Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

RTE 2019’da başkan seçilebilir mi? MHP ve gelecek üzerine...

30 Nisan 2017 Pazar

Uzun süreli bir milliyetçi cephe hükümeti ve devletine mi hazırlanmalıyız, yoksa muhalefetin ciddi bir inşa şansı var mı? MHP cephesindeki gelişmeler belirleyici olacak gibi...
Referandumda kanun tanımazlığın uluslararası mahkemelere götürülmesi mutlaka gerekir ve bu yolda adımlar atıldı. YSK’nin verdiği yasa tanımaz kararın bir şekilde geri döndürülmesi şu açıdan önemli: Bu seçim oyununa devam edilebilecekse, YSK’nin yasaya uygun hareket etmesini sağlamak zorundayız. Yoksa yasa koyan yasalar üstü bir kurum olarak, bugünkü konumunu sürdürecek ve Türkiye’de vicdani olarak artık hiçbir dürüst seçim yapılamazlığın teminatı olacak YSK.
Bu oyunu oynanabilir hale getirmeden seçimleri düşünmemek gerekir. Bu mümkün olabilir mi, bilmiyoruz, çünkü iktidar yanlısı YSK ve yapacağı her türlü kanunsuzluğa destek çıkan bir iktidar var.

MHP ile bütünleşme?

Peki bütün bu yaşadıklarımızın nedeni olan şimdiki Cumhurbaşkanı, 2019’da “Başkan” seçilebilir mi?
MHP ile kurulan ittifakın kendilerine büyük bir çoğunlukla evet getireceğini düşünüyorlardı. Fakat daha seçim öncesi yaptıkları anketlerde sonucun hiç de umdukları gibi kolay çıkmayacağını gördüler.
Bazı değerlendirmelere göre, Saray danışmanları bu nedenle “federasyon” laflarını, Kürtlerin bir kısım oylarını çekmek için ağızlarında gevelediler.
Fakat karşılarında tam anlamıyla bir demokratik direniş cephesi buldular.
AKP’nin önünde, 2019’da yüzde 50’i aşabilmesi için bence tek yol var: MHP’nin hükümet ve devlet içindeki entegrasyonunu tamamlamak. Bir bütünleşme. Tasfiye edilen eski müttefikleri FETÖ’cüler yerine MHP’li kadrolar. Zaten birçok yerde şimdiden varlar ve yükseldiler.

2.5 yılda başarabilirler mi?

Bu bütünleştirmenin amacı, Hayır’cı MHP seçmen kitlesini geri çağırabilmek. Bunu Referandum öncesi başaramadılar. Şimdi önlerinde 2.5 yıl var...
MHP içi ve dışı muhalefetin nasıl yeniden bir diriliş yaşayacağı ve Hayır’cı kitleyi, bu iktidar bütünleştirmesinden nasıl koruyacağı sorusu, Saray’ın politikasını etkileyecektir.
Görünen o ki, muhalefetin MHP’de yönetimi ele geçirmesi çok zor. Gerçi Mart 2018’de kongreler var, ama iktidar her türlü yargıyı devreye sokarak, Bahçeli’nin iktidarda kalmasını sağlayacaktır. Bahçeli’nin Saray’a mesafe koyma olasılığı var mı? Yüzde 99 artık yok. Ama bu Bahçeli!?

Devleti MHP’lileştirme

Bahçeli MHP’nin seçimlerle iktidara gelme -ortaklıkla da olsa- şansını sıfır görüyor. İnşa ettiği tek adamlık rejimiyle, tarihe önemle geçmeyi gerçekten hak etmiştir. Bunu mu istemiştir? Yoksa, Saray ile bu ortaklık- koalisyon sayesinde, devletin MHP’lileşmesinin kendi tarihi misyonlarıyla örtüşmesinin yol haritasını mı çizmiştir? “Bizim için seçimden çok Devlet önemli” mi?
Geniş bir kadrolaşma olanağına kavuşarak, kitlesine “iktidarsa gerçekten iktidardayız, devletteyiz ve yönetiyoruz, daha ne istiyorsunuz” demesi mümkündür, ama artık Hayır’cı MHP’li kitle için bu yeterli olur mu, bilinmez.

Yeni MHP’li gençkitle

Çünkü bir yandan da özellikle büyük kentlerde artık yeni bir MHP’li genç kitle büyümektedir! Düşünceleri farklılaşmaktadır! Bunlardan bir kısmıyla Referandum sürecinde karşılaştık ve sohbet ettik! Bunların Saray’ın mahzenlerine oy deposu olarak entegrasyonu çok zor ve önemli ölçüde olanaksız olabilir. Bu yeni kitleyi “Osmanlıcılık oyunu” ile çekmesi zor.
Bu noktada MHP’deki, yönetimden bile çok daha güçlü harekete, yani Akşener ve arkadaşlarına önemli bir şans doğuyor. Daha kentli ve daha demokratik bir milliyetçiliği inşa etmek. Bunun sosyal zemini giderek artıyor. Ve bu hareket, AKP içindeki, CHP’ye gitmeyecek birtakım seçmeni de çekebilir.
Önümüzdeki 2.5 yıl içinde, bir yandan Saray’ın MHP ile bütünleşebilme becerisi ile Akşener ve arkadaşlarının vakit kaybetmeden yeni bir MHP milliyetçiliğini inşa girişimi başarısı, 2019 Başkan seçimini etkileyecektir.
2019 Başkanlık seçiminin bir koalisyon seçimi karakterinde olması kaçınılmazdır.

Muhalefet inşası

RTE’nin bugüne kadarki iç ve dışta düşman yaratma politikası ve toplumdaki geri duygu ve düşüncelere seslenerek bir çoğunluk bulma olasılığının giderek azalacağını düşünüyorum veya varsayıyorum.
Sosyolojik olarak, kentleşmeyle dünya ile en azından çağdaşlık temelinde bir ittifakın adım adım ağırlık kazanacağı umut edilebilir.
RTE’nin bugüne kadarki söylemlerinin bir geleceğini 'görmemek gerekir. Yeni bir politika inşa etme kapasiteleri var mı? Düşüncelerinde idamı kendi seçmenini çoğaltıcı bir umut olarak görenlerden bahsediyoruz.
Buna karşılık, bir muhalefet koalisyonunun daha güçlenerek gelişimi, kaçınılmaz olabilir.
Umut, mücadele ve gelecek için her zaman vardır.
Bu açıdan, 2.5 yıllık sürece, muhalefet açısından bakacağım...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları