istikrarsızlığın, çöküntünün başladığını ve bulaşma etkisiyle (spillover) yaygınlaşacağı yönündedir. Başarı olarak gösterilen dış ticaret açığının daralması dahi, olumlu değil olumsuz bir göstergesidir. Daralma ihracat artışından değil, ithalat azalışından kaynaklandığı için olumsuz göstergedir. Dış alım talebinin azalması ihracat çıkışlı büyüme stratejisi izleyen bir ekonomi için en azından sorun göstergesidir. Ekonomide güven indeksinin gerilemesiyle beraber imalat PMI (purchasing managenrs’ index-satın alma yöneticileri indeksi) de gerilemektedir. Güven ve PMI indekslerinin düşen eğilimi, sorunun ağırlaşmakta olduğunun göstergesidir. Firmaların konkordato taleplerinin artması ve uygulamanın doğuracağı sonuçları da dikkate almak gerekir.

Konkordato, borçlunun yükümlülüklerini hafifletmek için borçlarının yeniden yapılandırılması anlaşmasıdır. Konkordato ile alacaklıların alacaklarının bir bölümünden vazgeçmeleri “indirim konkordatosu”, yeni bir vadeye bağlanması “vade konkordatosu” olarak tanımlanmaktadır.

Borçlu ve alacaklılar, icra mahkemesine konkordato talebinde bulunabilirler. Kararı icra mahkemesi verir. Tanınan mühlet (süre) içinde borçlu aleyhine Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun (6183 sayılı) dahil takip yapılamaz, başlamış takip de durur, ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, rehinli malın satışı yapılmaz, rehinle teminat altına alınmış her türlü alacağa faiz işlemesi durur. Konkordatonun yaygınlaşmasının bulaşıcı etkisi vardır. Alacağını tahsil edemeyen firmalar, kurumlar, kişiler de yükümlülüklerini zamanında yerine getiremez, finansal istikrarsızlık derinleşir. Panikler başlar, çözüm giderek zorlaşır.

Ekonominin bu derekeye düşmesinde büyük payı olan yandaş özel sektör, konkordatonun yalnız kamu alacakları ve banka kredileriyle sınırlı tutularak, konkordatonun finansal yükünün de halkın sırtına yüklenmesini önermektedir.

İzlenen, halkı giderek yoksullaştıran dezenflasyon politikasıyla emekli, emekçi, sabit gelirlilerin, reel gelirleri tüketimi azalırken, finansal yükümlülüklerinin artması sonucu hane halkının “finansal yükümlülük/gelir” oranı da yükselmektedir. Oranın yükselmesi, gelecekte borç ödemede temerrüde düşmeye, gecikmelere yol açacak, tahsili geçmiş, takipteki alacakların artışı, bankaları da finansal zorluğa sokacaktır.

TÜİK etkisiyle enflasyon hızı yavaşlamış görülse de zor günler geçmişte kalmıyor, başlıyor.

Başarısız yönetim, sosyal yapıyı, kurumları da bozuyor, ülkede adeta bir sömürge düzeni kuruluyor, AKP’nin Cumhur İttifakı’nın yeni anayasa konusundaki acilliğine, ekonomik çöküntü, süreğenleşen enflasyon açısından da bakmak gerekir. Slumpflasyon iktidarın gidişini de hızlandırır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları