Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘Altın’, Altındır! (10)
TL’nin değerini bir türlü koruyamayan, AKP Reis-i Umumisi, Reis-i Cumhur, Veziri Azam da denilen Recep Tayyip Erdoğan (RTE), “altından” medet umunca, Hazine ve Maliye Veziri Nurettin Nebati (bitkisel) de kadınların yaşam güvenceleri olan “yastık altındaki altınlarına” göz diken bir öneride bulunmuştu!
Bir resmi açıklamada, vatandaşlar (tabii kadınlar) için, fiziki altın teslimi “bankalara” olacak, bir başka açıklamada ise “kuyumcular üzerinden” çeşitli “ziynet, meskuk (sikke), işlenmiş ve hurda gibi fiziki altınlarını sisteme aktaracak ve istediğinde sistemden” çekebilecek deniliyor!
***
“Finansal sisteme” kazandırılan fiziki altını kuyumcu, “rafineriye” teslim edecek. Rafineri, arıtma işini yaptıktan sonra “bankaya” iletecek. Peki, hangi bankayı, kim seçecek?
Ya “pırlantalarla harika işlenmiş bir altın kolyenin değeri”, arıtılmış “altın” maddesinin değerine göre mi işleme konulacak, yoksa işlenmiş kolyeye kadıncağızın pırlantalar için ödediği tonlarca para dikkate alınmayacak mı? “Kur Korumalı Mevduat Hesabı’nda”, kuyumcu ya da banka, nasıl bir değerlendirme yapabilecek?
“İstediği zaman o günkü değerden geri alacak” deniliyor… Kadıncağız, geri almak istediğinde “gözbebeği kolyesini” aynen mi, yoksa “arıtılmış altın” olarak mı geri alacak?Pırlantalı altın.
Peki, altını bankaya ya da rafineriye veren kuyumcunun bu işte çıkarı ne olacak?
Bir açıklama da: “Fiziki altın teslim noktaları bankaların, her ilde, en az 1 şubesi kuyumculuk faaliyetlerini de götürecek hale dönüşecek…” Peki, bankanın çıkarı ne olacak?
Bir okurum soruyor: “Yastık altı altın sisteme devredilecekse, kuyumcuya mı bankaya mı, verilecek?”
***
İlginç bir kamuoyu araştırmasının sonuçlarına göz atalım:
“İstanbul Ekonomi Araştırma’nın (İEA)” 7-13 Ocak 2022 tarihleri arasında, 1500 kişi ile yaptığı araştırmada “100 bin liranız olsaydı, nasıl değerlendirirdiniz” sorusuna verilen yanıtta, katılımcıların yaklaşık üçte biri, “altın alacağını” söyledi. Bu oran aralık ayından bu yana değişmedi...
İEA, “Geleneksel olarak altının ülkemizde en çok tercih edilen yatırım aracı olması ve altın fiyatlarında TL bazında gözlenen sürekli artış, insanların enflasyon karşısında birikimlerini korumak için, neden altını tercih ettiklerini açıklıyor” diyor!
Ayrıca, “Katılımcılarımızın yüzde 30’luk bölümü, 100 bin lirası olsaydı ‘borç ödemek için kullanacağını’ söyledi. Bu yanıt, günümüz iktidarının koşullarında, hane halkının borçluluk oranının yüksekliğini gözler önüne de seriyor” deniliyor!Pırlantalı altın.
Hükümetin “yastık altı altın” toplama girişimi hakkındaki bir soruya, katılımcıların ancak yüzde 5’inin yanıtı, “100 bin lirası olsa ‘Kur Korumalı Mevduat Hesabı’na’ yatıracağı” biçiminde oldu…
İEA, yargısını şöyle açıkladı: “Zaten büyük çoğunluğu dövizi tercih etmeyen bireysel yatırımcılar açısından da ‘Kur Korumalı Mevduat Hesabı’nın etkisinin sınırlı olduğunu söyleyebiliriz.”
AKP destekçilerinin, ancak yüzde 4’ü “eğer 100 bin lirası olsa döviz alacağını” söylerken bu oran CHP ve HDP seçmenleri arasında “yüzde 20’yi” geçiyor.
Buna karşılık AKP’lilerin yüzde 10’u, “100 bin lirası olsa Kur Korumalı Mevduat Hesabı’na yatıracağını” söylüyor, ancak CHP seçmenleri arasında bu tercih oranı, yüzde 1’in altında! Pırlantalı altın.
“Türk Lirası” olarak “faize yatıracağını” söyleyenlerin oranı AKP seçmenleri arasında yüzde 10 iken, muhalefet partilerini destekleyen seçmenler arasında ise çok düşük!
***
Ender birikim yapabilen vatandaş, “altına yatırımı” tercih ediyor. Çünkü TL karşısında değerini koruyan “altını”, anında nakde çevirebileceğini biliyor. Öncelikleri, kuyumculardan, ikinci yöntem ise bankalar üzerinden “altın hesabı” oluşturup “altın satın almaktır”.
Bankalardan “altın satın alındığında” çoğunlukla (bazı bankalar dışına) “fiziksel olarak altın” verilmiyor. Yalnızca “kuyumcu” ya da “sarraf” ile çok hızlı “altın” alış satış yapabilme olanağı var.
Kuyumcudan alımda, fiziki olarak altın verilir. Alınan altınlar, “yatırım (yastık altında)” değerlendirebilir ya da “hediyelik olarak” kullanabilir…
Altına yatırımı genellikle “bilezik, Cumhuriyet altını ya da çeyrek altın” olarak yapılmasına karşılık, “işçilik maliyeti nedeniyle”, bankalarda gerçekleştirilen altın işlemleri çoğunlukla “gram altın” üzerindendir.
***
Konuyla ilgili açıklamalar özetle şöyle:
Hesaplar 3, 6 ve 12 aylık vadelerle açılabilecek... Vade sonuna kadar beklendiğinde, hesaba banka tarafından faiz işletilecek. Vadede altın fiyatı, vade başına göre daha yüksek gerçekleşirse, faiz dışında kalan fark Merkez Bankası’nca hesap sahibine ödenecek. Bankaya yük değil mi?
Türk Lirası mevduat ya da katılım hesabından, “vadeden önce çekim” yapılırsa, Merkez Bankası’nca (TCMB) ilan edilen, o günkü gram altının Türk Lirası karşılığı, hesabın açıldığı tarihteki fiyattan yüksek olması durumunda, hesap sahibine herhangi bir fark ödenmeyecek…
Çekim yapılan tarihte TCMB’nin açıkladığı fiyatın; hesabın açıldığı tarihteki fiyattan düşük olması durumunda ise hesap düşük olan fiyata göre mevduat sahibine ödenecek!
Not: Sürecek…
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Mahruki yine yandı
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!
- Özel görüşmenin ayrıntılarını açıkladı!