Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Ağızdan Çıkan...'Suriye'de Güneş Yakıyor!
Bütün dillerde olduğu gibi Türkçe atasözleri de gerçekleri özetler… Örneğin “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar…” ya da “Ağzından çıkanı kulağı duymuyor…” gibilerden…
\n22 Haziran’da Suriye karasularında düşen RF-4 savaş uçağı olayı TV haberlerine yansıdıkça, iki şehit pilotumuzun resimleri de kullanıldıkça ailelerinin acılarının tazelenmesine üzülüyorum.
\n23 Haziran: Yurtdışından dönüşünden sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın özel evinde küçük bir güvenlik toplantısının ardından şu açıklama yapıldı: “İlgili kurumlarımızın sağladığı verilerin değerlendirilmesi ve Suriye ile yürütülen ortak arama kurtarma faaliyetleri çerçevesinde elde edilen bilgiler neticesinde uçağımızın Suriye tarafından DÜŞÜRÜLDÜĞÜ anlaşılmıştır.”
\n24 Haziran: Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu TRT’de şöyle dedi: “Ulusal radar sistemimiz test uçuşu yapan uçağımızın Suriye hava sahasına kısa bir süreliğine girdiğini saptadı. Ancak uyarı üzerine hızla geri dönüş yaptı. Bu sırada uluslararası sularda DÜŞÜRÜLDÜ. Uçak güzergâhı olan İskenderun üzerinden Akdeniz’e kadar gidip geldi. Alçak uçuş yapmasının nedeni budur.”
\n25 Haziran: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç şu değerlendirmede bulundu: “Uçağımız uluslararası hava sahasında VURULMUŞTUR. Suriye’nin uçağımızı kasıtlı olarak hedef aldığı KESİNDİR. SURİYE hiçbir uyarı yapmadan VURMUŞTUR. Lazer ya da ısıya güdümlü füze ile VURULDU.”
\n26 Haziran: Başbakan’dan bir açıklama daha: “Altını çizerek söylüyorum. Suriye karasularında uçağımız vurulmamıştır, uluslarararası sularda VURULMUŞTUR. Vurulduktan sonra Suriye sularına düşmüştür.”
\nAynı savlar Dışişleri Bakanlığı’nda yabancı diplomatlarla, ayrıca Brüksel’de KAAÖ Karargâhı’ndaki olağanüstü bilgilendirme toplantılarında da yinelendi.
\n11 Temmuz: Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklaması:
\n“Suriye tarafından DÜŞÜRÜLDÜĞÜ İDDİA EDİLEN uçağımız (…) petrol türevi herhangi bir yangın başlatıcı ve hızlandırıcı madde artığına ve herhangi bir mühimmata ait olduğu değerlendirilen bir bulguya rastlanmadı.”
\nAynı gün Başbakan’dan AKP’lilere konuşma: “Uçağa ulaşıncaya kadar DÜŞTÜ DEDİK, DÜŞÜRÜLDÜ DEMEDİK…”
\nKAAÖ’ye, yabancı diplomatlara, Türk toplumuna yalan yanlış bilgilerden sonra bir başka ata deyişi: “Tükürdüğünü yalamak…”
\nBaşbakan her fırsatta Amerika’da iş dünyasının sözcüsü Vall Street Journal gazetesine yüklenmeyi bu olayda da sürdürüyor. Sıkça Erdoğan’ı destekleyen İngiliz The Economist dergisi bile 7 Temmuz’da “Türkiye ve komşuları - Hassas Denge” başlıklı yazısında “Türkiye’nin Suriye siyasası, halkın desteğini kazanmayı yitiriyor…” denildi.
\nEmekli Tuğgeneral Ali Er de, “Artık Suriye, Türkiye’yi ne bölgesel güç ne de çekinilecek bir komşu olarak dikkate alıyor. Türkiye’nin, TSK’nin caydırıcılığının dibe vurduğunun resmidir” yargısını açıklıyor. Türkiye artık “sıfır sorun” siyasası yerine, “sularda küçük düşen” bir ülke konumunda hızla ilerliyor.
\n\n\n\n\n27 Ağustos 2008’de bu köşede “Po Pooo Popolin Popolin Popoya!” başlıklı yazımızda şöyle yazmışız:
\n“(…) Amerikan 6. Filosu Akdeniz’i mesken tutunca SSCB de 60’ların başında önce iki savaş gemisini Boğazlardan geçirip sıcak Akdeniz sularına gönderdi. 60’lı yılları 70’li yıllar izledi. Neredeyse günaşırı Sovyet gemileri Boğazlardan bir aşağı bir yukarı geçer oldular.
\nTrafik yoğunlaşınca, İstanbul Boğazı’nda ‘şafak röntgencilerinin’ ya da ‘şafak casuslarının’ sayıları da arttıkça arttı. Yabancı konsoloslukların, yabancı haber ajanslarının görevlileri de gün ağarmadan kalkıp sabahın köründe Boğaz’dan geçecek Sovyet savaş gemilerinin ikili üçlü resmi geçitlerini, teleskopik dürbünleri ile, kameraları ile saptar olmuşlardı.
\nMontrö Sözleşmesi’ne göre savaş gemileri Boğazlardan gün ağardıktan sonra ve denizaltıları da su üstünden geçmek zorundalar. Röntgenciler, bu gemilerin dolu mu, boş mu olduklarını su batmanlarına göre ya da gidişle dönüşleri arasındaki farkları da saptamak durumundaydılar.
\nDışişleri Bakanlığı, Montrö Sözleşmesi’ne göre, bu geçişleri sözleşmeye taraf ülkelere önceden bildiriyordu. Ama Montrö’ye taraf olmayan ABD’nin İstanbul’daki konsolosluğun istihbaratçıları şafak röntgenciliği görevini de yüklenmek zorunda kalmışlardı. Sözleşmeye taraf olanlar da Sovyet gemilerinin yükü ve silah donanımlarına ilgi duydukları için röntgencilik yapmak zorundaydılar.
\nMoskova, Akdeniz’deki donanmasına bir üs ve bir de demirleme yeri bulmuştu. Üs Suriye, demirleme yeri ise NATO (KAAÖ) üyesi Yunanistan’ın Girit Adası yakınındaki Antikitira Adası’nın karasuları dışında kalan yüksek kayalıklar idi. (…)
\nBir zamanlar Suriye’deki üslerinde demirleyen Rus savaş gemileri Aliağa’da jilet olunca Moskova’nın Akdeniz’deki deniz gücü de sıfırlanmıştı. Şimdi Moskova ve Şam’dan gelen haberler Rusların Suriye’de Tartus Limanı’ndaki eski üssün peşinde olduğunu gösteriyor.
\nGeçen hafta Medvedev, Gürcistan’da Rusya’yı destekleyen Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı Karadeniz’de ünlü tatil kenti Soçi’de ağırladı. Görüşmeden sızan haberlere göre İstanbul’da ‘şafak casuslarına’ iş düşecek. Rus uçak gemisi Amiral Kuznetsov, 50 uçak, helikopter ve uçaksavarla Murmansk Limanı’ndan Tartus Üssü’nde bayrak göstermeye gidecekmiş.
\nBakalım Rus uçak gemisi, Montrö Sözleşmesi’ne ne ölçüde takılacak? Suriye’nin ayrıca çeşitli Rus silahlarının yanı sıra S-300 füzelerini alması İsrail’i kaygılandırmışa benziyor. İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in de Moskova’ya gitmesi beklenirken Türkiye’nin kolaylaştırıcı girişimindeki Suriye-İsrail görüşmelerine de gölge düşeceği anlaşılıyor. (…)”
\nBu yazımı neden anımsadım? Rus uçak gemisi Amiral Kuznetsov yine Boğazlardan değil de Cebelitarık’tan geçerek Suriye’de Tartus Limanı’nda demir attı. Gemiden izlenimlerini aktaran Vesti muhabiri, “KAAÖ helikopterleri tatbikata başlayan Rus savaş gemilerinin fotoğraflarını çekmesi üzerine Rus helikopterlerinin havalandığını” bildirdi.
\nBu ortamda da Türk RF-4 Jeti Adana İncirlik’ten değil, ABD-KAAÖ Radar Üssü Kürecik yakınında Malatya Erhaç’tan kalkıyordu, Lazkiye ile Tartus arasında denize düşüyordu!
\nŞimdilerde Boğaz’da “şafak röntgencilerine” yine iş çıktı. Son üç gün içinde Ruslar Boğazlardan aralarında en büyük muhripleri Amiral Çabanenko da olmak üzere 11 savaş gemisini Tartus Üssü’ne geçirdiler. Moskova geçişlerin süreceğini açıkladı.
\nAmiral Kuznetsov gemisinin Radyo Navigasyon Grubu Komutanı Aleksey Golovin, “Burada zor bir şey yok, koşullar yabancı değil, biz burada defalarca bulunduk. Üstelik güneş de var, güzel mi güzel… Bizim orada, kuzeyde güneş gözükmez!” dedi.
\nRum basınına göre İsrail de Doğu Akdeniz’de tatbikat yapacak. Eskiden Rus ve İsrailli turistler, tatil için barış ülkesi Türkiye’ye, Antalya’ya gelirlerdi!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!