Seçim süreci işliyor. Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan salı günü seçim bildirisini açıkladı. AKP seçimde “Doğru zaman-doğru adam” sloganını kullanacak. 

Erdoğan, 2018 seçim bildirisinde kullandığı birçok konuyu ve vaatleri 2023 bildirisinde de tekrarladı.

Erdoğan’ın seçim bildirisinde, deprem, arsa, aile içi şiddet, emeklilik yaşının yeniden düzenlenmesi, ev kadınlarına olanaklar, evlilik kredisi, asgari ücrette artış, terörle mücadele gibi konular üzerinde duruluyor.

Bu seçim bildirisinde dikkat çeken iki konu var. Yapılan açıklamalarda bu iki önemli konuda “hata” yapıldığı, “yanlış” yapıldığı “itiraf ediliyor”. 

Bu “hata” ve “yanlış”ın birincisi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan aynen şöyle diyor:

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine dair reformlarımızı da içerecek şekilde yeni anayasayı hayata geçirmeyi ülkemizin demokratik gelişimi bakımından en değerli öncelikleri arasında görüyoruz.”

Bu sözler bir “itiraftır”, yanlış bir iş yapıldığının açıkça kabul edilişidir.

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” adı verilen ve dünyanın hiçbir yerinde olmayan bu sistem “otoriter” bir sistemdir, tek adam modeli yaratmıştır.

Demokrasinin en önemli unsuru olan “kuvvetler ayrılığı”nı ortadan kaldırıp, “kişisel keyfi yönetimi” yaratan bu model evrensel demokratik düzeni zedelemiştir. Türkiye’yi tüm dünyada “demokratik ilkeleri zedeleyen” bir duruma getirmiş, demokrasi sıralamasında çok geri sıralara düşürmüştür.

İşte bu durum Erdoğan’ın ağzından resmen kabul edilmekte, “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’nin restore edileceği, düzeltileceği” açıklanmaktadır.

YETENEK SİSTEMİ

Erdoğan’ın kabul ettiği ikinci önemli hata kamu yönetiminde “liyakatin”, “yetenek sisteminin” altüst edilişidir. Kamu yönetimini temelden zedeleyen “mülakat” başka bir deyimle “sözlü sınav uygulamasıdır”.

Erdoğan bu konuda şöyle diyor:

“Kamuya işe alımlarda mülakat uygulaması kaldırılacak yazılı sınavlardaki başarı sıralaması esas alınacaktır.”

O zaman kuşkusuz şu soru sorulacaktır: “Madem öyle, 20 yıldır neden tersini uyguluyorsunuz?” Gerek kamu kurumlarında gerek belediyelerde işe alımlarda yasa gereği yazılı sınav yapılıyor.

Ardından “mülakat”, görüşme ya da “sözlü sınav” yapılıyor. Yazılı sınavda üst puan almış gençler eleniyor, AKP’liler işe alınıyor. Kamu yönetiminde bunun adına “nepotizm”, “kayırma”, “partizanlık” denilir.

İşte Erdoğan, “işe alımlarda mülakat uygulaması kaldırılacaktır” diyerek 20 yıldır yapılan adaletsizliği açıkça kabul etmiş oluyor.

Ancak yüzlerce genç bu partizanlık nedeniyle, bu kayırmacı yöntem nedeniyle adaletsizliğe uğradı. Zarara uğradı, kariyerlerini yitirdi...

Bu zararlar nasıl karşılanacak? Bu adaletsizliğin bedeli nasıl ödenecek? Erdoğan’ın seçim bildirisi bu iki önemli konuda AKP siyasal iktidarının yaptığı hatanın kabul edilişinin belgesidir.

İşte tüm bu nedenle Kılıçdaroğlu, Çanakkale’deki konuşmasında bu hassas konuya değindi ve şöyle dedi:

“Gençler en büyük şikâyetinizin torpil olduğunu biliyorum. Ama size sözüm söz devlette liyakati sağlayacağız. Sözlü sınavı kaldıracağız. KPSS’den ne aldıysanız atamanızı yapacağız. Aşınız olacak, işiniz olacak.”