En İsabetli Seçenek!

24 Ağustos 2012 Cuma
\n

\n\n\n

Kendimden söz edeceğim için, sayın okurlarımdan önceden çok özür diliyorum. Bu yazıyı okuyunca, beni bağışlayacağınıza inanıyorum!

\n

Boyundan büyük laflar eden, ağzından çıkanı kulağı duymayan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahinin köşe yazılarında nasıl eleştirildiğini, karikatürlere nasıl mizah konusu olduğunu izliyorsunuzdur.

\n

***

\n

Bu yayınlara tepki olarak bayramda memleketi Orduda şu kelamı ettiğini gazetelerde okumuşsunuzdur:

\n

Ankarada, İstanbulda oturmuş köşesine, almış kalemini eline içiyorsa purosu, içiyorsa içeceğiyle beraber gökyüzünün derinliklerine, denizin maviliklerine, ağacın, bahçelerin yeşilliklerine karşı bakarak yazı yazanlar, fikir üretenler, büyük ulema, büyük mütefekkir grubu.

\n

Allahaşkına siz nerede askerlik yaptınız? Yaptınız mı? Yaptıysanız nerede yaptınız? Siz namlunun ucundan hiç baktınız mı? Karşıdaki namlu size hiç doğruldu mu? Allahaşkına bilmeden mi yapıyorsunuz, yoksa korkarak mı yapıyorsunuz? Korkutuluyorsanız haber verin, sizin de güvenliğinizi bugün olduğu gibi biz sağlamaya hazırız.

\n

(….) Ağzına tıkarım o yazıları senin!

\n

***

\n

Sayın okurlarım! Son iki yazımda Şahini eleştirenler kervanına, biber gazının doğal ve sağlıklı olduğunu söylemesi, Türkiye Cumhuriyetinin koskoca İçişleri Bakanının Hakkâride taşlanması olaylarını irdeleyerek katılmıştım.

\n

Öteki yazarları bilemem, ama benim Şahinin Ağzına tıkarım o yazıları senin! sözlerine doğal olarak yanıt hakkım doğdu. Şahine önce askerliğim konusunda bilgi vermek isterim.

\n

***

\n

Altı ayı Tuzla Piyade Okulunda olmak üzere, iki yıl yedek subaylık yaptıktan sonra teğmen olarak tezkeremi aldım. Bir buçuk yıl boyunca Trakyada Istranca Dağlarında 40-45 erlik bir sınır takım komutanlığını yüklenirken iki kış süresince de eksi 20 derecelerde, erlerimle sınırda at üzerinde çok devriye dolaştım.

\n

Okulu olmayan komşu köyün kahvehanesini gündüz okula çevirip geceleri köye elektrik vermenin yanı sıra bir başka köyün okulunun bahçesine Atatürk heykeli, öteki köyün yolunun yapılmasını sağlamak gibi askerlik dışı konulara da öncülük ettim.

\n

5. Kolordu Komutanı Korgeneral Hüseyin Doğan Özgöçmenle birlikte tüm sınır birliklerini denetleyen 55 kurmay subay önünde erlerim ve ben namlunun ucundan bakarak hedefleri de delik deşik ettik.

\n

Sonrasında 10 Mart 1967de 5. Kolordu Komutanlığınca Tğm. Özgen Acar, (……) Sınır Tk. Ko. Eşitleriniz arasında bütün yönlerinizle en ileri seviyede olmanızdan ötürü size bu şildi takdirle armağan ediyorum yazılı bir başarı ödülü törenle verildi.

\n

Bırakın o tarihte, o yörede görevli yedek subaylara, muvazzaf teğmenlere verilmesini, böyle bir şilt, yanlış bilmiyorsam o tarihten bu yana da bir başka yedek subaya verilmedi.

\n

***

\n

Şahin Bey ne diyor? Allah aşkına bilmeden mi yapıyorsunuz, yoksa korkarak mı yapıyorsunuz? Korkutuluyorsanız haber verin, sizin de güvenliğinizi bugün olduğu gibi biz sağlamaya hazırız.

\n

Korksaydık, bu mesleği 50 yılı aşkın süredir yapmazdık. Güvenliğimizi sağlamaya gelince atılan taşlardan korkup kaçan, ertesi günü helikopterler ve komandolarla dolaşan kim?

\n

Güvenlik sağlayacaksanız, Gaziantepte bebelerin güvenliğini neden sağlayamadınız. Amerikadan, hariçten gazel okuyan Fetoşçuk bile İstihbarat mevzuunda daha hassas olunması ve her türlü tedbirin alınması gerektiği sözleri ile sizinle dalga geçmiyor mu?

\n

Aradan 45 yıl geçti. O gün bugündür, gerek bazı erlerim gerek bazı köylüler telefon ederek halimi hatırımı sorarlar. Acaba neden?

\n

***

\n

Şahin Bey! 1980lerin ikinci yarısında Antalyanın Elmalı ilçesinde bir süre kaymakamlık yaptınız. Alzheimeriniz yoksa anımsayacaksınızdır!

\n

İlçenizden yüzyılın definesi denilen 1900 kadar gümüş sikke kaçırılmıştı. Siz makamınızdaki pencereden Elmalı yaylasının yeşilliklerine bakarken bir gazeteci o definenin peşine düşmüştü. Defineyi Amerikada bulup Cumhuriyette yayımladığında herhalde okumuşsunuzdur.

\n

O define, o gazetecinin yıllar süren uğraşısı sonrasında Türkiyeye geri getirildiğinde Kültür Bakanlığınca da bir şiltle ödüllendirilmişti.

\n

Define şu anda Antalya Müzesinde sergileniyor. Yolunuz Antalya düştüğünde müzenin ikinci katına çıkarak o defineyi görmeyi ihmal etmeyiniz. O gazetecinin adını anımsamayabilirsiniz ama Elmalıda görev yapmış bir kaymakam olarak o yazıları okumuşsunuzdur. Anımsamıyorsanız, özel kaleminize o gazetecinin adını sorudurunuz.

\n

Şahin Bey! Mangalda kül koymayan sözlerinizle yazılarımı ağzıma tıkayamayacaksınız çünkü siz Türk siyasal tarihine taşlanan bir İçişleri Bakanı olarak geçeceksiniz, ben de şiltlerimle

\n

***

\n

Değerli meslektaşım Orhan Birgitin çarşamba günü Cumhuriyetteki yazısının şu son satırlarına da katılmamak elde değil:

\n

“(…) Bir zahmet etsin. Bakanlık şeref koridorunda asılı olan önceki Dahiliye Vekillerinin, İçişleri Bakanlarının fotoğraflarını incelesin.

\n

Onların en ünlüleri olarak hatırlarda kalan Şükrü Kayaların da Namık Gediklerin de hiçbir gazetecinin ağzına yazdığı yazıyı tıkamadığını görür.

\n

Belki o zaman hizaya gelir. Ya da istifa yolunu seçer!

\n

Bence bu ikinci yol, en isabetli seçenektir.

\n

Bence de!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları