Uygarlık Anadolu'da Doğdu!

05 Haziran 2012 Salı
\n\n\n

Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1979’dan bu yana dünyada başka bir ülkede benzeri olmayan uluslararası bir başarıyı bu yıl da sürdürdü. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Çalıştayının 34.’sünü Çorumda, Valilik ve Hitit Üniversitesi Rektörlüğü ile ortaklaşa düzenledi.\n

\n

Türkiyede kazılar, yüzey araştırmaları ile buluntuları inceleyen Türk ve yabancı 200’ü aşkın bilim insanı 2011 yılı çalışmalarının bildirilerini sundular. \n

\n

İngiltere gibi bu konularda yoksun bir ülkede her gazetenin birer arkeoloji muhabiri olduğu halde, her nedense böylesine zengin bir tarihsel, kültürel ve dinsel mirasa sahip Türkiyede arkeoloji muhabirlerinin olmayışı utanç verici bir durumdur. \n

\n

Dikkat ettiniz mi bilmiyorum! Anadoluda kazılarda bulunan önemli bir eser, önce yabancı basında haber oluyor, sonra bizim gazeteler bu habere mal bulmuş mağribi gibi atlıyorlar. Türk halkı, Türkiyedeki bir güzel haberi yabancı basından öğreniyor! \n

\n

Çorumda da çalıştayın açılış oturumunda konuşmaları görüntüleyen TV kameramanları ile fotomuhabirleri beş gün boyunca bir daha görünmediler. Haber yapacak muhabirler mi? Gözlerim onları bu çalıştayda da boşuna aradı!\n

\n

***\n

\n

Protokol konuşmalarına burada yer verecek değilim. Ancak olumlu bir durumu aktarmak isterim. Bakanlık, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü aracılığı ile Türk bilim insanlarının arkeolojik çalışmalarına 2001de yaklaşık 1.4 milyon TL ayırırken, 2011de bu ödenekleri 35 kat arttırarak 48 milyon liraya yükseltmişti.\n

\n

2001’de Türk arkeologları 48 alanda çalışırken, bu sayı geçen yıl 123e çıkmıştı. Yabancı arkeologların sayısı ise aynı tarihler kıyaslandığında 32den 53e ulaşmıştı.\n

\n

Bildiriler, insanlığın uygarlığa geçişi ve gelişmesinin, Mezopotamya ve Mısırdan binlerce yıl önce, Anadoluda olduğu gerçeğini bir kez daha kanıtladı. Bırakın dünyanın yedi harikasına girmeyi, rahatlıkla insanlığın bir numaralı harikası diyebileceğimiz Urfa Göbeklitepe kazıları her geçen gün yeni buluntu ve onarımlar ile dünyanın tüm dikkatini Anadoluya çekmeyi sürdürüyor.\n

\n

Bu arada yeni barajların insanlığın uygarlığa geçişlerinin kanıtlarını yok etme yolunda ilerlemesine karşılık, arkeologların başarılı, ama ister istemez yetersiz kalan çabaları da, insanlığın uygarlığa geçişinde Anadolunun önemli rolüne gölge düşürüyor.\n

\n

Örneğin Ilısu, Batman barajlarının etkisinden, bir elin parmaklarından az arkeolog yangından değil, sudan; mal değil, tarih kaçırmaya çalışıyor. Hiç görevi olmadığı halde ODTÜnin rahmetli rektörü Kemal Kurdaşın 1960larda Keban Barajı yapımındaki olağanüstü çabaları aklımıza geliyor. \n

\n

Kurdaş, yerli ve yabancı arkeologları su altında kalacak kazılara yönlendirerek tarihsel, kültürel, dinsel mirası kurtarma başarısını sağlamıştı. Hallan Çemi, Demirköy, Çayönü gibi kazılarda, o tarihlerde dünkü çocuk denilen arkeologlar, daha sonra ünlü birer bilim insanı olmanın deneyimlerini oralarda edindiler. Keşke Bakanlık aynı uygulamayı bu alanlarda bugün de yoğunlaştırsa…\n

\n

Batı dünyası uygarlığı gerçekte dünkü çocuk olan Yunan ve Romaya bağlar Oysa her kazma vuruluşunda uygarlığın kökeninin Anadoluda olduğu gerçeğinin yanı sıra Yunan ve Roma uygarlıklarının en görkemli yapıtlarının da bu topraklarda olduğu ortaya çıkıyor. Son yıllarda kazı dönemlerinin Bizanstan Selçuklu dönemine doğru genişlemesi ise olumlu bir gelişmedir.\n

\n

***\n

\n

Çalıştayların bildirileri 33 yıldır kitap olarak bastırılır, bir yıl sonraki toplantıda katılımcılara verilirdi. Böylece Anadolu uygarlığını araştıranlar için çok önemli başvuru yayınları derlenmiş olurdu.\n

\n

1979’daki çalıştaya katılanlar ya aramızdan ayrıldılar ya da emekli oldular. Ama çalışmaları bu yayınlarda gelecek kuşakların araştırmalarına ışık tutuyor. 1979daki kazıları bugün artık üçüncü kuşağın sürdürdüğünü gözlemledim.\n

\n

24 Mayısta Cumhuriyet Kitap ekinde Çalıştaylar bağlantılı yayınlara değinirken şöyle yazmıştım: Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu çalıştaya sundukları bildirileri yayımlamayı ilk günden beri başarı ile sürdüregelmiştir. Böylece dünyanın çeşitli arkeoloji kurumlarında bu yayınlar insanlığa ve arkeolojiye ışık tutar. Bir söylentiye inanmak istemiyorum. Neymiş, bu yayınlar bundan sonra basılmayacak, internet ortamına sunulacakmışmış Olamaz…”\n

\n

Vallahi de oldu Bakan Ertuğrul Günay açılış konuşmasında yabancı arkeologlardan yayınlarını Türkçe de yapmalarını isterken, kendi bakanlığı 33 yıllık geleneği yok ederek bu bildirileri kitap olarak basmaktan bu yıl vazgeçmişti Belki sonra özet olarak basılacakmışmış…\n

\n

***\n

\n

Dünkü gazetelerde Ertuğrul Günay 007 Bonda karşı diye bir haber vardı. James Bond filminin İstanbulda çekimi sırasında tarihsel alanlara bazı zararlar verildiği için Bakan Günayın Koruma Uygulama ve Denetim Bürosunu görevlendirdiği, inceleme sonrasında zarar saptanırsa ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmasının kararlaştırıldığı bildiriliyordu.\n

\n

Peki, ben de Sayın Bakana bir suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Konyanın merkezindeki Karatay Belediyesi, TOKİ inşaatlarına yeterli yer bulamayınca Aşkar Höyüğünün üzerine park ve süs havuzlarının temelini atmış. Törene üç Konya milletvekili de katılmış! \n

\n

Aşkar Höyüğünün geçmişi beş bin yıl öncesi tunç çağına gidiyor. Daha yakınlara gelince Hitit uygarlığının verilerine ulaşılıyor. En yakın tarih ise Osmanlıya isyan eden Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa, isteklerini İstanbula kabul ettiremeyince ordusuyla Anadoluya gelerek, Osmanlı ordusunu Konyada bu alanda yenmişti.\n

\n

Sayın Günay, Ankarada dünya uygarlık tarihine yazıtlar kraliçesi diye geçen Augustus Tapınağına zarar verecek biçimde önüne Büyükşehir Belediyesince su havuzu yapıldığını yazdığımda, olay yerine beni davet ederek, Merak etmeyin, buradasuludeğil, ‘kuru havuzyapılacak demiştiniz. Sonuç, Belediye Başkanı sizi takmayıp oraya sulu havuzu yapmadı mı?\n

\n

Bakalım 007 James Bondun mu, yoksa Aşkar Höyüğünün mü suçluluları bulunacak? Kaçırılan eserleri geri getirmenin yanı sıra öncelikle kendi bahçemizi temiz tutsak acaba nasıl olur?\n

\n

***\n

\n

Bu arada Lizbondan güzel haberler geldiAB Kültür Mirası Avrupa Nostra Ödüllerine 31 ülkeden 226 çalışma aday gösterilmiş. Ancak 28ine ödül verilmiş. Bunlardan biri koruma dalında Sökede Miletos İlyas Bey Külliyesinin onarımına, özel hizmet ödülü de devlet eliyle kumlarla örtüp suya gömdüğümüz Allianoiyi kurtarma çabasını gösteren sivil toplum örgütü Allianoi Girişimine verilmiş Ama ne var ki Allianoi gitti gider!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları