Örsan K. Öymen

Saadet Partisi ve İslam

10 Haziran 2019 Pazartesi

Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve İYİ Parti’nin ortak adayı Ekrem İmamoğlu’nun 31 Mart belediye seçimlerinde İstanbul’u kazanmasına rağmen, mazbatasının AKP’nin ve MHP’nin baskısıyla Yüksek Seçim Kurulu tarafından hukuka ve yasaya aykırı bir biçimde elinden alınıp gasp edilmesi sonrasında, AKP ve MHP, 23 Haziran’da yenilenecek olan seçimde, Halkların Demokratik Partisi ve Saadet Partisi tabanını etkilemek amacıyla çeşitli hokkabazlıklar içerisine girdi.
İktidarda kalmak dışında hiçbir siyasi ilkesi olmayan, koşullara ve zamana göre politikalarını değiştiren, iktidarda kalmak için her yolu geçerli gören ve çeşitli kurnazlıklarla vatandaşı kandırmayı siyaset sanan AKP-MHP ortaklığı, ilk iş olarak, terör örgütü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesini sağlayarak, Öcalan’ın seçimlere yönelik bir mesaj vermesinin yolunu açtı.
Daha önce HDP’nin eski lideri Selahattin Demirtaş’ı ve HDP milletvekillerini hapishaneye gönderen, seçilmiş HDP’li belediye başkanlarını görevden alıp yerlerine kayyım atayan, terör örgütü PKK’ye karşı yürütülen operasyonlarda yüzlerce sivilin ölmesine veya yaralanmasına neden olan AKP-MHP ortaklığı, konu İstanbul’daki makamlar, mevkiler, koltuklar, ticari çıkarlar ve rant olunca, bir anda Kürt dostu olmaya karar verdi! Daha önce Saadet Partisi’ni vatana ihanet etmekle suçlayan AKP-MHP ortaklığı, ilkesizliği burada da sürdürerek, Saadet Partisi tabanına yönelik bir operasyonu da devreye soktu. AKP’nin ve MHP’nin ortak adayı Binali Yıldırım, Saadet Partisi tabanının kendisine oy vereceğini açıklarken, Saadet Partisi yöneticileri bunu kesin bir dille reddettiler.
Saadet Partisi’nin siyasi ilkelerinin laiklik ilkesine uygun olup olmadığı tartışılabilir. Ancak şu kadarı da söylenebilir ki, Saadet Partisi, İslam dinine bağlılık konusunda, AKP’den ve MHP’den çok daha tutarlı ve samimi bir çizgiye sahiptir. AKP’nin ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın İslam diniyle uzaktan yakından bir ilgisinin kalmadığı, AKP’deki İslam anlayışının tamamıyla şekilci ve yüzeysel olduğu, AKP’nin içinde İslam dininin özümsenmediği, Saadet Partisi yöneticileri ve tabanı tarafından gayet iyi bilinmektedir.
Saadet Partisi yöneticileri ve tabanı bu konuda tamamıyla haklıdır. Zira İslam dininin temel kitabı olan Kuran’da altı bini aşkın ayet bulunmaktadır ve bu ayetlerin çok azı oruç, namaz, içki içmemek, örtünmek gibi ritüellerle ilgilidir. Allah’ın evrendeki her şeyin yaratıcısı olduğu ve Muhammed’in Allah’ın yeryüzündeki elçisi olduğu düşüncesiyle birlikte Kuran’da en fazla işlenen konulardan bir tanesi de ahlaktır. Kuran’da öğütlenen ahlakın dışına çıkan bir kişinin Müslüman olması olanaklı değildir. Bir kişi istediği kadar namaz kılsın, oruç tutsun, içki içmesin, örtünsün, ahlaklı değilse, Müslüman olamaz. İslam özünde sadece ritüellerle ilgili değil, ahlakla da ilgili bir dindir.
Kuran’da ortaya konan ahlak anlayışına göre de, bir Müslümanın, ahlaklı olabilmesi için yalan söylememesi, iftira atmaması, hırsızlık yapmaması, paraya, mala, mülke düşkün olmaması, zulüm yapmaması, adil olması ve merhametli olması gerekmektedir. Bu değerler doğrultusunda yaşamayan birisinin Müslüman olması söz konusu olamaz. İslam dinini ve Müslümanlığı belli ritüellere indirgeyen ve İslam dininin ahlak boyutunu bir kenara atan kişinin Müslüman olması söz konusu olamaz.
Bu nedenle, Saadet Partisi tabanı, kendi ilkeleriyle tutarlı olmak ve İslam dinine aykırı bir davranışta bulunmamak için, ya kendi adayları olan Necdet Gökçınar’a oy verecektir ya da dindar ve dürüst bir insan olarak gördükleri Ekrem İmamoğlu’na oy verecektir.
Saadet Partisi’nden demokrasi düşmanlarına da, İslam dinine ihanet edenlere de oy çıkmayacaktır!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Anormal hükümet 18 Kasım 2024
Emperyalizmin tuzağı 11 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları