Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Anayasal yapı Trump’ı yiyor

15 Haziran 2017 Perşembe

Amerikan Başkanı işadamı Trump’ın suları ısınıyor gibi. Washington DC ile Maryland eyaletleri Başsavcıları, Trump’a, bugüne kadar Amerikan tarihinde Başkan için pek görülmemiş yolsuzluk suçlaması yöneltti: “Trump açıkça anayasayı ihlal ediyor.” İddianamelerini federal mahkemeye sundular. Hedefte, Trump International Oteli ve ülke dışı yatırımları var.
Demokrat Partili 196 Kongre üyesi de yabancı ülkelerden menfaat sağladığı iddiasıyla Federal Mahkeme’de dava açtı.. “Trump’ın en az 25 ülkede çıkar çatışması bulunuyor. Trump kârını artırmak için başkanlığını kullanıyor gibi görünüyor...”
Ayrıca Rusya ile seçim kampanyasını desteklemesi konusunda karanlık ilişkiler var. San Francisco’da mahkeme, Trump’un 6 ülkeye getirdiği vize yasağının uygulanmaması kararının sürmesine karar verdi.
Başı ciddi dertte.

‘Sadakat istiyorum’
Geçen hafta, FBI Şefi Comey, Senato İstihbarat Komitesi önünde, Trump’ı kendisi ve FBI hakkında yalan söylemekle suçladı. En önemlisi, Trump benden “sadakat” istedi sözü oldu. Trump’a ise “dürüst sadakat”ta bulunurum, demiş. Yani yasal.. Trump ise “Ben başkanım, bana biat edeceksiniz” diyor!
Trump azledilebilir ve Beyaz Saray’dan kovulabilir.

Kurumsal yapı güçlü
ABD çok güçlü bir kurumsal yapıya sahip. Bu yapının en önemli dayanağı Amerikan anayasası ve yargı sistemi, devletin süreğenliğinin ana ekseni. Sistem, bir başkanın keyfi emri altına girmez.
Kurulu sistem, kendi varlığını ortadan kaldırabilecek, Başkan’a keyfi bir sadakati öngören yeni bir yapıyı asla kabul etmez.
Çünkü kurulu sistem de bir iktidar yapısıdır.
Seçilmiş Başkan da aslında bu iktidar yapısının en önemli lideri, parçasıdır.
Fakat “kurulu sistemin iktidarını” tanımamak, yasal statüyü keyfince kendine tabi kılmaya çalışmak, bir iktidar çatışması doğurur.
Daha doğrusu ikili bir iktidar yapısını ortaya çıkartır...

‘Halk seçti, istediğimi yaparım’ numarası yok
Bu salt ABD’de yok, olmaz, yasalara aykırı davranış, istismar vb görüldüğü an, anayasal sistem harekete geçer; siyasilerin, bakanların, başkanların yakasına yapışır ve kapının yolunu gösterir. Seçilmişmiş, hava cıvadır.
Seçilmişse, yine anayasal sistemin kuralları çerçevesinde seçilmiştir. Bu sistemin unsurudur, bugün hancı yarın yolcudur.
Seçildikten sonra “beni halk seçti, istediğim gibi yaparım, yönetirim, eğer halk beni beğenmezse, 5 yıl sonra seçim var, beni bir daha seçmez..” gibi ayak oyunları, numaralar, keyfi davranışlar, seçildi diye anayasal düzeni tanımama, yok sayma, bu düzenin üstüne çıkma gibi uydurukluklar yoktur.

Asıl olan ‘kurulu sistem’dir
Demokratik kuralların, anayasanın şeklen değil öz ve içerik olarak uygulandığı tüm ülkelerde, ABD ve AB’de “atanmışlar seçilmişleri nasıl sorgular” gibi yasa çiğnemelere izin verilmez.
Bu ancak Türkiye gibi ülkelerde olur.
Atanmışlar denilenler, anayasal sistemin işlerliğini sağlamak için o görevlere getirilenlerdir ve onlar da keyfi değil bağımsız- tarafsız ve anayasanın emrinde görev yapmak, hukuki-yasal davranmak zorundalar.
Yoksa onlar da gün gelir hesap verir.
Bu nedenle Trump “ben seçilmişim” gibi tek başına iktidar ayak oyunlarına kalkışınca, Kurulu Anayasal Düzen hesabını görür.
Çünkü Trump gibiler, yani seçilmişler geçicidir, asıl olan ise anayasadır.

***

Dün bir mahkemede CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nın “MİT TIR’ları” davasından 25 yıla mahkûm edilmesi, anayasal düzenin tamamen seçilmişlerin keyfi egemenliği altına girmesinin tipik örneklerinden biridir.
Bu, iktidarın tüm muhalif siyasetin defterini dürme çalışmasıdır.
Bu karar büyük bir utanç belgesidir...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları