Özgen Acar
Özgen Acar ozgenacar@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bayat Haberler Gündemde!

06 Mart 2012 Salı
\n\n\n

Perşembe günü Kültür Bölümümüzden Sibel Çorbacıoğlu, Londrada yayımlanan kaliteli aylık sanat gazetesi The Art Nevspaper bağlantılı bir haberin adresini gönderdi.\n

\n

Adresi açtığımda; haberin bizler için eski, yabancılar için yeni olduğunu gördüm. Sibele şu yanıtı ilettim: \n

\n

TürkiyeHacsergisine ödünç eserler verecekti. Ancak o müzelerden bazı kaçak eserler geri verilmediği için bu yola gidildi. Kısa bir süre önce basında bu konuda bazı kısa haberler de yayımlandı.”\n

\n

Haber yeni değildi. Ancak pazar günü Milliyet gazetesi, 1. sayfada altı sütunluk Dev Müzelere Ambargo başlığı altında İngiliz gazetesinin haberini Türk okuruna yeniymiş gibi sundu.\n

\n

Dikkat etmişimdir, özellikle arkeoloji alanındaki haberler gazetelerimizde kolay kolay yer bulamazken aynı haber bir yabancı gazetede çıktığında ancak o zaman bizde haber değerini kazanıyordu! \n

\n

***\n

\n

Milliyetin devam sayfasında, Türkiye kaçırılan bu eserleri istiyor başlığı altında Türkiyeye getirilen eserler ve İadesi istenenler olarak iki liste vardı.\n

\n

Listede bir müze vitrininden bir fotoğrafa da yer verilmişti. Fotoğrafta Truva hazineleri yazılıydı. Oysa resim Uşak Müzesindeki Lidya-Karun Hazinesindeki vitrinlerden birine aitti!\n

\n

İadesi istenenler bölümünde şu eserler de yer almıştı:\n

\n

Boğazköy Sfenksi: Osmanlı Devleti döneminde onarım için götürülen ve geri getirilmeyen sfenks Berlin Müzesinde bulunuyor.\n

\n

Oysa, sfenks geçen yıl geldiğinde ve Boğazköy Müzesinde sergilendiğinde Milliyetde haber olarak yayımlanmıştı.\n

\n

Lidya eserleri: Nev York Metropolitan Müzesinde sergileniyor. Geri alınması için dava sonuçlanmadı.”\n

\n

Karun Hazinesi olayını, o zaman çalıştığım Milliyette 1986da dünyanın dikkatine ben getirmiştim. Hazine 1993te Türkiyeye geldiğinde yer yerinden oynamış, Milliyetin özel 60 Yılın Tanığı kitabında da boy göstermişti. Ama haberde hâlâ dava sonuçlanmadı deniliyordu!\n

\n

Bir başkası:\n

\n

Afyonkarahisardaki Tatarlı Tümülüsüne ait MÖ 453 tarihli 4 adet boyalı ahşap friz, Almanyanın Münih şehrindeki Archaologische Staatsammşlung Müzesinde teşhirde. Parçaların iadesi için girişimler sürüyor.\n

\n

Bu parçalar 2010da geri getirilmiş, Afyonkarahisar Müzesinde Alman uzmanlarca onarılmış, İstanbulda Yapı Kredi Müzesinde sergilendiğinde Milliyette de haber olmuştu!\n

\n

***\n

\n

İngiliz gazetesinin haberi şöyleydi:\n

\n

Türkiye anlaşmazlık olan eserler sorunu çözülünceye değin İngiltere ve Amerikadaki müzelere ödünç eser vermeyi reddediyor. Bu yasak, Türkiyenin Nev Yorktaki Metropolitan Sanat Müzesine ve Londra British Müzesi ile Victoria-Albert Müzesine ödünç vermeyeceği anlamına geliyor.\n

\n

Haber yabancılar için yeniydi. Ama, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Osman Murat Süslünün yurtiçinde ve dışındadış sergileme siyasasına ilişkin verdikleri çeşitli demeçler basınımızda sütunlar arasında kaybolmuştu.\n

\n

Milliyetin haberi sorulduğunda Günayın pazar günkü şu yanıtı eski sözlerin tekrarından başka bir şey değildi:\n

\n

Sizin müzenizde Türkiyeden çalıntı eser var. Onu bize verin, sonra işbirliği yapalım. Bu nedenledir ki bazı eserleri daha büyük bir hızla ülkemize geri getirmeye başladık.\n

\n

Dünyanın büyük müzeleriyle işbirliğini önemsiyoruz. ABDdeki, İngilteredeki, Almanyadaki müzelerle işbirliği yapmak bizim için de önemli. O müzede Türkiyeden çalıntı eser varsa onunla işbirliği yapmak bir anlamda kendimize saygımızı yitirmek anlamına geliyor. Kararlılığımızı sürdürürsek daha olumlu sonuçlar alacağımızı düşünüyorum.\n

\n

Hiç unutamayacağım bir olay! Yıl 1987 Türkiye, Nev York Metropolitan Müzesinden geri istediği Karun Hazinesini alamayınca federal mahkemede dava açtı. Ne var ki aynı günlerde Türkiye Muhteşem Süleyman Sergisini bu müzeye göndermekte tereddüt etmedi. Çeyrek yüzyıl önce Türkiye çalıntı eserlerini bulunduran bu müzeyi sergiyle bilinçsizceödüllendirmişti!\n

\n

***\n

\n

Türkiye bu müzelerden ne istiyor, durum nedir?\n

\n

British Müzesi Hac Sergisi düzenledi. Müze görevlileri, Topkapı Sarayında, Türk ve İslam Eserleri ile Türbeler müzelerinde inceleme yaptılar. 35 eseri sergiye alma önerisinde bulundular. \n

\n

Bakanlık, Memnuniyetle, ama bizden size kaçırılanSamsat Stelinigeri verin, biz de 35 parçayı ödünç gönderelim! dedi. Müze Verelim, ama mülkiyeti bizde kalmak üzere…” diye yanıtlayınca verince ip koptu…\n

\n

Bu parça, Nemrutta görkemli tümülüsü bulunan Kral Antiocosun Herkülü selamlarken gösteren, İÖ 1. yyda yapılmış 1.23 m. yüksekliğinde bir mezar taşıydı. Samsat-Selikte bir zeytinyağı işliğinde baskı aracı olarak kullanılırken 1882’de görülmüş, Karkamışta kazı yapan İngiliz arkeolog Leonard Vooley 1911’de satın alarak Suriyeye götürmüştü. \n

\n

1. Dünya Savaşı ve Suriyedeki işgalci Fransız yönetiminden izin alınarak British Müzesine satılmıştı. Türkiye 1906 Asar-ı Atika Nizamnamesine aykırı olarak yasadışı yollardan çıkarıldığı için 2005ten bu yana bu parçayı geri istiyor. \n

\n

Victoria Albert Müzesi, 2014te açılacak Osmanlılar sergisine ödünç eser verilmesi için Türkiyeye başvurdu. Türkiye olumlu karşıladı. İstanbul Arkeoloji Müzelerindeki İÖ 3. yydan kalma dev boyuttaki Sidemara Lahtinden İngiliz arkeolog Charles Vilsonun 1882de koparıp götürdüğü çocuk başı/Erosun geri verilmesini istedi. Müzenin yanıtı Biz de başı size ödünç veririz oldu. Kimin malını kime ödünç vermeye heveslenen müzeye kusura bakmayın denildi.\n

\n

1900’de Osman Hamdi olayı öğrenince, Vilsonun Konya Ereğlisinde başı kopartıp üzerini kapattırdığı lahdi İstanbula taşıtmıştı. Türkiye kulağı kopartılan bir insanın kulağını geri istemesi durumundaydı, ancak müze ödünç vermeye kalkıyordu.\n

\n

Metropolitan Müzesine gelince Bu müze Bizans-İslam adıyla 14 Martta bir sergi açacaktı. Türkiyeden de ödünç eser istenince, Ankara Troia Hazinesinden olmak üzere bazı eserlerin geri verilmesi koşulunu getirdi. Müze Atinadaki Benaki Müzesine yöneldi. Çeyrek yüzyıl sonra da olsa Türkiyenin aklı başına yeni gelmişti. \n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları