Bir Mantık... Bir Ağlak!

22 Haziran 2012 Cuma

 

Şimdi liselerde mantık dersi okutuluyor mu bilmiyorum! Zamanımızda mantık olgusundaki sapmalar konusunda şöylesine ilginç örnekler verilirdi:

İnsan bir hayvan olduğuna göre Ali de bir hayvandır. Eşek de bir hayvandır. O halde Ali de bir eşektir...

Günümüze uyarlarsak:

Emekli Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ savcılığa göre başteröristtir. Teröristler Dağlıcada sekiz askerimizi daha şehit ettiler. O halde sekiz askerimizi başterörist Başbuğ öldürtmüştür.

Ya da;

İdamdan kurtulan PKKnin başı Abdullah Öcalan için AKP hükümeti bugün ev hapsi öngörüyor. Milli Savunma Bakanına göre bugüne değin 23 bin 234 kişi PKK terörüne şehit düşmüştür. Cezası ev hapsine çevrilmek istendiğine göre, o halde Öcalan başterörist değildir!

***

Dünkü gazetelerde şehitlerin cenaze töreninde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özeli ağlarken gösteren fotoğraflar vardı. Genelde bu durumdaki kişiye halk dilinde ağlak denir.

Acaba Orgeneral Özel, kendisine yıllarca komutanlık yapan başterörist Başbuğ için mi, Öcalanın cezasının ev hapsine çevrilmek istenmesine mi, yoksa şehitler karşısında içinde bulunduğu âciz duruma mı paşa paşa ağlıyordu? Belki de terörist sanısıyla Uluderede 34 çocuk kaçakçının öldürülmesindeki sorumluluğundan mı, yoksa bu kez sekiz eri şehit eden teröristleri kaçakçı sanıp görevin ihmalindeki çelişkiden dolayı mı ağlak olmuştu?

Rahmaninov’un Yanındakiler!

Orgeneral Özel için en iyi yol, bir an önce emekliliğini isteyip ağlaklıktan kurtulmaktır.

Bir yazımda TRT 3 Radyosunun adının TRT Tekrar olarak değiştirilmesini önermiştim.

Dinlenmiyor diye Türkiyenin bazı yörelerinde yayını kesilen TRT 3 Radyosu ayrıca, dinlenen yörelerde de çeşitli başarılı, ödüllü yayınlara son vermişti.

Önceki hafta dinleyiciye bilgi veren bir duyuruda, yayından kaldırılmış bir programın perşembe günü yayımlanacağını duyunca sevindim. Bu ödüllü yayın kaldırılmadan önce cumaları yayımlanıyordu. Hatadan dönüp gününü değiştirmeye karar verdiler, diye sevindim.

Perşembe günü yine eski hamam eski tastı! Meğer, o duyuru bile bir yıl önce hazırlanmış bir band kaydıymış. TRT 3 kendisini Kaliteli Müziğin ya da Evrensel Müziğin radyosu diye utanmadan tanıtıyor.

Şimdilerde ise her gün en az iki kez TRT 3 Arşivindenadlı, naftalin kokan bant yayınlar, dinleyicilerin ödedikleri vergilerle yaratılan bu radyoda dinletiliyor. Ayrıca, sevilen Müzik Avcısı”, “Kuğunun Şarkısı”, “Yorumlar Yorumcular gibi klasik müzik ve Rock Dünyasından gibi günümüz Batı müziği programlar iğnesi takılmış plak gibi dönüp duruyor.

Sevgili Üner Birkan! Bu derdi benim başıma sen sardın! İzmir Atatürk Lisesinde ağabeyimiz olarak her gün öğle tatillerinde, teneffüslerde klasik müzik plaklarını bizlere dinletip durdun. Sonraki yıllarda Siyasal Bilgiler Fakültesinde ve yazılarınla Cumhuriyette buluştuk. Beni, bu tür müzik sevdalısı yapmasaydın, her sabah gözümü açtığımda TRT 3 Arşivinden radyosunu dinlemek zorunda kalmazdım!

20 yıl önce odamda çalışırken telefon çalmıştı. Arayan İlhan Selçuktu! Ne o Rahmaninov mu dinliyorsun demiş ve 2. Piyano Konçertosu en sevdiğim parçadır! diye de eklemişti.

Dün gazeteden önce yine liseden sınıf arkadaşın Oğuz Ağabeyden acı haberi duyunca, TRT 3 Arşivinden radyosunun yöneticilerini de saygıyla(!) andım. Şimdi oralarda, iki yıl önce dün aramızdan ayrılan İlhan Ağabey ile birlikte Rahmaninov’un yanında olmalısınız... Her ikinize de şükranlar...

Diplomatların Yayınları...

 

Türk diplomatlarından emekli olanların yayınları sürüyor. Bunlardan bazılarını okurlarıma sunuyorum.

Adı: Onur Öymen

Yazarı: Demokrasiden Diktatörlüğe

Yayımlayan: Remzi Kitabevi

Sayfa: 471

Yazar, bu altıncı kitabında iktidar uğruna demokrasiyi feda edenleri irdeliyor. SBFde doktorasını yapan, Dışişleri Bakanlığında çeşitli görevlerinin yanı sıra çeşitli büyükelçilik sorumluluklarından sonra CHP milletvekilliğini de yüklenmiş olan yazar Türkiyede çok partili demokrasinin gelişimini, yaşanan sıkıntıları değerlendiriyor. Atina demokrasisinden Avrupada çağdaş demokrasiye uzanan yolculuk da kitapta kapsamlı olarak anımsatılıyor.

Adı: Gönüllü Diplomat

Yazarı: Ali Tuygan

Yayımlayan: Şenocak

Sayfa: 238

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı dahil 40 yıllık diplomatlık yaşamındaki anılar, büyükelçiliklerin yanı sıra dış görevlerdeki günleri de kitabın kapsamında. Cumhurbaşkanlığı danışmanlığını da yapan yazar, Türkiyenin dış ve iç siyasa olaylarını ve perde arkasında yaşananları okura sunuyor.

Adı: Numan Hazar

Yazarı: Afrika ve Türkiye-Afrika İlişkileri

Yayımlayan: Usak Yayınları

Sayfa: 259

Çeşitli bakanlık danışmanlıklarının yanı sıra dışişlerinin iç ve dış görevlerinden sonra büyükelçiğinin ardından emekliye ayrılan yazar, bu ikinci kitabında bizlerin çok az bildiği Afrikada olup bitenleri ve ülkemizle bağlantıları küreselleşme sürecinde anlatıyor. Ülkemizin Afrikaya açılım sürecinde bu eski kıtayla ilişki kurmak isteyenlere öncelikle öneririz.

Adı: Çok Renktir İstanbul

Yazarı: Daver Darende

Yayımlayan: Sanatyapım

Sayfa: 156

Emekli diplomatlığının da ötesinde ressamlığı ile tanınan yazar, bu kitapta İstanbula olan duygularını vurguluyor. Resimlerine yansıyan İstanbul, bu kitapta duyguları ile de örtüşüyor. Yazarın 28 resim sergisi ve 38 yıllık diplomasisinin ötesinde bir İstanbul özlemi öne çıkıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları