Özgen Acar
Özgen Acar ozgenacar@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Ağızdan Çıkan...'Suriye'de Güneş Yakıyor!

13 Temmuz 2012 Cuma
\n\n\n

Bütün dillerde olduğu gibi Türkçe atasözleri de gerçekleri özetler Örneğin Yalancının mumu yatsıya kadar yanar…” ya da Ağzından çıkanı kulağı duymuyor…” gibilerden

\n

22 Haziranda Suriye karasularında düşen RF-4 savaş uçağı olayı TV haberlerine yansıdıkça, iki şehit pilotumuzun resimleri de kullanıldıkça ailelerinin acılarının tazelenmesine üzülüyorum.

\n

23 Haziran: Yurtdışından dönüşünden sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın özel evinde küçük bir güvenlik toplantısının ardından şu açıklama yapıldı: İlgili kurumlarımızın sağladığı verilerin değerlendirilmesi ve Suriye ile yürütülen ortak arama kurtarma faaliyetleri çerçevesinde elde edilen bilgiler neticesinde uçağımızın Suriye tarafından DÜŞÜRÜLDÜĞÜ anlaşılmıştır.

\n

24 Haziran: Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu TRTde şöyle dedi: Ulusal radar sistemimiz test uçuşu yapan uçağımızın Suriye hava sahasına kısa bir süreliğine girdiğini saptadı. Ancak uyarı üzerine hızla geri dönüş yaptı. Bu sırada uluslararası sularda DÜŞÜRÜLDÜ. Uçak güzergâhı olan İskenderun üzerinden Akdenize kadar gidip geldi. Alçak uçuş yapmasının nedeni budur.

\n

25 Haziran: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç şu değerlendirmede bulundu: Uçağımız uluslararası hava sahasında VURULMUŞTUR. Suriyenin uçağımızı kasıtlı olarak hedef aldığı KESİNDİR. SURİYE hiçbir uyarı yapmadan VURMUŞTUR. Lazer ya da ısıya güdümlü füze ile VURULDU.

\n

26 Haziran: Başbakandan bir açıklama daha: Altını çizerek söylüyorum. Suriye karasularında uçağımız vurulmamıştır, uluslarararası sularda VURULMUŞTUR. Vurulduktan sonra Suriye sularına düşmüştür.

\n

Aynı savlar Dışişleri Bakanlığında yabancı diplomatlarla, ayrıca Brükselde KAAÖ Karargâhındaki olağanüstü bilgilendirme toplantılarında da yinelendi.

\n

11 Temmuz: Genelkurmay Başkanlığının açıklaması:

\n

Suriye tarafından DÜŞÜRÜLDÜĞÜ İDDİA EDİLEN uçağımız (…) petrol türevi herhangi bir yangın başlatıcı ve hızlandırıcı madde artığına ve herhangi bir mühimmata ait olduğu değerlendirilen bir bulguya rastlanmadı.”

\n

Aynı gün Başbakandan AKPlilere konuşma: Uçağa ulaşıncaya kadar DÜŞTÜ DEDİK, DÜŞÜRÜLDÜ DEMEDİK…”

\n

KAAÖye, yabancı diplomatlara, Türk toplumuna yalan yanlış bilgilerden sonra bir başka ata deyişi: Tükürdüğünü yalamak…”

\n

Başbakan her fırsatta Amerikada iş dünyasının sözcüsü Vall Street Journal gazetesine yüklenmeyi bu olayda da sürdürüyor. Sıkça Erdoğanı destekleyen İngiliz The Economist dergisi bile 7 Temmuzda Türkiye ve komşuları - Hassas Denge başlıklı yazısında Türkiyenin Suriye siyasası, halkın desteğini kazanmayı yitiriyor…” denildi.

\n

Emekli Tuğgeneral Ali Er de, Artık Suriye, Türkiyeyi ne bölgesel güç ne de çekinilecek bir komşu olarak dikkate alıyor. Türkiyenin, TSKnin caydırıcılığının dibe vurduğunun resmidir yargısını açıklıyor. Türkiye artık sıfır sorun siyasası yerine, sularda küçük düşen bir ülke konumunda hızla ilerliyor.

\n\n\n\n\n

27 Ağustos 2008de bu köşede Po Pooo Popolin Popolin Popoya! başlıklı yazımızda şöyle yazmışız:

\n

“(…) Amerikan 6. Filosu Akdenizi mesken tutunca SSCB de 60ların başında önce iki savaş gemisini Boğazlardan geçirip sıcak Akdeniz sularına gönderdi. 60lı yılları 70’li yıllar izledi. Neredeyse günaşırı Sovyet gemileri Boğazlardan bir aşağı bir yukarı geçer oldular.

\n

Trafik yoğunlaşınca, İstanbul Boğazında şafak röntgencilerinin ya da şafak casuslarının sayıları da arttıkça arttı. Yabancı konsoloslukların, yabancı haber ajanslarının görevlileri de gün ağarmadan kalkıp sabahın köründe Boğazdan geçecek Sovyet savaş gemilerinin ikili üçlü resmi geçitlerini, teleskopik dürbünleri ile, kameraları ile saptar olmuşlardı.

\n

Montrö Sözleşmesine göre savaş gemileri Boğazlardan gün ağardıktan sonra ve denizaltıları da su üstünden geçmek zorundalar. Röntgenciler, bu gemilerin dolu mu, boş mu olduklarını su batmanlarına göre ya da gidişle dönüşleri arasındaki farkları da saptamak durumundaydılar.

\n

Dışişleri Bakanlığı, Montrö Sözleşmesine göre, bu geçişleri sözleşmeye taraf ülkelere önceden bildiriyordu. Ama Montröye taraf olmayan ABDnin İstanbuldaki konsolosluğun istihbaratçıları şafak röntgenciliği görevini de yüklenmek zorunda kalmışlardı. Sözleşmeye taraf olanlar da Sovyet gemilerinin yükü ve silah donanımlarına ilgi duydukları için röntgencilik yapmak zorundaydılar.

\n

Moskova, Akdenizdeki donanmasına bir üs ve bir de demirleme yeri bulmuştu. Üs Suriye, demirleme yeri ise NATO (KAAÖ) üyesi Yunanistanın Girit Adası yakınındaki Antikitira Adasının karasuları dışında kalan yüksek kayalıklar idi. (…)

\n

Bir zamanlar Suriyedeki üslerinde demirleyen Rus savaş gemileri Aliağada jilet olunca Moskovanın Akdenizdeki deniz gücü de sıfırlanmıştı. Şimdi Moskova ve Şamdan gelen haberler Rusların Suriyede Tartus Limanındaki eski üssün peşinde olduğunu gösteriyor.

\n

Geçen hafta Medvedev, Gürcistanda Rusyayı destekleyen Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esadı Karadenizde ünlü tatil kenti Soçide ağırladı. Görüşmeden sızan haberlere göre İstanbulda şafak casuslarına iş düşecek. Rus uçak gemisi Amiral Kuznetsov, 50 uçak, helikopter ve uçaksavarla Murmansk Limanından Tartus Üssünde bayrak göstermeye gidecekmiş.

\n

Bakalım Rus uçak gemisi, Montrö Sözleşmesine ne ölçüde takılacak? Suriyenin ayrıca çeşitli Rus silahlarının yanı sıra S-300 füzelerini alması İsraili kaygılandırmışa benziyor. İsrail Başbakanı Ehud Olmertin de Moskovaya gitmesi beklenirken Türkiyenin kolaylaştırıcı girişimindeki Suriye-İsrail görüşmelerine de gölge düşeceği anlaşılıyor. (…)

\n

Bu yazımı neden anımsadım? Rus uçak gemisi Amiral Kuznetsov yine Boğazlardan değil de Cebelitarıktan geçerek Suriyede Tartus Limanı’nda demir attı. Gemiden izlenimlerini aktaran Vesti muhabiri, KAAÖ helikopterleri tatbikata başlayan Rus savaş gemilerinin fotoğraflarını çekmesi üzerine Rus helikopterlerinin havalandığını bildirdi.

\n

Bu ortamda da Türk RF-4 Jeti Adana İncirlikten değil, ABD-KAAÖ Radar Üssü Kürecik yakınında Malatya Erhaçtan kalkıyordu, Lazkiye ile Tartus arasında denize düşüyordu!

\n

Şimdilerde Boğazda şafak röntgencilerine yine iş çıktı. Son üç gün içinde Ruslar Boğazlardan aralarında en büyük muhripleri Amiral Çabanenko da olmak üzere 11 savaş gemisini Tartus Üssü’ne geçirdiler. Moskova geçişlerin süreceğini açıkladı.

\n

Amiral Kuznetsov gemisinin Radyo Navigasyon Grubu Komutanı Aleksey Golovin, Burada zor bir şey yok, koşullar yabancı değil, biz burada defalarca bulunduk. Üstelik güneş de var, güzel mi güzel Bizim orada, kuzeyde güneş gözükmez! dedi.

\n

Rum basınına göre İsrail de Doğu Akdenizde tatbikat yapacak. Eskiden Rus ve İsrailli turistler, tatil için barış ülkesi Türkiyeye, Antalyaya gelirlerdi!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları