Özgen Acar
Özgen Acar ozgenacar@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Dinlerin Beşiği Anadolu!

04 Kasım 2011 Cuma

Anadolu, dinler konusunda, yeryüzünde başka bir ülkede rastlanmayacak çeşitli ve zengin mirasa sahiptir. 1000 Tanrılı Halk denilen Hititler gibi çoktanrılı dinlerden, tektanrılılığa geçişin yaşandığı en önemli ülkedir.

Tek tanrılılık olgusunda öne çıkan Hazreti İbrahim (Abraham) Urfalı hemşerimizdir.

Dünyanın ilk Yahudi tapınağı sinagogun (havra) İÖ 6. yyda yapıldığı söylenir. Ancak yerinde bugün yeller esiyor. Oysa arkeologlar Anadoluda 13 antik sinagog buldular.

İlk kez Hıristiyan sözcüğü Antakyada kullanıldı, ilk kilise de Antakyada hizmete açıldı. İncili dört kişi yazdı. Bunlardan biri Antakyada, ötekisi Fırat Nehri üzerindeki Rum kalede idi

Hazreti İsanın annesi Meryem, ilk havarilerinden Aziz Yuhannes ile geldiği Selçukta öldü. Kaldığı ev 19. yyda bulunarak Hıristiyanlarca kutsal yer ilan edildi.

1950’de iktidara geldiğinde ilk iş olarak ezanı Türkçeden Arapçaya çevirten Demokrat Parti bile, değil bu eve dokunmak, onararak turizme açtı. O gün bugündür yüz binlerce Hıristiyan buraya gelerek hacı oluyor. Üstüne üstlük 1967de Papa 6. Paul ve 1979da Papa 2. Jean Paul da kutsal ilan ettikleri evde, tören düzenlediler. Bu kutsal ev, yöre için döviz banknot matbaası gibi çalışmıyor mu?

Gelelim Aziz Pavlosa Bu iki papaya da adını veren Tarsuslu hemşerimiz, dünyada Hıristiyanlığın yayılmasında İsadan daha büyük rol oynadı. Romaya dördüncü gidişinde öldürüldü. Tarsustaki kilisesi ve kuyusu, Kudüsteki Kıyamet Kilisesinden sonra en kutsal yer olarak kabul edildiği için akın akın turist çekmiyor mu?

Aziz Yuhannesin dünyada yedi kutsal kilisesi var. Yedisi de Batı Anadoluda. Çeşitli dönemlerde bu kiliselerde de Hıristiyanlar dinsel törenler düzenliyorlar.

Son birkaç yılda Van Ahdamar Kilisesi ve Trabzon Sümela Manastırı onarılarak, Hıristiyan turistlerin ziyaretlerine açıldı. Bu açılım yöre halkına, otellerine, esnafına kazandırmıyor mu?

***

Her dinin kendine göre dogmaları, değişik inançları vardır. Hatta aynı dinde olsalar bile mezhepler arasında bu dogmalarda ve inançlarda değişiklikler görülür.

Roma İmparatorluğunun Hıristiyanlığı resmi din olarak kabul etmesi aşamasında İsa konusunda bazı anlaşmazlıklar çıktı. İmparator 1. Konstantin İS 20 Mayıs 325te Nikeada (İznik) bir kurul topladı. Tarihe “1. İznik Konsili diye geçen bu toplantıya imparatorun başkanlığında 318 piskopos katıldı. Kurul, 19 Haziranda 20 maddelik bir ferman yayımladı.

Fermana göre İsa, yoktan var olmamıştı. O Tanrının oğluydu. Anne Meryem onu yalnızca taşımıştı. Tanrı, oğlu İsa ve kutsal ruh…” vardı. İsa ölmemişti, göğe yükselmişti. İncil Tanrının tek kitabıydı. Paskalyanın tarihi belirlenmişti.

Bu arada konsiller (kurullar) İstanbul ve çeşitli kentlerde toplandı. Yedincisi ise yine İznikte kent merkezinde 4. yyda yapılmış 1. Konsille çağdaş Aya Sofya (kutsal bilgelik)Kilisesinde 787de yeniden buluştu. Çeşitli kararlar alındı.

O yıllarda İstanbul Haçlıların eline geçince Doğu Roma (Bizans) İmparatorluk hanedanından bazı kişiler İzniki yeni imparatorluğun başkenti yaptılar. Kent, Selçuklular ve Osmanlıların da başkenti oldu. 1331de Orhan Bey İzniki ele geçirince Aya Sofya Kilisesi camiye dönüştürüldü.

***

Cumhuriyet döneminde İstanbuldaki adaşı gibi ve ondan daha eski olan İznikte yıkıntı halindeki Aya Sofya Kilisesi müze ilan edildi. Bursa Valiliğince İnanç turizminin en önemli kozu olarak Bursa Turizm Temel Planına alındı.

Şubatta MHP milletvekili Hamit Homriş, Devlet Bakanına verdiği önergesinde buranın neden cami değil de müze olduğunu sordu. Bu arada kilisenin onarımına betonla girişilmişti.

Ardından Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, AKP milletvekilleriyle İznike gece gelip müzede inceleme yaparken, gazetecileri engelledi.

AKP İznik İlçe Başkanı Osman Sargın İznik halkının isteği yönünde burada hayırlı şeyler olacak. Hıristiyan âleminin tepkisini çekeceğini sanmıyorum. Onların ibadet edeceği köşelere dokunulmuyor! dedi.

Bu tarihsel kilise, şimdi Kurban Bayramında cami olarak ibadete açılacak. Bu ilk adımı, sonraki yıllarda her halde İstanbuldaki adaşı da izleyecektir! Kültür ve Tanıtma Bakanlığı bu tarihsel yerin amaç dışı kullanılması konusunda her nedense suskun!

***

Her dinin kendine göre dogmaları, değişik inançları var, demiştik. Şimdi kökü çoktanrılı dinlere uzanan ve Urfalı hemşerimiz Hazreti İbrahim ile özdeşleşen Kurban Bayramı kapıda Nasıl Hıristiyanlar, Efeste, Tarsusta hac yapıyorlarsa, Müslümanlar da Kâbeye hacca gittiler.

Mekkedeki Kıblede çevresinde dönülen Hacer-i (kara) Esved (taş)gökten düşen bir meteor parçasıydı. Bu göktaşı, İslamiyetten yaklaşık iki bin yıl önce Hazreti İbrahim döneminde, düşmüş olmalıydı. İbrahim, kurban edemediği oğlu İsmaile Bana bir taş getir de tavafın nereden başlayacağını işaret edeyim demiş, Oğul da yandaki dağdan aldığı 18 cm yarıçapında, yumurta biçimli bir kara taşı babasına vermiş.

Frigler de İÖ 8. yyda Afyon-Sivrihisardaki antik Pessinus kentine düşen kara göktaşını ana tanrıça için orada Kibele (kıble) Tapınağını yapmışlardı. Sonra Romalılar bu taşı alarak Romada yaptıkları Kibele Tapınağına taşımışlardı.

İbrahimin ardılları da tıpkı Frigler ve Romalılar gibi Mekkede bu kara taşın çevresinde döndüler. Kıble sözcü Arapça değil, Anadolu kökenli ana tanrıçanın adıdır. Mekkedeki taş başlangıçta bütündü, zamanla 12 parçaya ayrıldı. Bugün Mekkede 8 parçası var. Öteki parçalardan biri Kanuninin Süleymaniye Camisinde, üç tanesi onun ünlü sadrazamı Sokullu Mehmet Paşanın camisinde kutsal emanet olarak bulunuyor.

Bu parçaları Mekkeden İstanbula bir harem ağası getirdi. Garip bir rastlantı, Kibele rahipleri de harem ağası gibi hadımdılar! Puta tapılmasını yasaklayan İslamiyete inananların milyonlarcası günümüzde de bu taşın çevresinde dönmek için, Türkiyeye gelen Hıristiyan hacılar gibi, Mekkeye milyonlarca dolar döviz bırakmıyorlar mı?

İznikliler acaba bindikleri dalı neden kesiyorlar?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları