Özgen Acar
Özgen Acar ozgenacar@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

AB, Kıbrıs Özel Temsilcisi!Önce Evini Temizle!

22 Temmuz 2011 Cuma
\n\n\n

Yalnızca bir gazetemize tek sütuna yansıyan bir haberi görünce gülmekten kendimi zor alıkoydum! Neymiş, Avrupa Birliği (AB) Kıbrıs sorununun çözümü için Avusturyalı eski Özel Temsilcinin yerine, Portekizli Jorge Cesardas Nevesi atamış!

\n

Bir gazeteci olarak yarım yüzyılı aşkın izlediğim, değişmez iki temel konudan biri Kıbrıs, ötekisi ABdir. Genç meslektaşlarımın da her iki konuda nice haberler yazacaklarına eminim.

\n

Bugüne değin bu kaçıncı AB Kıbrıs Özel Temsilcisi ABDnin, İngilterenin, Çinin, Japonyanın nice Kıbrıs Özel Temsilcileri geldiler geçtiler. Bırakın adlarını, sayılarını unuttuk. Bilmem kaç Birleşmiş Milletler (BM) Kıbrıs Özel Temsilcisini haberleştirdik!

\n

Şimdiye değin Birleşmiş Milletlerde 9 Genel Yazman görev yaptı. Bunlardan ilk ikisi dışında, yedisi Adada, Nev Yorkta, Cenevrede Kıbrıslı taraflarla görüşmeler yaptı. Sonuç, sıfır elde var sıfır

\n

Türkiyede, Yunanistanda, Kıbrısın iki kanadında nice hükümetler de geldi geçti. Sonuç Batı yalakası kalemşorlarımız Çözümsüzlük çözüm değildir diye tutturup teslimiyetçi önerilerde bulundular.

\n

Kıbrıs sorunu ile çekirdekten yetişmiş, Rumları, Yunanları ve Türk siyasacıları çok iyi bilen Rauf Denktaş da “1974’te Adaya yalnızca barış değil, çözüm de gelmiştirdemekte ısrar ediyordu.

\n

Denktaşın haklı çıktığını, karşıtı olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan şu sözlerle doğruladı:

\n

Rumlar, çözüm olarak eşit konumda iki devletli bir yapı kabul ederlerse ne âlâ Yoksa kendileri bilir. Annan Planı koşulları artık değişmiştir. Herhangi bir ödün söz konusu değildir. Hiçbir yer Rumlara verilemez. Türk askeri çekilmez. (2012 Temmuz) Rumların AB Dönem Başkanlığında TC-AB ilişkileri de donar. Rumlarla görüşmeyiz.

\n

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlunun bir hafta önceki açıklamasından daha sert, daha yalın, daha kesin ifadeler kullanan Erdoğan, yalnızca hasta yatağında Denktaşı değil, Kıbrıslıları da sevindirdi.

\n\n\n\n\n

Türkiyenin, komşularla sıfır sorun siyasası izlemeye başlamasından bu yana köprülerin altından çok sular aktı. Tunusta başlayan Arap Baharı yayıldı.

\n

Olay komşu Libyaya sıçradığında, Tunuslu yöneticilerin yaptıklarının tersine Muammer Kaddafi direnişe geçti. Halkı ikiye bölündü. Libyada iki yönetimin de ölüler verdiği sokak çatışmalarına dönüştü.

\n

Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (KAAÖ), Libyada Kaddafiye karşı askeri müdahaleye karar verdi. Başbakan Erdoğan, KAAÖnün Libyada ne işi var! dedi. Ama bu sözlerin ardından TSKnin savaş uçakları ve gemileri KAAÖ güçleri arasında Kaddafi yandaşlarına yönelik saldırılara katıldı.

\n

Erdoğan, geçen yıl Kaddafi İnsan Hakları Ödülü aldığı törendeki konuşmasında Bölgesel ve küresel ölçekte işbirliğinin geliştirilmesi yönünde gösterdiği çabalarından ötürü Kaddafiye şükran ve takdirlerimi ifade etmek isterim demişti. Hem de Kaddafinin insan hakları ödülünü alırken Sonra ne oldu? Libyaya insan hakları götürmeyi amaçlayan KAAÖnün askeri müdahalesinde boy göstererek Kaddafiyi bir çırpıda satmadı mı?

\n

Anımsarsınız Erdoğan, İslamiyet ile ilgili siyasasından dolayı Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussenin KAAÖ Genel Yazmanlığına getirilmesini veto etmişti. Sonra ne oldu? Ardından Ankarada, geçen hafta da İstanbulda kabul edip Libya askeri müdahalesini görüşerek destek verdi. Bu kez kimler satıldı?

\n

Mısırda Hüsnü Mübareke toz kondurmayan Türkiye, oradaki ayaklanmadan sonra bu kadim devlet başkanını harcamakla kalmadı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gibi en yüksek düzeyde Kahireye yapılan ziyaret ile karşıtlar desteklendi. Temmuz başında Davutoğlu da bu ziyareti ünlü Tahrir Alanındaki gövde gösterisi ile pekiştirdi.

\n

Erdoğan, geçen ekimde ve ikinci kez bu yıl ocakta Suriyede Devlet Başkanı Beşşar Esadı ziyaret ederek, iki ülke arasında ilişkilerin geliştirilmesine katkısından dolayı teşekkür etti.

\n

Arap baharı salgını Suriyeye de bulaşınca Erdoğan, Esadı da dışladı. Esad karşıtlarının geçen hafta İstanbulda buluşmalarına ortam yaratıldı. Anlaşılan Erdoğana göre vefa İstanbulda bozası ünlü bir semt adıydı!

\n

Bu toplantının yapıldığı günlerde yine KAAÖ bağlantılı Libya Temas Grubunun 4. Toplantısına ev sahipliği yapan Davutoğlu Bu bunalımın kısa sürede bir siyasal çözüme kavuşturulmasına büyük önem veriyoruz dedi.

\n

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clintonun da katıldığı toplantının ortak açıklamasında Askeri yöntemler Libya bunalımını tek başına çözemeyecektir denildi. Bir zamanlar Varşova Paktı ülkelerinin olası saldırılarına karşı kurulan, gözümüzde büyüttüğümüz KAAÖ, Afganistandan sonra şimdi Libyada da çuvallamıştı!

\n

Vaşington da aynı kanıda olmalı ki İstanbul sahnesinde Clinton başrolde oynarken; Yakındoğudan Sorumlu Yardımcısı Jeffrey Feltman’nın, Libyadaki Büyükelçi Gene Cretz ile birlikte Tunusta kuliste Kaddafinin temsilcileri ile resmen görüştükleri ortaya çıkmıştı.

\n

Sıfır siyasa derken artık Türkiyenin önünde iki Libya, iki Mısır, iki Suriye vardı ve sorunlar Arap baharından”, “arapsaçına dönüşmüştü.

\n

***

\n

Türkiye burnunu başkalarının işine sokarken, içeride 13 asker öldürülüyor, Kürt Özerk Bölgesi ilan ediliyordu. Aynı günlerde İmralıda Abdullah Öcalan ile AKP ileri gelenlerinden başka avukatları da görüşüyordu.

\n

AKPden Silvan saldırısına ve özerklikkonusunda Öcalandan ılımlı tepkiler alındığı dile getirilirken; avukatları görüşme notlarını Fırat Haber Ajansına açıklıyorlardı. Öcalan, özerklik, Silvan saldırısı, kurulmakta olan parti ve devlet heyetiyle yaptığı görüşmeler hakkında şöyle diyordu:

\n

Sorun sürüncemede bırakılırsa, demokratik çözüme gelinmez, silahların susturulması için bize gerekli olanaklar tanınmazsa ne yazık ki bu çatışmalar devam eder. Yarın bunun (Silvan saldırısı) on katı gelişebilir. Bir günde çok fazla kayıplar da yaşanabilir. Eskisi gibi sadece kırsalda olmayabilir, kentlerde de olabilir. Halk bir günde toplanıp Pariste nasıl Bastil zindanına yürüdüyse Diyarbakırda da işte o tutukluların olduğu yere yürürse ne yapacaksınız? Bütün bunlar olabilir. Öfke birikmesi var!

\n

Kaddafinin, Mübarekin, Esadın yerinde olsam Erdoğana Sen önce evini temizle! derdim. İnşallah Erdoğan, Libya, Mısır, Suriyede yaptığı gibi Kıbrıs konusunda da Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar siyasası izlemiyordur!

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları