Özgen Acar
Özgen Acar ozgenacar@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Miralay Mehmet Behiç Erkin kimdi? (2)

19 Kasım 2021 Cuma

Geçen haftaki Miralay Mehmet Behiç Erkin yazıma ilişkin olarak okurlarımdan çeşitli iletiler aldım, konuyu biraz daha araştırdım. Karşıma, değerli meslektaşım Emin Çölaşan’ın 16 Şubat 2007 tarihinde,

Hürriyet’teki bir yazısı çıktı.

Çölaşan’ın yazısından alıntılar yapalım:

“(…) İstiklal Harbi kahramanlarından Behiç Erkin’in kitabı. Yakın tarihimizde hiç bilinmeyen bir olay belgelerle anlatılıyor. Kitabı, Erkin’in torunu Emir Kıvırcık, Türk ve yabancı devlet arşivlerinden, dedesinin günlük notlarından hazırlamış. 

Yıl 1939 ve sonrası. İkinci Dünya Savaşı devam ediyor. Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Behiç Erkin görevinin başında, Türk vatandaşı olan ve olmayan Yahudileri Nazi soykırımından kurtarmak için olmayacak işler yapıyor ve binlerce insanın canını kurtarıyor. Fransa’yı işgal eden Hitler’e ve Nazi işbirlikçisi Fransız yönetimine karşı çıkıyor ve bütün dünyaya insanlık dersi veriyor.

Fransa’da yaşayan ve soykırım kurbanı olacak 20 bine yakın Yahudiye Türk vatandaşlığı belgesi verip canlarını kurtarıyor.

Bu öyküyü biz hiç bilmiyoruz ve ilk kez bu kitaptan öğreniyoruz. Belki dünyada bilenlerin sayısı bile çok az.

Kitap, Behiç Erkin’in tarihsel yaşamının sadece bir kesitini oluşturuyor. Aslında devlet bu olaya sahip çıkıp arkasında dursa ve filmi yapılsa... Bütün dünyaya Türkiye’nin dört dörtlük propagandası yapılsa...(…)”

Büyükelçi kitabı

“(…) Şimdi size Behiç Erkin’le ilgili bazı çarpıcı gerçekleri açıklayacağım. Bu ismi çoğunuz bilmiyorsunuz. 

Erkin (1876-1961), kahraman bir asker. İstiklal Harbi’nde Demiryolları genel müdürü. Ordumuza asker, silah, cephane, gıda sevkinde, yaralıların cephe gerisine taşınmasında tüm demiryollarını yönetiyor. Atatürk’ün sağ kollarından biri, İstiklal Madalyası sahibi. 

Soyadını Atatürk veriyor. Atatürk döneminde daha sonra milletvekili ve bayındırlık bakanı oluyor. Sonra uzun yıllar Budapeşte, daha sonra da Paris Büyükelçisi olarak görev yapıyor.

Şimdi bu konuda çok acı bir Türkiye gerçeğini size ileteceğim.

Albay rütbesiyle emekli olan Behiç Bey ömrü boyunca günlük not tutuyor. 900 defterden oluşan bu notlar günümüze kadar yayımlanmadı. Niçin?

Behiç Bey bunları ölümünden üç yıl önce, 1958’de Türk Tarih Kurumu’na verdi. Bir tek koşulu vardı: ‘Bu anılar ben öldükten bir yıl sonra yayımlanacak.’ Ayrıca anıların yayımlanma masrafı için aynı kuruma o günün parasıyla 10 bin lira bağış yaptı.

Aradan çok uzun yıllar geçti. Torunu Emir Kıvırcık, dedesinin anılarını bulmak ve ne olduğunu sormak için Türk Tarih Kurumu’na gitti. Anılar ortada yoktu! Uzun uzun arandı, fare pisliği ile dolu, toz toprak içerisinde kalmış çuvallar bile açıldı, rutubetli arşivlere bakıldı fakat bulunamadı.

Sonunda emekli olmuş bazı uzmanlar devreye girdi ve anılar Türk Tarih Kurumu Yayınevi’nin bodrum katında, bir demir dolabın arkasında bulundu!

Yakın geçmişi her açıdan yaşayan, en önemli olayların içinde bire bir yer alan, Osmanlı’dan Cumhuriyete nice olayların tanığı olan Behiç Erkin’in tarihimize ışık tutan anıları böylece gün yüzüne çıkmış oldu.

Torunu bunların bir kopyasını almayı başardı. Üç cilt olarak bana da getirdi. Okumaya başladım.

Muhteşem. Dört dörtlük. Mutlaka okunması gerekir. Yakın tarihi bilmek isteyen herkes bu anıları okumalı. Yeter ki kitap yapılsın.”

***

Bir okurum, Erkin’i “internette”  araştırırken ünlü “wikipedia” sitesine başvurmuş. Karşısına “wikipedia’nın” İngilizce sitesi çıkmış…

Türkçe sitesine tam ters, çelişkili tanıtım bilgileri ile karşılaşmış! Okurum “Hangisi doğru” diye bana soruyor…  İngilizce siteye ben de girdim… Şaşırdım! Aynı kurum, dil farkıyla okurlara çelişkili bilgiler veriyordu!

Örneğin:

“(…) Erkin’in Holokost sırasında 20 bin Yahudiyi kurtardığı iddia edilse de bu iddialar asılsızdır. Türk Pasaportu filmi ‘Ermeni soykırımı failini, Holokost’ta kurtarıcı olarak resmederek aklama girişimleri’ nedeniyle eleştirildi. Erkin’in Türk Yahudilerini kurtarma çabaları büyük ölçüde abartılmıştır. (…)”

Demiryolcu Erkin

İsterseniz siz de deneyiniz…

Türkçe sitesi: https://tr.wikipedia.org › wiki

İngilizce sitesi: https://en.wikipedia.org › wiki

“Wikipedia” sitesine bu çelişkili yanlışlığı yakıştıramadım…

***

Bir okurum, “Yahudi asıllı” eski Fransa  Başbakanı Leon Blum’un, Nazilerin toplama kampına attıkları oğlu için, yardım istediği Paris Büyükelçisi Erkin’in, Fransa Başbakanı’na da yardım elini uzatıp oğlunun, arkadaşları ile beraber kurtarılmasını sağlamasından sonra gönderdiği “teşekkür mektubunu” sordu.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ndeki İnkılap Tarihi Müzesi’ndeki bu mektup şöyle:

“Sayın Büyükelçi,

Sayın Cumhurbaşkanı’ndan gelen güzel haberi bana iletme inceliğini göstermenizden dolayı en samimi teşekkürlerimi lütfen kabul ediniz.

Ama aynı zamanda Sayın Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye de en derin şükran duygularımı iletmenizi özellikle sizden rica etmeme izin vermenizi dilerim. Kendisine özel yaşam koşullarım konusunda yapmış olduğu hassas yardımdan dolayı borçluyum.

Memnuniyetimi daha da artıran şey ise kendisinin bu dostane müdahalesinin sadece oğluma yarar getirmesi değil, aynı zamanda oğlumla beraber kampta kalan diğer arkadaşlarına da yaramış olmasıdır…

 Lütfen, Sayın Büyükelçi en derin saygılarımı ve sıcak hislerimi kabul ediniz...”

***

Bir okurum, denizaltılar için kullanılan “Erkin” adlı “donanma yatak gemisinin” Behiç Erkin ile bağlantısı olup olmadığını soruyor. 1936-1967 yılları arasında hizmette olan bu askeri geminin Behiç Erkin ile bağlantısı olup olmadığı hakkında herhangi, bir bilgi edinemedim… Bilen varsa, bana yazsın, aydınlanalım!

***

Bir başka okurum, gençliğinde banliyö treni ile Ankara’ya üniversiteye gelip giderken, her gün geçtiği “Behiçbey Tren İstasyonu”nun bugünkü durumunu sordu. Yanıtım özetle şöyle:

“Etimesgut ilçesindeki Behiçbey İstasyonu günümüzde Başkent ray hattına hizmet veriyor. Behiçbey Tren İstasyonu, 1930’da hizmete girdi. TCDD’nin ilk genel müdürü Behiç Erkin’in anısına 1961’de onun adını aldı. 

1972’de Sincan-Kalaş Banliyö Tren Hattı’nın bir durağı haline geldi. 2016 yılında istasyon kapatılarak yıkıldı, 2017’de yeniden inşa edilip 12 Nisan 2018’de yeniden açıldı…” 

Konunun bir başka ilginç yanı, Behiçbey Tren İstasyonu’nun karşısında, Orman Genel Müdürlüğü’nün “Behiçbey Orman Fidanlığı’nın” yer almasıdır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları