Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Uygarlık Anadolu'da Doğdu!
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1979’dan bu yana dünyada başka bir ülkede benzeri olmayan uluslararası bir başarıyı bu yıl da sürdürdü. “Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Çalıştayı’nın” 34.’sünü Çorum’da, Valilik ve Hitit Üniversitesi Rektörlüğü ile ortaklaşa düzenledi.\n
\nTürkiye’de kazılar, yüzey araştırmaları ile buluntuları inceleyen Türk ve yabancı 200’ü aşkın bilim insanı 2011 yılı çalışmalarının bildirilerini sundular. \n
\nİngiltere gibi bu konularda yoksun bir ülkede her gazetenin birer arkeoloji muhabiri olduğu halde, her nedense böylesine zengin bir tarihsel, kültürel ve dinsel mirasa sahip Türkiye’de arkeoloji muhabirlerinin olmayışı utanç verici bir durumdur. \n
\nDikkat ettiniz mi bilmiyorum! Anadolu’da kazılarda bulunan önemli bir eser, önce yabancı basında haber oluyor, sonra bizim gazeteler bu habere mal bulmuş mağribi gibi atlıyorlar. Türk halkı, Türkiye’deki bir güzel haberi yabancı basından öğreniyor! \n
\nÇorum’da da çalıştayın açılış oturumunda konuşmaları görüntüleyen TV kameramanları ile fotomuhabirleri beş gün boyunca bir daha görünmediler. Haber yapacak muhabirler mi? Gözlerim onları bu çalıştayda da boşuna aradı!\n
\n***\n
\nProtokol konuşmalarına burada yer verecek değilim. Ancak olumlu bir durumu aktarmak isterim. Bakanlık, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü aracılığı ile Türk bilim insanlarının arkeolojik çalışmalarına 2001’de yaklaşık 1.4 milyon TL ayırırken, 2011’de bu ödenekleri 35 kat arttırarak 48 milyon liraya yükseltmişti.\n
\n2001’de Türk arkeologları 48 alanda çalışırken, bu sayı geçen yıl 123’e çıkmıştı. Yabancı arkeologların sayısı ise aynı tarihler kıyaslandığında 32’den 53’e ulaşmıştı.\n
\nBildiriler, insanlığın uygarlığa geçişi ve gelişmesinin, Mezopotamya ve Mısır’dan binlerce yıl önce, Anadolu’da olduğu gerçeğini bir kez daha kanıtladı. Bırakın dünyanın “yedi harikasına” girmeyi, rahatlıkla “insanlığın bir numaralı harikası” diyebileceğimiz Urfa Göbeklitepe kazıları her geçen gün yeni buluntu ve onarımlar ile dünyanın tüm dikkatini Anadolu’ya çekmeyi sürdürüyor.\n
\nBu arada yeni barajların insanlığın uygarlığa geçişlerinin kanıtlarını yok etme yolunda ilerlemesine karşılık, arkeologların başarılı, ama ister istemez yetersiz kalan çabaları da, insanlığın uygarlığa geçişinde Anadolu’nun önemli rolüne gölge düşürüyor.\n
\nÖrneğin Ilısu, Batman barajlarının etkisinden, bir elin parmaklarından az arkeolog “yangından” değil, “sudan”; “mal” değil, “tarih” kaçırmaya çalışıyor. Hiç görevi olmadığı halde ODTÜ’nin rahmetli rektörü Kemal Kurdaş’ın 1960’larda Keban Barajı yapımındaki olağanüstü çabaları aklımıza geliyor. \n
\nKurdaş, yerli ve yabancı arkeologları su altında kalacak kazılara yönlendirerek tarihsel, kültürel, dinsel mirası kurtarma başarısını sağlamıştı. Hallan Çemi, Demirköy, Çayönü gibi kazılarda, o tarihlerde “dünkü çocuk” denilen arkeologlar, daha sonra ünlü birer bilim insanı olmanın deneyimlerini oralarda edindiler. Keşke Bakanlık aynı uygulamayı bu alanlarda bugün de yoğunlaştırsa…\n
\nBatı dünyası “uygarlığı” gerçekte “dünkü çocuk” olan Yunan ve Roma’ya bağlar… Oysa her kazma vuruluşunda uygarlığın kökeninin Anadolu’da olduğu gerçeğinin yanı sıra Yunan ve Roma uygarlıklarının en görkemli yapıtlarının da bu topraklarda olduğu ortaya çıkıyor. Son yıllarda kazı dönemlerinin Bizans’tan Selçuklu dönemine doğru genişlemesi ise olumlu bir gelişmedir.\n
\n***\n
\nÇalıştayların bildirileri 33 yıldır kitap olarak bastırılır, bir yıl sonraki toplantıda katılımcılara verilirdi. Böylece Anadolu uygarlığını araştıranlar için çok önemli başvuru yayınları derlenmiş olurdu.\n
\n1979’daki çalıştaya katılanlar ya aramızdan ayrıldılar ya da emekli oldular. Ama çalışmaları bu yayınlarda gelecek kuşakların araştırmalarına ışık tutuyor. 1979’daki kazıları bugün artık üçüncü kuşağın sürdürdüğünü gözlemledim.\n
\n24 Mayıs’ta Cumhuriyet Kitap ekinde “Çalıştaylar” bağlantılı yayınlara değinirken şöyle yazmıştım: “Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu çalıştaya sundukları bildirileri yayımlamayı ilk günden beri başarı ile sürdüregelmiştir. Böylece dünyanın çeşitli arkeoloji kurumlarında bu yayınlar insanlığa ve arkeolojiye ışık tutar. Bir söylentiye inanmak istemiyorum. Neymiş, bu yayınlar bundan sonra basılmayacak, internet ortamına sunulacakmışmış… Olamaz…”\n
\nVallahi de “oldu”… Bakan Ertuğrul Günay açılış konuşmasında yabancı arkeologlardan “yayınlarını Türkçe de yapmalarını” isterken, kendi bakanlığı 33 yıllık geleneği yok ederek bu bildirileri kitap olarak basmaktan bu yıl vazgeçmişti… Belki sonra “özet” olarak basılacakmışmış…\n
\n***\n
\nDünkü gazetelerde “Ertuğrul Günay 007 Bond’a karşı” diye bir haber vardı. James Bond filminin İstanbul’da çekimi sırasında tarihsel alanlara bazı zararlar verildiği için Bakan Günay’ın “Koruma Uygulama ve Denetim Bürosunu” görevlendirdiği, inceleme sonrasında zarar saptanırsa “ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmasının kararlaştırıldığı” bildiriliyordu.\n
\nPeki, ben de Sayın Bakan’a bir suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Konya’nın merkezindeki Karatay Belediyesi, TOKİ inşaatlarına yeterli yer bulamayınca Aşkar Höyüğü’nün üzerine “park ve süs havuzlarının temelini” atmış. Törene üç Konya milletvekili de katılmış! \n
\nAşkar Höyüğü’nün geçmişi beş bin yıl öncesi tunç çağına gidiyor. Daha yakınlara gelince Hitit uygarlığının verilerine ulaşılıyor. En yakın tarih ise Osmanlı’ya isyan eden Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa, isteklerini İstanbul’a kabul ettiremeyince ordusuyla Anadolu’ya gelerek, Osmanlı ordusunu Konya’da bu alanda yenmişti.\n
\nSayın Günay, Ankara’da dünya uygarlık tarihine “yazıtlar kraliçesi” diye geçen Augustus Tapınağı’na zarar verecek biçimde önüne Büyükşehir Belediyesi’nce su havuzu yapıldığını yazdığımda, olay yerine beni davet ederek, “Merak etmeyin, burada ‘sulu’ değil, ‘kuru havuz’ yapılacak” demiştiniz. Sonuç, Belediye Başkanı sizi takmayıp oraya sulu havuzu yapmadı mı?\n
\nBakalım 007 James Bond’un mu, yoksa Aşkar Höyüğü’nün mü suçluluları bulunacak? Kaçırılan eserleri geri getirmenin yanı sıra öncelikle kendi bahçemizi temiz tutsak acaba nasıl olur?\n
\n***\n
\nBu arada Lizbon’dan güzel haberler geldi… “AB Kültür Mirası Avrupa Nostra Ödüllerine” 31 ülkeden 226 çalışma aday gösterilmiş. Ancak 28’ine ödül verilmiş. Bunlardan biri “koruma” dalında Söke’de Miletos İlyas Bey Külliyesi’nin onarımına, “özel hizmet ödülü” de devlet eliyle kumlarla örtüp suya gömdüğümüz Allianoi’yi kurtarma çabasını gösteren sivil toplum örgütü “Allianoi Girişimi”ne verilmiş… Ama ne var ki Allianoi gitti gider!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı