Öztin Akgüç

AKP’nin ‘milli’ anayasa düzeni

18 Eylül 2024 Çarşamba

AKP’nin “milli” anayasa oyununa, amaç ve taktik olarak doğru tanı koyarak deke düşmemek gerekir.

Oyun Kuramı’na göre oyuna her oyuncu kendi kazancını, yararını ençoklama amacına yönelik strateji ile başlar. Her oyuncu oyuna kazanma amaçlı olarak başladığından oyunu kazanan oyuncunun dahi amacını tam gerçekleştirme olanağı bulunmaz. Oyunun ileri aşamalarında yeni olasılıklar belirdiğinde taktik değişiklikleri yapma gereği duyulur. Karşılıklı tepkiler, taktik değişiklikleriyle oyun taraflarına yeni bir hamle, taktikle durumunu daha iyileştiremeyeceği konum kuramda “Nash dengesi” olarak tanımlanır. Oyun Kuramı’nda Nash dengesi satrançta pata kalmak gibidir. Artık tarafların yeni bir hamle ile oyunu kazanma olanağı kalmıyor.

AKP’nin “milli anayasa oyununu” Oyun Kuramı kapsamında irdelemek gerekir. Amaç, ısrar neden? Anlayışı, taktik değişiklikleri ne yönde olabilir? Doğrudan iletişim olmadığından alıntılarla sorulara yanıt aramaya çalışacağım.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın anayasanın ilk maddesinden son maddesine kadar hepsinin ele alınacağını açıklaması üzerine Rahmi Turan Sözcü’de köşesinde anayasanın ilk dört maddesini kaydederek AKP’nin bu maddelerin hangisinden rahatsız olduğunu sorguluyor.

“Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

Madde 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Madde 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanunda belirtilen beyaz ay yıldızlı bayraktır.

Milli Marşı İstiklal Marşı’dır.

Başkenti Ankara’dır.

Madde 4- Anayasanın 1’inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”

Değiştirilme gerekçesi hakkında demokratikleşme kapsamında genel ifadeleri dışında AKP’den net yanıt yok. Gerekçe, insan aklıyla alay edercesine, “Darbe anayasasından kurtulmak gerekir.” Bu dört maddenin darbe ile ilişkisi açıklaması yok.

Net yanıt, Cumhur İttifakı’nın ortağı olan Bahçeli’nin elini kaldırarak toplumu selamladığı HÜDA PAR genel başkan vekilinden geldi.

“Mesele şekilsel değişikliklerden ibaret bir düzenleme yapmak olmamalıdır. Mesele, bu millete dayatma ile çizilmiş olan batıl bir ideolojinin ve kişilerin ilahlaştırılması yanlışını sonlandırarak bir asırdır milleti Batı’ya gönüllü kul köle yapmaya çalışan ve Batı’nın teknik ve ilerlemesini değil, sapkınlık ve batıl kültürünü taklit eden Kemalizm zihniyetinden anayasanın arındırılmasıdır.

Mesele, laiklik adı altında milletimizin dini olan İslama düşmanlığa sebep olan bütün yanlışların düzeltilmesidir.”

HÜDA PAR’ın parti programında da şu ifadeler yer alıyor: “Mevcut yapının tabu olarak kabulünden vazgeçilerek olumlu ve olumsuz tüm yönleri ile eyalet sistemi, özerk federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk olduğu nitelemesinden vazgeçilerek, Kürtlerin varlığı anayasal olarak tanınmalı, Türkler ve Kürtler, ülkenin asli kurucu halkları olarak kabul edilmeli, Kürtçe Türkçe ile beraber ikinci resmi dil olarak kabul edilmeli; Kürtçe aynı zamanda eğitim dili olmalıdır.”

Taktik olarak ilk dört maddenin değiştirilmesi önerisiyle yol alınamayacağını gören başdanışman Mehmet Uçum’un açıklaması, Aytunç Erkin’i Sözcü’de “AKP içindeki yönetim eliti ve karşısındakiler” başlıklı yazısında şöyle yer alıyor: “Elbette yeni bir anayasa hedeflense de sıfırdan, sil baştan bir kurgu olmayacağı tüm toplumda genel kabul görüyor, anayasanın ilk dört maddesi milletimizin vazgeçilmezidir.” İlk dört maddenin değiştirilmesinde ısrarlı olunmayacak, kâğıt üstünde kalacak ancak uygulama farklı yönde olabilecektir.

İlk dört maddenin değişmezliği MHP’nin kırmızı çizgisi olduğundan MHP’ye gerekçe sağlanacak gönül rahatlığı ile MHP’nin desteği alınacaktır. 

Yeni anayasalar genelde önemli toplumsal siyasal olaylardan sonra kurucu meclislerce bir dönemin sonlanmasının yeni dönemin başlangıcının yasal dayanağı olarak yapılır. Yeni anayasa ısrarı ile Cumhuriyetin ilk yüzyılını sonlandırmak, Erdoğan’ın başkanlığında ikinci Cumhuriyete geçiş amaçları var.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Stag değil slumpflasyon 11 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları