İktidarı destekleyen mesela Sabah gazetesi ve diğerlerine bakıyorum, kafam karışıyor. Cumhurbaşkanı ve Hükümet üyeleri “birlik-beraberlik” nutukları atarken, bunlar ise bu nutukları boşa çıkarmak için saldır babam saldır halindeler.
Özellikle dün FETÖ’cülerin en azılı yağlayıp yıkayıcıları, bugünün laik kesime, muhaliflere yönelik en azgın saldırıcılarına dönüşmüş.
En azgın demokrasi düşmanları, en azgın din toplumcuları, en azgın yalan dolancıları...
Ve tüm azgınlıkları da Reis ve Hükümet savunuculuğu adına yapmaktalar..
Yukarıdan teröre ve üst akla karşı birleşelim teraneleri...
Aşağıdan ise parçalayayım, yok edelim, ezelim, teraneleri.
Sayın Saray ve Sayın Hükümet.. lütfen bu çelişkiyi giderin.. Kafamız karışıyor!
Hanginiz doğrusunuz, sizler mi, sizlerin azgın savunucuları mı?..

Yoksa şu mu doğru:
Yoksa şunu mu anlayalım: Bizim söylediklerimize bakmayın, laf ola torba dola konuşuyoruz, ama esas fikrimizi öğrenmek istiyorsanız, tabii ki savunucularımıza, trollerimize bakın... Onlar bizim adımıza gerekeni yapıyorlar, gereğini de yerine getiriyorlar...
Troller ise edep-ahlak-haya, ar damarı sıfır saldırıyor. Katil sürüleri gibi.. akıl sıfır, beyin sıfır, kavrama sıfır...
Bir basamak sonrası onlar için adeta IŞİD suikastçılığı, canlı bombacılık ve kitlesel katliamcılık gibi...
Bunlar gerçekten iktidarın adamları, destekçileri mi?
“Reina’da katledilenlere üzülecek halimiz yok”, “zaten sahipleri de Alevi, iyi oldu” diyen iktidar yanlılarıyla ilişkinizin derecesini merak ediyoruz!
Kahvehanede laikliği anlattıkları için tutukladığınız bir avuç gence gösterdiğiniz bu “yoğun ilgi”nin bir parçasını da (hepsini değil, çünkü benzer ailenin parçaları gibi algılanıyorsunuz) bunlara göstermenizi bekleriz.

‘Yaşasın yanıldık’ demek istiyoruz!
Peki Cumhuriyet’in kantincisi arkadaşımıza bile tutuklama isteyen ve veren? 11 Cumhuriyetçiyi hâlâ demir kapılar arkasında tutan ve yazarları silme tutuklayan? Daha mahkemeye bile çıkmamış, FETÖ ile ilişkileri kanıtlanmamış yazar ve gazetecilerin mal varlıklarına el koyma kararını verenler de iktidarınızın desteğinde mi bunları yapıyor?
Aslında bu konuda şüphe yok gibi de.. Yüzde birlik yanılma payımız varsa, seve seve yüzde 99’u kabul ederiz... Yaşasın yanıldık diye havalara bile uçarız!
“Üst aklı”, “bakın rezalet, bu ülkenin demokrasi, insan hak ve özgürlükleriyle, hukukla, adaletle ne ilgisi var, bu ülkeye yatırım mı yapılır..” benzeri “kötü propaganda” yapıyor diye suçlamanıza gerek yok.
Çünkü bizzat “üst akla” hizmet eden, ülkemize kötülük eden, bizzat iktidarınızın resmigayri resmi organları, insanları oluyor.
Yoksa onların çoğu “üst aklın” adamları mı?

NOT:
İKİ BİLGE KONFERANSI BU AY YOK
Her ayın ilk cumartesi günü Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş yerleşkesinde Herkese Bilim Teknoloji haftalık dergisi adına düzenlenen İki Bilge Konferansları, bu cumartesi yapılamıyor. Bozkurt Güvenç ve Doğan Kuban hocalarımız, kötü hava koşulları nedeniyle, bu cumartesi günü aflarını dilediler.

OKUR NOTU:
“Önceki yazınızdaki ‘nefret büyütülürken, birlik isteği...’ sözleri bana bir psikoloji terimini anımsattı: DOUBLE BIND! Türkçesi, TDK’nin Ruhbilim Terimleri Sözlüğü’nde İkili Bağlaç olarak verilmiş ve yanına şu açıklama yapılmış: ‘Bireyin birbirine karşı iki uyarana tepki yapma zorunda kalması. (Hangi tür tepki seçilirse seçilsin yeterince doğru olmamasına karşın kişi bu durumdan kendini kurtaramaz.)’
‘Milletin Birliği’nin baştemsilcisinin bir muhtarlar toplantısında şöyle demesini beklerim:
- Ey Diyanet İşleri, Ey Milli Gazete sorumluları, Ey Akit gazetesi yazarları!
Siz nasıl oluyor da ‘Müslüman yılbaşı kutlamaz!’ fetvası verip, böylece ‘yılbaşı kutlayanları’ Müslüman saymıyorsunuz ve birliğimizi tehlikeye sokuyorsunuz! Toplumun bir bölümünü ötekisi üzerine kışkırtmak, toplumun huzurunu bozmak suçundan tümünüzden davacıyım!”
Hüseyin Üzerli