Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
30 Ağustos ve Neo-Osmanlıcılık
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 19 Mayıs 1919’da emperyalist işgal güçlerine karşı başlayan Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı, 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlanmıştır. Yaklaşık üç yıl süren bu mücadelenin ve savaşın sonucunda on binlerce vatansever yaşamını yitirmiştir, gelecek kuşaklar için canını feda etmiştir.
Türkiye’nin vatanseverleri ve gerçek vatandaşları geçen hafta bu ulusal bayramı coşkuyla kutladılar. Kâğıt üzerinde vatandaş olan, aslında bu vatanın paydaşı olmayan vatan hainleri ise yine bu bayramı kutlamadılar veya bu bayramı isteksiz bir biçimde zoraki olarak ve göstermelik biçimde “kutladılar”, böylesine önemli bir günde Mustafa Kemal Atatürk’ü anmadılar ve yok saydılar!
Kurtuluş Savaşı’nda İngiliz, Fransız ve Yunan işgal güçleriyle işbirliği yapan vatan hainlerinin 21. yüzyıldaki uzantıları her zamanki gibi yine sahneye çıktılar. Emperyalizmin, dincilikle, ümmetçilikle, gericilikle, yobazlıkla nasıl iç içe geçmiş olduğu tarih önünde bir kere daha kanıtlandı.
Ulus bilinci yerine ümmet bilincine, vatan ve vatandaşlık bilinci yerine padişaha kulluk etme bilincine sahip olan bir aylaklar ve şuursuzlar güruhundan da başka bir şey beklenmezdi. Bunlar Neo-Osmanlıcı zihniyetin kaçınılmaz sonuçlarıdır.
***
Neo-Osmanlıcılık vatana ihanettir. Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmadan önce, bu coğrafyada var olan “devletin” adı “Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye” idi. Başka bir deyişle Osmanoğulları ailesinin adını taşıyan bir “devlet” vardı. Bu “devleti” yöneten padişah, gücünü halktan değil, ailesinden alıyordu, padişahlık babadan oğula geçiyordu. “Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye”, günümüzdeki aile şirketlerinin imparatorluğa bürünmüş haliydi.
Bu nedenle Osmanlı İmparatorluğu’nda günümüzde tanımlandığı biçimiyle bir devlet kavramından söz edilemez. Çünkü halkın egemen olduğu demokratik düzenlerde devlet, halkı temsil eden ve halk için var olan bir yapılanmadır. Devlet bir kişi için veya bir aile için var olan bir araç ve yönetim aygıtı olamaz. Olursa onun adı devlet olmaz. Halktan bağımsız bir sözde devlet, devlet değildir.
Bunun da ötesinde, Osmanlı İmparatorluğu monarşik, feodal, teokratik bir yapılanmaydı. Yetkilerin büyük çoğunluğu padişahta toplanmıştı, yasama, yürütme, yargı arasında güçler ayrılığı yoktu; düşünce, ifade, yayın, örgütlenme özgürlüğü yoktu; laiklik yoktu; kadın hakları yoktu; halkın eğitim seviyesi geriydi; herkesin mülkiyet hakkı yoktu. Cumhuriyet, halkın egemenliğine dayanan bir yönetim biçimidir. Osmanlı’da, bir cumhuriyette var olması gereken özelliklerin hiçbirisi yoktu. 19. yüzyılda gecikmeli olarak bazı sınırlı reform çabaları gerçekleşmiş olsa da bunların hepsi yetersiz kalmıştı.
Osmanlı İmparatorluğu ayrıca emperyalist bir yapılanmaydı, Avrupa’daki emperyalist ülkelerden, krallıklardan, imparatorluklardan hiçbir farkı yoktu. Osmanlı İmparatorluğu, “fetih” adı altında başka ülkelerin, krallıkların, imparatorlukların topraklarını işgal eden, buradaki ganimeti paylaşan ve buradaki halkları “vergi” adı altında haraca bağlayan, yayılmacı ve baskıcı bir yapılanmaydı.
***
Osmanlı İmparatorluğu’nun kendi tarihsel koşulları içinde değerlendirilmesinde ve Osmanlı döneminde ortaya çıkan kültürel mirasın olumlu yönlerine sahip çıkılmasında bir sorun yoktur. Ancak bu, Neo-Osmanlıcılık’tan farklı bir şeydir. Neo-Osmanlıcılık, Osmanlı’daki siyasal ve sosyal yapılanmayı 21. yüzyılda yaşatmayı ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmayı hedeflemektedir. Neo-Osmanlıcılık bu nedenle vatana ihanettir.
19 Mayıs 1919, Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı olması nedeniyle; 30 Ağustos 1922, Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanması nedeniyle; 23 Nisan 1920, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulması ve egemenliğin padişahtan alınıp halka devredilmesi nedeniyle; 29 Ekim 1923, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması nedeniyle, ulusal bayram olarak kutlanır ve anılır.
Neo-Osmanlıcılar bu ulusal bayramların tamamına karşıdırlar, çünkü onlar bu tarihlerde elde edilen haklara ve bu bayramlarda temsil edilen değerlere karşıdırlar.
Onlar Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına karşıdırlar!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- 2 kişiyi öldüren Servet Bozkurt yakalandı!