Öner Yağcı

Romanlarla çoğalmak

22 Nisan 2023 Cumartesi

Yaratmak, sürdürmek, değiştirmek, dönüştürmek olan edebiyat, doğa ve yaşamla ilgili gerçekleriyle toplumun ve insanlığın nabzını tutar.

İnsanın kendisini, çevresini, toplumu, dünyayı değiştirme isteğini güçlendirir.

Romanlar bu güçlendirmenin en görünür örneğini verir.

“Toplumsal vicdan susarsa, sözcüklerin vicdanı başkaldırır” der Emin Özdemir.

BİR KIRILMA ROMANI 

Karanlık ve Mavi’de Halikarnas Balıkçısı’nın, Yarım Kalan Bir Türküdür Sevgi’de Sevgi Soysal’ın, Yalnızca Burjuvazi için Parlayacaksa Güneşi de Söndürürüz’de Lev Troçki’nin yaşamlarını romanlaştırarak sunan Sevim Kahraman’ın Avcıların Üç Günü’nü (Destek) okuyunca bugün romanlarla kucaklaşmak istedim.

“Bir ‘İhtilal’ Düşünün Belgesel Romanı” alt başlığıyla sunulan romanda, yakın tarihimizin kırılma noktalarından “9 Mart 1971” olayı aydınlatılıyor.

Odağında Doğan Avcıoğlu’nun olduğu roman, onlarca gerçek kişi ve olaylar örgüsüyle 12 Mart’a gelişimizin gerçekliğini bir film gibi izletirken bugüne de ışık tutuyor.

YÜREĞE YOLCULUK

Tansu Bele, Saraydan Taşraya İstanbul Kadınlığım’dan sonra aşk çevresinde kurguladığı Aşka Koşmak’ta (Luna), bir genç kızın gözüyle ülkemizin 1950’lerinden 1970’lerine tanıklık yapıyor.

Nevra Bucak, Kadınların Şarkısı ve Deniz Çekilirken’den sonra Jüliet’in Gölgesinde (Artshop) ile Romeo ve Jüliet’ten esinlenerek düşsel bir ülkede aşk arayışıyla Shakespeare’e borç ödüyor.

Öykücü ve şair Zeynep Aliye Kavşakta adlı ilk romanında (Cumhuriyet Kitapları), arkadaşlık ve dostluğun gerçekliğine odaklanırken insanların birbirini nasıl tamamlayacağını sorguluyor.

YİNE KUŞAKTAŞLARIMDAN

Hidayet Karakuş, Şeytanminareleri, Anne Beni Bekleme’den sonra Bana Bir Resmini Yolla adlı romanında (Bilgi), bir asker arkadaşlığından yola çıkarak Cumhuriyetin 1930’lu yıllarının görünümünü sunarken devrim adımlarının nice zorluklarla atıldığını vurguluyor.

Çiğli Belediyesi Fakir Baykurt Roman Ödülü’nü alan Büyümek İstedim’in ikinci cildi olarak sunduğu Burası Ulus Dediler’de (Literatür) Ali Balkız, bir Anadolu kentine gelen Gollik Ali’nin 1960’ların başında öğretmen olmak için verdiği savaşımı aktarıyor.

Murat Tuncel, Maviydi Adalet Sarayı, İnanna ve Osmanlılar’dan (4 c.) sonra Üçüncü Ölüm’de (Altınbilek), iki dünya savaşını da yaşayan Macar kahramanın yalnızlığı, korkuları, özgürlük arayışıyla okuru sarsıyor.

Halil Genç, Koyabilmek Adını adlı romanından yıllar sonra Senden Bir Ben (Cumhuriyet Kitapları) ile 12 Eylül dönemi devrimcilerinin direnişiyle dönemi sorguluyor.

Balıkçı ve Oğlu’nda can alıcı “göçmen” sorununu aktararak senfonik bir destana imza atan Zülfü Livaneli, II. Abdülhamit’in sürgün yaşamını anlattığı Kaplanın Sırtında (İnkılâp) ile yakın tarih yolculuğunu sürdürüyor.

Romancılarımız, zamanda yaşananları, düş gücü ve kurguyla romanlaştırarak yaşamı zenginleştiriyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Yeni despotizm’ 21 Aralık 2024
Savaş ve insan 14 Aralık 2024
Zaman, savaş ve insan 7 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları