Öztin Akgüç

Kozmetik dengelenme

25 Eylül 2019 Çarşamba

Kozmetik yönetim anlayışı, gerçeklerin değil, olayların, gelişmelerin, eyletilmiş sayısal bilgilerle de desteklenerek sözel olarak, istenildiği şekilde kamuya yansıtılmasını amaçlar.
Ekonomide işsizlik artar, makine-teçhizat yatırımı azalır, kapasite kullanımı düşük düzeyde sürerken, büyüme söylemi kozmetik yönetim anlayışının ürünüdür.
İhracat artışı ile, iç talep canlanması ile büyüdük savı, ya bilgi yetersizliğini ya da algı yaratma çabasını yansıtır.
Ekonomide büyüme, mal ve hizmet üretimi ile gerçekleşir. Üretilen mal ve hizmetler değerlendirilerek, milli hasıla, gelir hesaplanır; gelir yaratıldıktan sonra üretim faktörleri arasında, ücret, faiz, kâr, kira, royalti olarak bölüşülür. Gelir, tüketim, makine-teçhizat, inşaat yatırımı, stok artışı olarak da kullanılır. İhracat, yurtiçinde üretilen mal ve hizmetlerin, yurtdışı yerleşikler tarafından tüketilmesi, kullanılmasıdır. İhracat ve iç tüketim artışı için öncelikle milli hasılanın yaratılması, mal ve hizmetlerin üretilmesi gerekir.
Milli gelir hesapları tahminleri de üç açıdan, üretim, dağıtım, bölüşüm, kullanım olarak yapılır. Yurtiçinde tüketilen, yatırımda kullanılan malların bir bölümü yurtdışından getirildiğinden, harcama, kullanma yönünden milli gelir hesabı yapılırken, ithal edilen mal ve hizmetler yurtiçi tüketim ve yatırım toplamından indirilir, stok değişmesi varsa (+) veya (-) olarak hesaba katılır.
Bir ekonomi büyümediği halde, üretken yatırımlarını, stok birikimlerini azaltarak, iç tüketimini ve/veya ihracatını artırabilir. İhracat artışı iç tüketim azalışıyla da sağlanabilir. İhracatı özendirmenin, devalüasyonun amacı da tüketimin yön değiştirmesi, iç tüketim sınırlanırken yurtdışı talebin artırılmasıdır. Üretmeden, gelir yaratmadan, bölüşüm, harcama, kullanım olamaz. Aksi söylem define arayan, olmayan defineyi bölüşmeye kalkışanların “mesela dedük” fıkrasına dönüşür.
Üretimin iki ana öğesi, üretim faktörü, emek ve makine-teçhizat anlamında fiziki sermayedir. İstihdam, üretken yatırımlar artmadan, kapasite kullanım oranı yükselmeden üretim artmaz, büyüme rakamı makyajlı, kozmetik olur. Kozmetik dengelenme merkezi yönetim bütçesine de yansımıştır.
Anonim şirket statüsünde olan TCMB’nin birikmiş yedek akçesine (ihtiyatına) yasayla el konulduktan sonra, bütçenin aylık bazda faiz dışı fazla vermesi kozmetik dengelemenin diğer bir örneğidir.
Kredi genişlemesiyle ekonomi canlanıyor izlenimi yaratma gayretiyle, kamu bankalarına olağan olmayan yollardan kaynak aktarılmaktadır. 2002 yılı sonrası dünyada likidite bolluğunun, gelişmiş ülkelerde negatif reel hatta nominal faiz uygulamasının, IMF’nin yeşil ışığının da etkisiyle, uluslararası finansal pazarlardan elverişli koşullarda borçlanırken, bu olanak günümüzde kısılmış ve maliyeti artmıştır. Dış borçların, ekonomik kırılganlığın artması sonucu, uluslararası piyasalarda ülkemize karşı borç verme hoşgörüsüzlüğü başlamış, kredi temerrüt swapı (CDS) olarak da ifade edilen kredi risk primini 400 baz puana yükselterek, dış borçlanmayı zorlaştırmıştır. TL mevduatı yeterince artmayan dış borçlanmada zorlanan kamu bankalarına, İşsizlik Fonu’ndan, TCMB’nin 2019/15 sayılı tebliğiyle güncellenen zorunlu karşılıklar düzenlemesiyle de yükümleri azaltılarak, zorunlu karşılıkların da kredilendirmede kullanılmasının yolu açılmıştır. Konut kredi faizlerinin de düşürülmesiyle arizi, yapay olarak artan ipotek teminatlı konut satışları emlak piyasasında da canlanma oluyor övgüsüne yol açmıştır.
Kozmetik yönetim anlayışı bilançolara da yansımış, yeniden yapılandırılan krediler, yakın izlemedeki kredi olarak sınıflandırılarak, tahsili şüpheli faizler için de gelir reeskontu yapılarak bilançolar süslenmiştir. Söz konusu krediler “tahsili şüpheli kredi” hatta bir bölümü “zarar niteliğinde kredi” olarak sınıflandırılır, tahsili şüpheli faiz ve komisyonlar için de gelir reeskontu yapılmazsa, titrek kârlar belki de zarara dönüşür.
Aydınlatıcı” yayın yapan belli TV kanallarında, “bilim adamı”, “stratejist”, “uzman” olarak tanıtılanların da katkısıyla, ülkede sözel dengelenme sağlanmaktadır. Bu koşullarda dengelenme ancak kozmetik olur. Ülkede ise enflasyon, durgunluk, işsizlik sürer.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları