2000’li yılların başında tanıdığım, güvenli bakışları ve konuşması umut veren, coşkusu, merakı, sevgisi sesine, bakışlarına yansıyan Şavşatlı bir genç tarihçi Sinan Meydan.

Türk tarihi üzerine araştırmaları sonucu yazdığı kitaplarında eski tarihten başlayarak çeşitli yönleriyle Atatürk’ü, yakın tarihimizi, Cumhuriyet Devrimi’ni anlattı:

Atatürk ve Kayıp Kıta Mu, Son Truvalılar, Atatürk ve Türklerin Saklı Tarihi, Sarı Lacivert Kurtuluş, Parola Nuh, Akl-ı Kemal (5 c.), Panzehir, 1923/ Kuruluş Ayarlarına Dönmek...

ATATÜRK’Ü DOĞRU ANLAMAK

Server Tanilli, “Sunuşlar, önsözler, girişler bir kitabın can damarıdır. Bir daha lütfen kitabı okumaya eğer varsa önsöz ve muhakkak girişten başlayın!” derken çok haklıymış.

Atatürk’ün yolunun emperyalizme karşı tam bağımsızlık, saraya/sultana karşı ulusal egemenlik, bağnazlığa karşı akılla, bilimle çağdaş uygarlık olduğunu söyleyen Meydan’ın kitaplarını önsözlerinden okumaya başlayınca elinizden bırakamıyorsunuz.

Sarı Paşam’da, bakışları II. Abdülhamit’in baskı döneminde, Jön Türklerin ve İttihatçıların direnişi koşullarında yaşayan Mustafa Kemal’in çocukluk düşlerine, gençlik tasarılarına, bir ulusun önderine dönüşmesinin temellerine yoğunlaştı.

Meydan, Atatürk’ü doğru anlamanın ilk adımının Nutuk olduğunu söyledi ve Nutuk’un Deşifresi’nde neden ve nasıl yazıldığından başlayarak Atatürk’ün düşünsel zenginliğini, liderlik sırlarını ve Nutuk’taki devrim stratejisini anlattı.

‘BİR ÖMRÜN ÖTEKİ HİKÂYESİ’

Atatürk Modernizm ve Din adlı dev boyutlu çalışmasında (büyük boy, 1016 sayfa), bir İslam imparatorluğundan çağdaş ve laik bir ulus devlet yaratma düşüncesini gerçekleştirme konusundaki araştırmalarını derinleştirdikçe “bir ömrün öteki hikâyesi” ile karşılaştığını ve Atatürk’ün cesur, kararlı, aynı zamanda sıcak, duygu dolu, cana yakın, meraklı, hayat dolu, yalnız, yurtsever, bizden biri olduğunu aktardı.

Elden bırakılmayacak, sürekli başvurulacak bu yapıtında, asker, devlet, düşünce ve eylem adamı Atatürk’ün aynı zamanda kuramcı olduğunu, kuramcılığını besleyen kaynağın göz kamaştıran -ama genellikle ihmal edilen- düşünce dünyasının zenginliğini, onun modernleşme, felsefe, laiklik, din ve devlet ilişkileri konusundaki görüşleriyle açıkladı.

YÜZYILIN PUSULASI

“Yakın tarih konusunda yeterli bilgi birikimine sahip olmayan insanların, özellikle genç kuşakların yolunu kaybetmesi hiç de zayıf bir olasılık değildir” diyen Meydan, Yüzyılın Kitabı’nda bugün yaşadıklarımızın, 19. yüzyılın ikinci yarısına uzanan tarihsel arka planına bakınca karşımıza “Yüzyılın Lideri” Atatürk’ün çıktığını söyleyerek onu anlatmak için yakın tarihimize ışık tuttu.

Yakın tarihin amansızca çarpıtıldığı günümüzde aynı yaklaşımla yazdığı Cumhuriyet Tarihi Yalanları, El-Cevap, Atatürk Etkisi ve Hafıza’dan sonra, Pusula’yı, “Türkiye’de yakın tarihi doğru anlamak isteyenlere sağlam bir ‘yakın tarih pusulası’ vermek” amacıyla ve şu sözlerle sundu:

“Pusula, belgelere dayalı gerçek tarihi gözler önüne sererek yakın tarihte kaybolmanızı engellemek; yalan, yanlış ve çarpıtma bombardımanı arasında güvenle yolunuzu bulmanıza yardım etmek için yazılmıştır. Bir kere daha ulusça sahip olduğumuz en doğru pusulanın Mustafa Kemal Atatürk olduğunu gördüm. Türkiye’nin bağımsızlığından, Türk ulusunun egemenliğinden ve çağdaşlığından, yurt ve dünya barışından yana olan her yurttaşın şaşmaz pusulası Atatürk olmalıdır. Pusulanız Atatürk olsun.”

***

Sinan Meydan’ın belge ve kaynaklarla zenginleştirdiği kitaplarına (İnkılap Kitabevi) yoğunlaşmak, umudunu çoğaltıyor insanın.