Öztin Akgüç

Sorun eğitimsizlik-üretimsizlik

14 Ağustos 2024 Çarşamba

Türkiye’nin iki temel sorunu, birbiriyle ilişkili üretim ve eğitimdir. Ülke, toplumun gereksinim duyduğu mal ve hizmetleri etkin sosyal maliyetle üretememekte, kaliteli yaygın eğitim sağlayamamaktadır. 

TÜİK’in enflasyon rakamlarına, ekonomik büyüme tahminine göre daha fazla güvenilebilir, üst üste, art arda 12 dönem büyüyen bir ekonomide, enflasyonun yavaşlaması, atıl işgücü varlığının azalması, bütçe açığının daralması, dış ticaret açığının kapanması gibi olumlu gelişmeler olur. Ekonomik büyüme yurtiçi mal ve hizmet üretimin arttığı TÜİK savına karşın enflasyonun hızlanması, atıl işgücü stokunun artması, büyüyen bütçe ve dış ticaret açıkları, derinleşen, yaygınlaşan yoksulluk, büyümenin de hayali olduğunu kanıtlamaktadır. Büyüme tahmininin diğer göstergelerle de desteklenmesi gerekir. Türkiye’nin salt GSYH (gayrisafi yurtiçi hasıla) tutarı ve kişi başına gelir alarak dünya sıralamasındaki yeri de gerilemektedir. 

Ülkenin geleceğini eğitim düzeyi belirler. Eğitimde ideolojik saplantılar, politik hesaplar ülkenin bağımsızlığını, ulusal üniter devlet yapısını da tehlikeye düşürmektedir. 

Eğitim yalnız bilgilendirme değil, düşünme, irdeleme, eleştiri yeteneğini, yaratıcılığı, kişiliği, kişisel nitelikleri geliştirmedir. MEB’den ne yazık ki bu bağlamda olumlu bir katkı da beklenmemektedir. MEB, yanlı tutumu, atamaları, hazırladığı maarif müfredatı, ÇEDES uygulamalarıyla eğitim amacına değil, belirli politika beklentilerine, dinci, ümmetçi çevrelere, Cumhuriyet ilkelerine aykırı davranışlara hizmet etmektedir. 

MEB’e karşı suç duyurularının, söyleşilerin, yürüyüşlerin, pankartların, bildirilerin, kınamaların etkili olacağını düşünmek, aşırı iyimserlik oluyor. AYM, AİHM kararlarını hiçe sayan bir yönetim anlayışının, tepkilere göre yön değiştirmesi beklenemeyeceğine göre eğitim konusuna fiilen alternatif olarak neler yapılabileceğini düşünmek, uygulamak gerekiyor. 

Öneri olarak eğitimcilerin, STK’lerin CHP başta olmak üzere siyasi partilerin katılımı ile bir eğitim şûrası, çalıştayı toplumun, kurum, vakıf, program, yerleşke, burs olarak bu bağlamda neler yapılabilecekse, yerel yönetimlerin katkısı ile uygulamaya geçilmesi etkili olur. Kapsam başlangıçta çok geniş olmayabilir ama bir yerden başlamak gerekiyor. 

Yaşam, uygulama filozofisi örnek olarak anlatılır. Deniz yıldızları sahile vurmuş, gece, toprak ıslak, canlılar gün ağırınca toprak kuruyunca ölecekler. Yoldan geçen biri, bir deniz yıldızı olarak denizi fırlatmış, diğeri küçümsemiş, binlercesi ölecek diyor. Evet binlercesi ölecek ama biri kurtulacak. Birinin kurtulması, kurtarılması, yaşam felsefesi olmalıdır. 

Yerel yönetimler, geri dönüşüm, atık değerleme projelerinin yanı sıra üretime yönelmeli, üretim desteklenmelidir. Üretici, tüketici, yerel yönetim işbirliğine olanak veren organizasyonlar yapılabilir. Merkezi yönetimden bir katkı gelmeyeceği, hatta engellemeler olabileceği öngörüsü ile üretim projeleri geliştirilip uygulamaya konulmalıdır. Amaç Türkiye ise uygulama gerçekleştirilmelidir. 

Son CHP kurultayı yönetim değişikliğiyle bir umut ışığı yakmıştır. Halkımızın önemli bir bölümü, engellere karşın ışığı görmüş desteklemiştir. Detayı, kişisel hesaplaşmaları bir yana bırakarak CHP ışığı ülkeyi aydınlatmaya dönüştürmelidir. CHP’nin, ülkeye, kurucusuna karşı yükümlülüğüdür.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Stag değil slumpflasyon 11 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları