Öztin Akgüç

Ekonomik Büyüme

27 Ocak 2012 Cuma
\n

\n

Ekonomik büyümenin ölçüsü, mal ve hizmet üretimini arttırmaktır. Bilinenleri yineleyeyim, üretimi arttırmak için de, yeni makine, teçhizat yatırımı, yeni inşaat, işgücü sayısını ve/veya verimini arttırmak, teknolojiyi geliştirmek, doğal kaynakları daha etkin kullanmak gerekir. Doğal kaynakları yeniden üretmek olanaklı olmadığından, büyümede doğal kaynaklar veridir; ancak teknolojik ilerleme ile daha etkin kullanılabilir.

\n

Teknolojiyi üreten, geliştiren, kullanan insan olduğuna göre, ekonomik büyümenin temel öğesi, motoru insanıdır, işgücüdür. Nitelikli insan, yalnız demokratik düzenin kurulmasının, sürdürülmesinin ana öğesi değil, ekonomik büyümenin de belirleyicisidir.

\n

***

\n

Türkiyede ekonomik büyüme analiz edildiğinde, büyüme hızını belirleyici etkenlerde olumlu bir gelişme olmadığı görülür. Türkiyede, ne üretken sektörlerde yatırımlar artmakta, ne yatırımların dağılımı, aramalı, sermaye malı, enerji üretimi ağırlıklı olarak değişmekte, ne nitelikli insan yetiştirmede başarı sağlanmakta ne de ileri teknoloji ürünleri geliştirilmektedir. Üretim değil rant ekonomisi yaratılmakta, geliştirilmektedir. İhracat artışı, bu bağlamda üretim artışını, teknoloji gelişmesini göstermez mi diye sorulabilir. İhraç ürünlerimizin yapısını incelemek gerekir. İhraç mallarımızın çok büyük bölümü, iç katma değer katkısı sınırlı ithal girdilerinin montajından oluşmaktadır. Bu nedenle ihracat artışı ne yeterli istihdam yaratıyor, ne büyüme hızını belirliyor ne de dış açığın kapanmasına katkıda bulunuyor. Çelişki gibi gelir ama ihracat arttıkça dış ticaret açığımız da büyüyor. İhracat artışında rekorlardan söz edilirken dış ticaret açığında kırılan rekordan, ihracat gelirlerinin ithalatı karşılama oranının yüzde 60.0ın da altına düşmüş olmasından söz edilmiyor.

\n

Ekonomik büyüme hızını bir orta vadede dahi belirleyici etken, işgücüne katılım, işgücünün niteliği olduğuna göre Türkiyenin ekonomik geleceğini kestirebilmek için insan yetiştirme, eğitim sistemi ve amaçlarını irdelemek gerekir. Bu bağlamda bir Çin özdeyişi sık tekrarlanır: Planın bir yıl ise pirinç ek, on yıl ise ağaç dik, yüzyıl ise insan yetiştirir.Sanıyorum günümüzdeki Çin olgusunun, başarısının temelinde yatan, Maonun da öncülüğünde bu özdeyişin yaşama geçirilmiş olmasıdır.

\n

***

\n

Türkiye Cumhuriyetinin insan yetiştirme projesi çabaları, dış ayartılar, iç çıkar hesapları, oy beklentileri, iyi niyetle geleceği görme yetisinden yoksunluk gibi nedenlerle akamete, başarısızlığa uğramıştır. Eğitim sistemi özellikle 1950li yıllardan sonra imam hatip ağırlıklı bir yapıya yönelmeye başlamıştır. Böyle bir eğitim yapısı, anlayışı, çağdaşlaşma, ekonomik büyümenin gerektirdiği insan niteliği ile ne ölçüde bağdaşır? Yenilikçilik, yaratıcılık, sürekli değişimin koşullarına uyumdan söz edilen bir dönemde din, imam hatip ağırlıklı eğitim, bu gereksinimi, beklentiyi karşılayabilir mi?

\n

Algılamam yerinde ise AKP, kurmaya yöneldiği düzenin insan tipini de yetiştirmeye çalışıyor. Eğitim sistemi buna göre şekillendiriliyor. Düzenin insan tipi tümüyle tutucu, kapalı, bağnaz tip değil. Şeklen de olsa, çağdaşlaşma öğeleri içeren bir karışım. Belli kalıplar içinde düşünen ve davranan, irdelemeyen, çizilen yörüngeden çıkmayan, ulusal duyguları zayıf, kapitalist düzenle bağdaşabilen, teknolojiyi yadsımayan, yaratıcı katkısı olmasa da teknolojiyi kullanabilen yarı muhafazakâr, yarı çağdaş görünümlü bir karışım. Sentez diyemiyorum, sentezde uyum, bağdaşım, hatta tutarlılık vardır. Burada ise bir karışım söz konusu. Tıpkı modern tesettür giyim tarzı gibi. Tam ne tesettür, ne ince beğeni ürünü, ne çağdaş, garip bir karışım. AKPnin oluşturmaya çalıştığı eğitim sistemi ile türetmeye uğraştığı insan tipi de istenen düzene uygun böyle bir karışım.

\n

***

\n

Bina yapmakla, içine bilgisayar koymakla, teknik donanımını tamamlamakla, eğitim kurumu oluşturulamıyor. Eğitmeni varsa bir yapı eğitim kurumu olarak nitelendirilebilir. Eğitim kurumunun temel öğesi eğitmenidir. Eğitmen yalnız bilgi aktaran kişi değil, davranışları ile, değer yargıları ile de kendi çapında etkileyici, yol gösterici bir liderdir.

\n

Eğitmen yoksunu eğitim kurumlarıyla, AKP tipi insan yetiştirmeye yönelmiş eğitim sistemiyle, dini, imam hatip ağırlıklı eğitimle, Türkiye nasıl kalkınır? Kalkınma bir yana uzun sürede büyüme hızı dünya ortalamasının da çok altında kalır. Büyüme ile insan niteliği arasında ilişki kurulmadan yapılacak planlar, sadece bir beklenti olarak kalır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları