Örsan K. Öymen

Helal siyaset

22 Kasım 2021 Pazartesi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Türkiye’de bir “helalleşme” sürecine gereksinim olduğunu söylerken, “CHP’nin de geçmişte yarattığı derin yaralar vardır. Uzun süredir bu yaraları yaratan o sistemi değiştirmekle uğraştım” biçimindeki ifadeleri, CHP’nin seçmen ve üye tabanında büyük bir rahatsızlığa neden oldu. 

Bu açıklama parti tabanında, parti liderinin, partinin tarihini, kurumsal kimliğini, ilkelerini, kurucu Genel Başkanı Mustafa Kemal Atatürk’ü, Atatürk’ten sonraki Genel Başkan İsmet İnönü’yü inkâr etmesi olarak yorumlandı. 

CHP üst yönetiminin artık şunu kavraması gerekir: CHP’nin genel başkanı da dahil, tüm üyeleri, parti tüzüğü gereği, partinin tüzüğündeki ve programındaki temel ilkelere uymakla yükümlüdür. 

Bu ilkelerin ne olduğu açıktır: Cumhuriyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik, milliyetçilik, devrimcilik, sosyal demokrasi ve demokratik solculuk. 

CHP tüzüğüne göre partinin en yetkili organı Kurultay’dır. Partinin tüzüğündeki ve programındaki temel ilkeleri onaylayan da Kurultay’dır. Genel Başkan’ın Kurultay’ın onayı olmadan partinin ilkelerini değiştirmek gibi bir yetkisi yoktur.

***

Kılıçdaroğlu daha sonra yaptığı açıklamada, cumhuriyet tarihindeki bazı sancılı dönemlere dair örnekler verdi ve “helalleşme” çağrısını bu bağlamda yaptığını söyledi. Ancak bu örneklerin içinde, varlık vergisi konusu hariç, CHP iktidarı döneminde meydana gelen ve CHP’nin sorumlu olduğu hiçbir olay yoktu. 

Bu sefer de CHP tabanı, “Biz sorumlu olmadığımız konularla ilgili olarak neden bir helalleşme çağrısı yapıyoruz” sorusunu sormaya başladı ve Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki tutarsızlığına dikkat çekti.

***

CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun iktidar tarafından hedef haline getirildiği ve tehdit edildiği, karaktersiz köşe yazarlarının ve akademisyenlerin CHP’nin kapatılmasından söz ettiği bir ortamda, Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin geçmişte derin yaralar açtığını iddia etmesi büyük bir talihsizlik olmuştur. Bu söylem ayrıca AKP’nin yıllardır CHP hakkındaki söylemleriyle örtüşmüştür! 

CHP geçmişte derin yaralar açan değil, onurlu, namuslu ve şerefli bir geçmişe sahip olan bir siyasi partidir! Bunu öncelikle CHP’nin genel başkanının bilmesi ve tüm üyelere iyi örnek olması gerekir. 

Kurtuluş Savaşı’na öncülük ederek emperyalizme karşı mücadele veren; Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kuran; hilafeti ve saltanatı kaldıran; laiklik ilkesini anayasa maddesi haline getiren; kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan, kadınları ve erkekleri hukuk önünde eşit hale getiren; eğitim, bilim, sanat alanlarında büyük reformlar yapan Atatürk mü geçmişte derin yaralar açmıştır?! 

Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında büyük bir rol oynayan; Türkiye’yi İkinci Dünya Savaşı’nın dışında tutan; çok partili serbest seçimlere geçilmesini sağlayan; Köy Enstitülerini kuran; CHP’nin ortanın solunda yer aldığını açıklayan İsmet İnönü mü geçmişte derin yaralar açmıştır?!

***

Günümüzde CHP seçmen tabanının büyük çoğunluğu, Kılıçdaroğlu’nun şahsından dolayı değil, Atatürk’e ve onun ilkelerine olan saygısından ve bağlılığından dolayı CHP’ye oy vermektedir. CHP üst yönetiminin öncelikle bunu kavraması gerekir. 

Kılıçdaroğlu, CHP’nin yaklaşık yüzde 25’lik sadık ve sabit seçmen tabanını kaybetmek istemiyorsa ve siyaseten intihar etmek istemiyorsa, etrafını kuşatan Atatürk düşmanı ve laiklik karşıtı Truva atlarının etki alanından kurtulup partisinin kurumsal kimliğine sahip çıkmalıdır. 

Aksi halde, CHP’nin 2023 genel seçimlerine, hem partinin kimliğine ve ilkelerine sahip çıkan hem de seçilebilecek bir cumhurbaşkanı adayının gösterilmesini sağlayan yeni bir yönetimle girmesi, çok daha yararlı olacaktır. 

Bu çerçevede CHP’de mahalle, ilçe, il kongrelerinin ve Kurultay’ın, 2023 yılına ertelenmeden, olağan zamanında 2022 yılında yapılması, sadece CHP’nin değil, Türkiye’nin geleceği açısından da büyük önem taşımaktadır. 

Parti tabanının ve örgütünün dahil edildiği bir süreçle 2023 seçimlerine gidilmesi, CHP’yi seçimlerde daha güçlü kılacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Anormal hükümet 18 Kasım 2024
Emperyalizmin tuzağı 11 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları