Öner Yağcı

İnsan ve kitap

21 Kasım 2020 Cumartesi

Bir kitabı, kâğıt, boya, yazı, kapak resmi, cilt olarak değil, bir yaşam olarak görmek gerekir.

İnsanların aynasıdır kitaplar. İnsanı en iyi kitaplardan tanırız. İnsanı insana ve kendisine en iyi kitap yakınlaştırır. Kitapla baş başa kalan, kitapla kendini tanıyan insan, yalnızlığı, korkuyu aşar.

Kendini tanımak, dünyayı, yaşamı tanımakla eştir.

Geziden başka bir şey olmayan yaşamda kitaplar en iyi silahtır... Ben kitaplarımı değil, kitaplarım beni ortaya çıkarmıştır” diyen Montaigne, Denemeler’ine kendini tanımak sözüyle başlıyor. Shakespeare, “Kitaplarım bana yetecek kadar büyük bir krallıktır” derken bunu anlatıyor.  

Bir kitap değil, çok kitap

Bir kitapta her şeyi bulan, bütün kitapların düşmanıdır. Her şeyi bulduğu kitabın bile” diyor Sabahattin Eyuboğlu. Bu nedenle “Bir kitap okudum hayatım değişti” sözü doğru değildir. Yaşamı bir kitap değil, birçok kitap yavaş yavaş değiştirir.

Sömürenler ve bağnazlar, insanların tek bir kitabı okumalarını ister.

Kitapların kutsallaştırılması, kitabın doğasına aykırıdır. Kutsal kitap kavramı bağnazlığa götürür. Bağnazlıksa yaşamın, insanların, kitapların düşmanıdır. Hitler’in Kavgam’ını kutsal kitap ilan edenlerin insanlığın başına neler getirdiğini düşünmek bile yeter. 

Bağnazlığı aşmanın yolu

En iyisi, her okuyuşta bir başka türlü anlaşılandır” sözü, kitabın bağnazlığı aşmasının, düşünceyi geliştirmesinin, zamanı aşıp geleceğe varmasının gizini açıklar. Kitapların en güzeli henüz yazılmamış olan kitaptır. En güzel kitap demek doğru değildir ve Aziz Nesin’in “En güzel yapıtım, henüz yazmadığımdır” sözü bunu anlatır. 

En güzel yapıt yoktur ama önemli yapıtlar vardır. Okunsun önemli yapıtlar elbette ama amaç önemli yapıtları okumak olmasın. Amaç okumak olsun, okumayı sevmek, okumayı yaşam biçiminin bir parçası haline getirmek, okutmak olsun. Önemli yapıtları kendisi keşfetsin insan. Kitap okumanın gerekliliğini ve keyif verdiğini de bilsin.

Kötü kitap!

Kötü kitap var mı sorusuna yanıtı Gorki veriyor:

Pek çok değersiz kitap okudum, ama onların bile yararı oldu bana. İnsan, yaşamın güneşli yönlerini olduğu kadar, çirkin yönlerini de bilmelidir. İnsan, olabildiğince çok bilgi edinmelidir. İnsanın deneyimleri ne denli çeşitli olursa, görüş alanı o denli büyük, yapısı o denli sağlam olur.” 

Bacon, “Yalanlamak, reddetmek, inanmak, kabullenmek, konuşmak, nutuk çekmek için değil; tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku” diyerek uyarırken “Bazı kitaplar tadılmak, bazı kitaplar yutulmak, bazıları çiğnenmek ve sindirilmek içindir” diyerek kitapların zenginliğini anlatıyor.

Dünyayı anlamak yetmez, onu değiştirmeye de çabalaması gerekir insanın. Kitaplarla dünyayı anlama ve değiştirme çabasına katılım, gerçek insan olmanın kanıtıdır.

Kitapla beslenmek

Konfüçyus, “Düşünmeden öğrenmek yararsız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir” demiş. Öyleyse düşünerek öğreneceğiz, öğrendikten sonra düşüneceğiz. Bunun en kolay ve en zor yolu kitap okumaktır.

Aklımızla baş başa oluruz çünkü kitap okurken. “Kitaplar aklın çocuklarıdır” diyor Swift. Namık Kemal’in “Âdemin hayvaniyeti yemekle, insaniyeti okumakla kaimdir” sözü de bunu anlatıyor.

Kitap okumak, aklın yaşamı deney kılması, yanlışlıklarından arınmasıdır insanın.

Ovidius, “Yetişen zekâları kitaplarla beslemeyen uluslar yok olmaya mahkûmdur” sözünü sanki bugün söylemiş.

Paran kadar konuş yerine, okuduğun kitap kadar konuş denilen bir toplumun bireyi olursak insanım diyebiliriz.

Yaşadığımız zorlu günlerde kitaplar en yakın yoldaşımız olsun.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Anadolu'nun seçimi 30 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları