Öztin Akgüç

Sağduyuyu Yitirmek

17 Şubat 2012 Cuma
\n

Bir toplum için en büyük tehlikelerden biri yaşama reflekslerinden olan sağduyusunu yitirmesidir. Toplumun gerçekleri, tehlikeleri görmemesi, görüp tepki vermemesi, kendini koruma ölmelerini almaması veya kaçınılmaz bir sonuç gibi görüp yazgıya boyun eğmesi, tevekkülle karşılaması, sağduyuyu yitirmekte olduğunu gösterir.

\n

Toplumun büyük bir bölümünün günlük dertleri, gaileleriyle uğraşması, iktidarların uyguladığı kaba sansür, medya patronlarının çıkar beklentileriyle yaptıkları ince sansür, emperyal güçlerin, zaman zaman dincileri de kullanarak verdikleri iletiler, bir şekilde saldıkları korkular, ne yazık ki toplumumuzun gerçekleri görmesini engellediği gibi sağduyusunu yitirmesine de yol açmaktadır. Türkiyede bazı TV programları, program hazırlayıcı ve sunucuları, yayınlar bu amaçla kullanılmaktadır. Özellikle uzun süreli programlar, başarılı oldukları için değil, belli amaçlara hizmet ettikleri için sürdürülmektedir.

\n

***

\n

Emperyal güçler medyada, politikada, bürokraside, üniversitelerde, hatta sanat alanında kazip şöhretler üretip, bu kişileri kendi amaçları doğrultusunda sesyayar olarak kullandıkları da görülmektedir.

\n

Türkiyenin, gündemi dağıtmadan, birbiriyle bağlantılı olabilecek iki konu üzerine soğukkanlılıkla, ayartıya kapılmadan sağduyu ile odaklanması gerekir. İlki MİT ve bazı MİT mensupları hakkında soruşturma, ikincisi Suriye kargaşasıdır.

\n

MİT ve bazı MİT mensupları hakkında soruşturma konusunda bazı yorumlar yapılmaktadır. Bu AKP içinde bir iç çatışma mıdır? Gülen cemaatinin, Sayın RTEye gözdağı, rest çekmesimidir? Kürt Sorunu konusunda güvercinlerle şahinlerin bir kapışması mıdır? Yoksa saptanan adi bir suçun soruşturması, takibi midir? Yorumlar, beklentiler farklıdır.

\n

Ortadoğu ve Kuzey Afrikada yaşanan olaylar değerlendirilirken ABDnin Genişletilmiş Ortadoğu Projesini (GOP), amaçlarını, ABDnin bu projeyi gerçekleştirmek için kullandığı araçları göz önünde tutmak gerekir. ABD, 1950li yıllardan beri bu bölgede kendine bağlı, kendi yörüngesinde hareket eden işadamları, bürokratlar, medya mensupları, politikacılar aracılığıyla egemenliğini, hegemonyasını kurma ve sürdürme stratejisi izlemektedir. Bu ülkelerde satılık kiralık kişiler bulmakta çok başarılıdırlar. Bu sayede bölgeyi büyük ölçüde denetimleri altına almışlardır. Uluslararası Arap ve İslam örgütlerinin hemen tümü, ABDnin direktifi doğrultusunda hareket etmektedir.

\n

***

\n

Kuzey Iraktaki oluşumu, Büyük Kürdistan haritasını, ABDnin GOP ya da BOP’u dışında düşünmek safdilliktir. ABDnin, bir ölçüde de ABnin Ortadoğuda emperyal emelleri sürdüğü sürece bu bölgede barış, demokrasi, özgürlük sözde kalmaktadır. Sorunları barışçı yollarla, siyasal alanda, güç kullanmadan, kan dökülmeden çözelim. Doğru, herkes bu insani yaklaşımı destekler. Acaba mümkün mü? Bunun için iyi niyet, emperyal tutkulardan arınmak, dürüstlük gerekir. Federatif bir devlet, daha ileri bir adım Kürt devleti, sorunu çözer mi, yoksa kan dökülmesini zamanla arttırır mı? Yağmurdan kaçmaya çalışırken doluya, hatta fırtınaya tutulmak kesin gibidir.

\n

Suriye olayını da, bir iç demokratik çekişme, çatışma olarak görmek yanıltıcıdır. Suriyenin emperyal güçlerin egemenliğine girmesi amaçlanmaktadır. Bu sağlandığı takdirde, İranın Ortadoğuda etkinliği azalacak, Lübnanın da İsrail denetimine girmesi kolaylaşacak, ABDnin Ortadoğuya yerleşmesi pekişecektir. Rusya ve Çin, insani nedenlerle değil, Ortadoğuda İsrail-ABD hegemonyasına karşı oldukları için veto haklarını kullanmışlardır. Demokrasi, insan hakları gibi gerekçeler işin alalamasıdır.

\n

***

\n

ABD, Suriye konusunda Türkiyeyi ateşe sürüklemek isteyebilir. AKPye size iktidar yolu açtık, destek verdik, hâlâ veriyoruz, minnet borçlarınızı ödeyiniz” diyebilir, ısrarlı da olabilir. Bu konuda medyadan, politikacılardan, neye hizmet etkileri kuşkulu bürokratlardan gelecek telkinlere, ayartılara karşı çok dikkatli olunması gerekiyor. Türkiyenin başına örülebilecek çorapların ipuçları görülmektedir. Atatürkün Gençliğe Hitabesindeki öngörüleri ne yazık ki gerçekleşmektedir. Atatürkün ismini, ideallerini, hatta Gençliğe Hitabesini kaldırma girişimleri boşuna değildir.

\n

Tehlikelerden ancak halkımızın sağduyusu, direnci ve özverisiyle kurtulabiliriz.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları