Bilgisayar bağımlılığı (7)

21 Nisan 2020 Salı

Cuma günkü yazım şöyle başlıyordu:

“Geçen yazımda çocuklar için ‘Momo’ heykelinin tehlikesine değinmiştim! Bugün, ondan daha da tehlikeli ve ölümcül olan ‘Mavi Balina’yı’ arşivimden ve internetin görsellerinden yararlanarak kısaca tanıtacağım…”          

Ne yazık ki bu sayfaya gelen büyük boy “Resmi İlan”, yazımı köşeye sıkıştırmakla kalmamış, görselleri de çöp sepetine atmak zorunda kalmış! Yazının görselli bölümünü tekrarlayalım:

***

“Gelelim Türkiye’den bazı örneklere…

21 Ocak… Adana’da, av tüfeğiyle intihar eden Emine Karadağ’ın (13) ‘Mavi Balina’ oyununun kurbanı olduğu ortaya çıktı. Olay, Yüreğir ilçesine bağlı Başak Mahallesi’nde, ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Emine (13) evinde babasının pompalı tüfeğiyle vurulmuş şekilde ölü bulundu. Polis yaptığı incelemede kız çocuğunun intihar ettiğini belirledi.

Emine’nin defterlerini inceleyen aile ve polis, küçük kızın çizdiği balinalara rastladı. ‘Ölmeden önce 1 yıllık yapılacak’ başlığı altında, ‘Mavi Balina’ oyunundan gelen, Emine’nin yazdığı 25 maddelik bir liste bulundu. Emine’nin, ‘Fare zehri ile karışım yapıp intihar edersen hemen öldürüyor, çok güzel bir ölüm oluyor!’ yazdığı bir notu da bulundu.

Listede ‘İntihar kaçıştır. Herkesle zıtlaşacaksın, herkesle ters gideceksin. Hep yalnız takılacaksın. Gerektikçe konuşmaya yemin edeceksin. Anneni babanı huzurevlerine atacaksın. Yılda bir kez ziyaret edeceksin o da sevap olsun diye. Artık sana herkes hayalet diyecek!’ yazısı dikkat çekti.

***

15 Şubat… İstanbul’da, lise öğrencisi Burak K. (16) ‘Mavi Balina’ kurbanı oldu…

***

2 Nisan… Van’da, saat 13.45’te, Akköprü Kayalıkları’na çıkan Sevda Erkaçmaz intihara kalkıştı. Polis ve rehber öğretmenin çabalarına karşın Sevda, son anda engellendi.

Sevda’nın ‘olaydan 4 gün önce ellerine ölüm tarih olarak 02.04.2019 tarihini yazdığı’ da saptandı!

***

5 Nisan… İzmir Gaziemir’de, Tuna M., ‘Mavi Balina’ kurbanı olarak, evlerinin çatı katında ölü bulundu!

8 Nisan… Aydın Koçarlı’da, 14 yaşındaki öğrenci Raşit Ç., ‘Mavi Balina’dan’ dolayı kendini astı…

***

13 Nisan… ‘Mavi Balina’ bu kez 15. kattaydı… İstanbul’da, Veysel Çetin (14), apartmanın 15. katından atladı…

***

21 Ekim… Kayseri’de bir fabrikada çalışan Sefa G (22), ‘Mavi Balina’ oyunu nedeniyle, kendisini iple doğalgaz borusuna asarak yaşamına son verdi…”

***

Çocukları, internette “bağımlılığın” yanı sıra önemli bir “tehlike” bekliyor.

Çocuklar, internetlerinde sıkça “siber zorbalıkla” karşılaşabiliyorlar! Çocuklar bu oluşumu anne-babalarından gizliyorlar… Bu durumda anne-babalara çok iş düşüyor!

“Momo” gibi, “Mavi Balina”da en tehlikeli “Siber zorbalık”lardır! Peki, “siber zorbalık” nedir?

“Siber zorbalık”, bireylerin, iletişim araçları kullanılarak tehdit edilmeleri, küçük düşürülmeleri, arkadaş grubundan dışlanmaları, ayrımcılığa maruz bırakılmaları ve hatta ölümlerine neden olmaları biçiminde tanımlanıyor.

“Siber zorbalık”, nedeniyle ortaya çıkan duygusal sorunlar, yerinde ve zamanında önlem alınmadığı takdirde, ciddi sorunlara yol açabiliyor. Bu konuda velilere büyük görev ve sorumluluk düşüyor… Velilerin, çocuklarının özel yaşantılarını ve bireysel sınırlarını ihlal etmeden, onları nasıl koruyacakları konusunda bilinçlenmeleri gerekiyor.

“Siber zorbalar” her yerde… Çocuklar siber zorbalığa giderek daha çok maruz kalmaya başladı. Bu durumu çoğunlukla gizleyen, anne-babalarına söylemek istemeyen çocuklarını korumak için anne-babalara olağanüstü iş düşüyor.

***

“Siber zorbalık” nasıl anlaşılır?

- Dijital ortamda yaptığı etkinlikler hakkında konuşmaktan kaçınıyorsa,

- Aile ve arkadaşlarla birlikte olmaktan kaçınıyor, okula gitmek istemiyorsa,

- Duygu durumunda, davranışlarında, uykusunda ya da iştahında değişiklik varsa,

- İleti, bildirim, e-posta aldığında huzursuz ya da tedirgin oluyorsa,

- Bilgisayar, tablet ya da cep telefonu hakkında konuşmaktan kaçınıyorsa,

- Okul başarısında düşüş gözleniyorsa…

***

Çocuklar, saldırılara kesinlikle karşılık vermemeli. Sorunu kendi başına çözmeye çalışmamalı, mutlaka büyüklerinden yardım istemeli.

Zorbalık örneklerini ve kanıtları saklamamalı, büyüklerine ve gerekirse yetkililere bildirmeli...

(Sürecek)

23 Nisan 1920…

Gazi Mustafa Kemal’in 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin toplanacağını, 19 ve 21 Nisan genelgeleri ile halka duyurdu.

23 Nisan toplantısına, o günün ulaşım koşulları nedeniyle; 337 milletvekilinden ancak 115’i katılabilmişti. 23 Nisan “Ulusal Bayram” olarak ilan edildi…

1 Kasım 1922’de Saltanatın kaldırılmasıyla, Çocuk Esirgeme Kurumu’nun 1927’de ilan ettiği, Atatürk’ün himayesinde düzenlenen “23 Nisan Çocuk Bayramı” ile 1935’te “Hâkimiyet-i Milliye Bayramı” birleştirildi. 

12 Eylül 1980 darbesinden sonra Milli Güvenlik Konseyi, bu bayrama resmi olarak “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” adını verdi.

***

Türk halkının “özgürlüğünün” simgesi olan “23 Nisan 1920’nin” 100. yıldönümünü virüs salgını nedeniyle, sokaklarda coşkuyla kutlayamadığımız için üzgünüm!

Tüm okurlarımızın ve halkımızın, bu eşsiz, mutlu gününü kutlar, nice sağlıklı yıllar dilerim…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları