Filmi Geri Sarmak!'Savaşma, Seviş!'

10 Temmuz 2012 Salı
\n\n\n

Hiç kuşku yok ki Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad sütten çıkmış ak kaşık değildir. Arap dünyasında, hanedanlar dışındaki en genç diktatördür. Göz doktorluğu eğitimi alırken babası Hafız Esadın ölümünden bir süre sonra 2000 yılında devlet başkanlığına oturtulmuştu.

\n

Ülkesinde her gün yüzlerce insan ölürken iç savaştan kaçıp Türkiyeye sığınanların sayısı 35 bine ulaşmışken Esaddan elbette demokratik bir yönetici diye söz edilemez.

\n

Türkiye bu gerçekleri elbette biliyordu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da biliyorlardı. Erdoğan ve Esad aileleri birlikte tatil yapabilecek kadar içli dışlıydılar. Esadın diktatör olduğunu o zaman bilmiyorlar mıydı?

\n

Esadın, Ankara Temsilcimiz Utku Çakırözere dediği gibi Erdoğana birden vahiy indi ve ardından Suriyenin düşmanı kesildi Erdoğandaki ani değişiklikler ilk değil Anımsarsınız, Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütünün (KAAÖ) Libyada ne işi var? demiş, birkaç gün sonra savaş uçakları ile gemilerini KAAÖ emrinde Libyaya yöneltmişti

\n

Erdoğanın bildiği bir gerçek var O da hocası Necmettin Erbakanın aşırı ABD karşıtlığı nedeniyle tepetaklak oluşuna birinci elden tanıklık yapmış olmasıydı. Bu durumda Erdoğana inen vahiy değil, Vaşingtondan gelen yönlendirmelerdir. Bu nedenle bugün TC, resmen ABDnin taşeronudur

\n

***

\n

Bu gerçeğin ışığında 24 Haziranda düşürülen F-4 savaş uçağı olayında filmi ters saralım!

\n

Ünlü denizaltı araştırma gemisi Nautilus ilk kez askeri bir konuda hizmet verdi. Düşürülen uçağımızın parçalarını ve iki şehit pilotumuzun cesetlerini bulup çıkardı.

\n

Nerede? Suriye kıyısına 8.6 mil uzaklıkta Suriyenin karasularının sınırı nedir? 12 mil değil mi? Bu durumda uçağın 13 milde vurulduğuna ilişkin Türkiyenin savı değil de kıyıdan 1.5-2 mil açıkta geri dönerken vurulduğu yolundaki Suriyenin savı doğrulanmıyor mu?

\n

Türk askeri kaynaklarının bir resmi açıklamasında ne deniliyor? Uçak, Suriye hava sahasına girdi, çıktı, tekrar döndüğünde irtifa (yükseklik) kaybettiği an vuruldu. Demek ki uçağımız Suriye hava sahasını birkaç kez ihlal etmişti. Ancak son ihlalde hedef oldu.

\n

Neyin hedefi? Füzenin mi, uçaksavarın mı? Füzenin olamaz, Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Baki Kavun Milliyet gazetesine Uçağımızın füze algılama sistemi vardı. Bir füze görüntüsü yok. Radar üzerinde incelemeler sürüyor dedi. Radarlarda da füze izine rastlanmadı.

\n

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz şu ana kadar denizden çıkarılan parçalarda füze izine rastlanmadığını açıkladı.. Çünkü F-4 yalnızca sınır ihlalleri yapmıyor, alçaktan uçtuğu için Suriye uçaksavarının hedefi oluyordu.

\n

Utkunun pazar günkü yazısından ABD-Rusya uydu görüntüleri Suriyede vurulduğunu, uçağın ilk girişte değil, çıkıp tekrar girince düşürüldüğünü öğreniyoruz. İster füzeyle, ister uçaksavarla olsun, Türk savaş uçağı düşürüldü mü, düşürüldü! İki pilotumuz şehit oldu mu, oldu!

\n

Filmi ters sarmayı sürdürelim Dışişleri Bakanlığında yabancı diplomatlar için düzenlenen bilgilendirme toplantısında Biz de 5 dakika süren hava ihlali yaptık ama bu yanlışlıkla yapılmış bir ihlaldir deniliyor. Bu neyin itirafı? Bu itiraf değil midir ki KAAÖnün Brüksel toplantısında, 5. maddede öngörülen saldırıya uğrayan üyesini koruma amacıylaSuriyeye askeri tepki yaptırımına hiç yüz verilmedi.

\n

Filmi biraz daha geri saralım Olay günü Dışişleri Bakanı Davutoğlu apar topar TRT kameralarının önüne çıkarak şöyle demedi mi?

\n

(…) Ulusal radar sistemimiz test uçuşu yapan uçağımızın Suriye hava sahasına kısa bir süreliğine girdiğini saptadı. Ancak uyarı üzerine hızla geri dönüş yaptı. Bu sırada uluslararası sularda düşürüldü. Uçak güzergâhı olan İskenderun üzerinden Akdenize kadar gidip geldi. Alçak uçuş yapmasının nedeni budur (…)”

\n

Neyin testini (deneyini) yapıyordu? Uçak nereden kalkmıştı? İskenderunun burnunun dibindeki İncirlikten değil de Malatyada Erhaç Havaalanından Malatyada başka ne var? Kürecikte ABD ağırlıklı KAAÖ radar üssü

\n

ABDnin taşeronu Türkiye KAAÖnün üyesidir. Uçak, KAAÖ için Suriyenin savunma gücünü denemek amacıyla oralarda uçmuştu. Ama KAAÖ, Suriye karşısında mangalda kül koymayan AKP hükümetini olaydan sonra yalnız bıraktı Mangalda kül koymayan Başbakan ve Dışişleri Bakanı şimdi ne yapıyorlar? Bilen var mı?

\n

Bu denemeden en kârlı çıkan İsrail, Suriyenin savunma siteminin gücünü de böylece öğrenmiş oldu.

\n

\n\n\n\n\n

1960’lı yılların ikinci yarısında ABDde gençlik arasında yeni bir akım doğmuştu. Komünizme, faşizme, anarşiye karşı olan bu akımdan yana olanlara hippi deniliyordu.

\n

Vietnam Savaşı’nın şiddetlendiği o yıllarda başlayıp 70li yıllara da sarkan bu akımın temel ilkelerinden biri de savaşma, seviş...” olarak özetleniyordu. Vietnam Savaşının bitmesinde ABDnin acı kayıplarının etkisi kadar, hippi felsefesinin yarattığı ortamın da rolü büyük olmuştu.

\n

Doğrusu Ankara Temsilcimiz Utku Çakırözerin iç savaşın yaşandığı, Türk jetinin düşürüldüğü Suriyeye gidip diktatör Beşşar Esad ile söyleşi yapmasının yanlışlığını pazar günkü gazeteleri okurken algıladım!

\n

Utku ile birlikte Şama gidecek öteki üç gazeteci arasında Hürriyetten Ertuğrul Özkök de vardı. Ancak Özkök gitmekten son anda vazgeçmiş, nedenini açıklamamıştı.

\n

Pazar günü Hürriyette, Özkökün Yazın daha mı çok sevişilir başlıklı yazısını okuyunca Esad ile görüşmekten vazgeçmesinin gerekçesini de anladım. Özkökün bir gazeteci olarak Suriyedeki iç savaşla, Türkiyeye sığınan 35 bin Suriyeliyle, düşürülen Türk askeri uçağıyla ilgisi yoktu.

\n

Çünkü Özkök, gazeteciliği bırakmış aile psikologluğuna soyunmuştu. Okurlara, yazın hangi koşullarda nasıl sevişileceğini öğretiyordu!

\n

Utku, lütfen aklını başına topla, bir daha boyundan büyük işlere karışıp gazetecilik yapacağım diye şeytanın avukatlığına soyunma!

\n

\n\n\n

DÜZELTME

\n

6 Temmuz Cuma günkü 2. Dünya Savaşında ülkelerden ölümlerle bağlantılı listemizde İngiltere satırı atlanmış. İngiltere 383.800 asker, 67.100 sivil olmak üzere toplamda 450.900 kişi yitirmişti.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları