Ayasofya (13)...

24 Temmuz 2020 Cuma

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, İsviçre’nin Lozan kentinde, 24 Temmuz 1923 tarihinde İsmet İnönü’ye imzalattığı “uluslararası barış anlaşması” ile bağımsız, özgür Türkiye Cumhuriyeti doğmuştu…

Bugün Lozan Anlaşmasının yıldönümü… Özgürlüğünü bu anlaşmadan alan, günümüzde Atatürk ve İnönü’nün koltuğunda oturan; AKP Reis-Umumisi, Reis-i Cumhur Hazretleri, Vezir-i Azam Recep Tayyip Erdoğan, bugün laiklik ilkesinin dışına çıkarak Ayasofya Müzesini, camiye dönüşüm namazında olacak!

***

Gelelim Ayasofya Müzesinin camiye dönüştürülüşüne ilişkin bazı tepkilere:

“Avrupa Birliği (AB)” Dışişleri Bakanları, “Türkiye’nin ikonik Ayasofya’yı tekrar camiye dönüştürme kararı” hakkında, “kaçınılmaz olarak güvensizliği körükleyecek, dini cemaatler arasında yenilenen bölünmeleri destekleyecek ve diyalog ile işbirliği çabalarını zayıflatacak !”diye kınadılar.

Türkçesi ile “Siz, Avrupa Birliğine zor girersiniz!” demek olmuyor mu?

***

“Avrupa Parlamentosu’nun” muhafazakâr kanadının lideri Manfred Weber, “Türkiye'ye yaptırım uygulama kararının ciddi olarak düşünülmesi gerektiğini” söyledi.

Alman parlamenter, Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasını ise “dinsel şovenizm” olarak tanımladı!

***

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Mitsotakis “Ayasofya” konusunda telefon görüşmesi gerçekleştirdiler. Kremlin’den yapılan açıklamada, “İki liderin, Dünya Mirası listesindeki eserin olağan dışı kültürel, tarihî ve ruhani önemine” vurgu yaptıkları, “Barış ve anlayışın simgesi” olduğuna dikkati çektiler!

***

Müzede İmam

“Rus Ortodoks Kilisesi” lideri Patrik Kirill, bu ayın başında yaptığı açıklamada “Kutsal Ayasofya'ya yönelik tehdit tüm Hristiyanlık uygarlığı için, dolayısıyla tarihimiz ve maneviyatımız için bir tehlikedir!” ifadesini kullanmıştı.

***

Yarım milyar kadar Hristiyan’ı temsil eden “Dünya Kiliseler Konseyi”, Erdoğan’ı ünlü Ayasofya müzesini camiye dönüştürme kararını geri almaya bir mektupla çağırdı!

Konsey’in “keder ve dehşet” hissettiğini söyleyen geçici Genel Sekreter Ioan Sauca’nın mektubunda şöyle denildi:

“Ayasofya'yı camiye dönüştürmeye karar vererek, Türkiye'nin açıklığının olumlu işaretini tersine çevirdiniz ve bunu bir dışlama ve bölünme işaretine dönüştürdünüz.

Karar, kaçınılmaz olarak belirsizlikler, kuşkular ve güvensizlik yaratacak, farklı inançlardan insanları diyalog ve işbirliği tablosunda bir araya getirme çabalarımızı baltalayacak…

Karşılıklı anlayışı, saygıyı, diyalogu ve işbirliğini teşvik etmek ve eski düşmanlık ve bölünmelerden kaçınmak için acilen kararınızı yeniden gözden geçirmeye ve tersine çevirmeye çağırıyoruz!”

***

Bir de başlangıçtan bazı anılara gidelim…

3 Şubat 1932 gecesi, Ayasofya Camii tarihî günlerinden birini yaşamıştı. Kadir Gecesi için 40 bin kişinin doldurduğu camide, 40 ünlü hafızın okuduğu Türkçe ezan, Türkçe Kur’an sanki görücüye çıkmıştı. Devlet radyosu, geceyi ülkeye canlı yayımladı!

Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla gerçekleşen Ayasofya’daki Türkçe Kadir Gecesi ertesi günkü gazetelerin de manşetlerindeydi.

3 yıl sonra, başka bir şubat günü, Ayasofya’nın müzeye çevrileceği söylense, her halde o gün kimse inanmazdı!

***

Ayasofya’nın müzeye çevrilmesi kararı dünyada büyük yankı uyandırmıştı. 14 Ekim 1934 günü habere “bir buçuk sayfa” ayıran Nev York Times gazetesinde çıkan P. V. Vilson imzalı yorum en dikkat çekici olanıydı:

 “Şık Batılı giysiler içindeki Genç Türkler, artık ibadet etmeden önce herkesin içinde ağızlarını çalkalarken ve ayaklarını yıkarken görünmüyor!”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları