Olayların Ardındaki Gerçek

CHP ve Önseçimin Gücü

06 Mart 2025 Perşembe

CHP Genel Merkez yönetimi, cumhurbaşkanı adayını önseçim ile belirlemek için karar aldı. Önseçim CHP’ye kayıtlı tüm üyelerin katılımıyla 23 Mart 2025 Pazar günü yapılacak. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı böylece önseçimle belirlenecek.

Yandaş basın ve kimi yazarlar, “Tek aday varken neden önseçim yapılıyor” sorusunu soruyor. Kimileri de bu durumu eleştiriyor, gereksiz görüyor. Burada üzerinde durulmayan önemli bir konu vardır. Önseçim, hele tüm üyeler ile yapılan önseçim demokratiktir ve siyasal bir gizil gücü vardır. Önseçime katılan yüz binler, yapılan seçimin doğal bileşenleri olarak sandıklara sahip çıkarlar ve bir gizil güç olarak seçimin sonuçlarını değiştirirler. Bu durum 1989 yerel seçimlerinde yaşanmıştır. Kısaca özetleyelim.

1984 yerel seçimlerinde Bedrettin Dalan, ANAP’tan İstanbul Belediye başkanı seçilmişti.

Beş yıl içinde kimileri tartışmalı olsa da önemli işler yaptı ve doğal olarak 1989 seçimlerinde yeniden ANAP’ın adayı oldu. Dalan tüm basının kabul ettiği gibi güçlü bir aday profili çiziyordu.

O zamanki muhalefet partisi SHP içinden Dalan’ın karşısına aday olarak öne çıkan kimse yoktu. Daha doğrusu adaylık için ortaya hevesli bir politikacı çıkmıyordu. Tüm Türkiye’de Dalan’ın seçimleri kazanacağı konusunda ortak bir görüş vardı. Böylesi bir durumda kimse kendisini riske atmak istemiyordu.

O sırada muhalefet lideri SHP Genel Başkanı Erdal İnönü’ydü. SHP tabanında gençlik kollarında çalışmış, teşkilatta bilinen ve tanınan Prof. Dr. Nurettin Sözen’in ismi dolaşıyordu. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü’nün kararıyla Sözen’e İstanbul Belediye başkan adaylığı için teklif götürüldü. Sözen, SHP’nin belediye başkan adaylığı önerisini bir şartla, “Eğer önseçim yapılırsa kabul ederim” diye yanıtladı. Sözen, “Tek aday var önseçime gerek yok” diyenleri dinlemedi. Hatta kimi basın bu olaya eleştirel, kimileri de alaycı yaklaşıyordu. Bu durum karşısında SHP Genel Merkezi Sözen’in “tüm üyelerle önseçim” şartını kabul etti. Tek aday olarak yüz binleri aşan üyelerin katılımı ve yüzde 90’ın oylarıyla başkan adayı olan Sözen, tek başına aday eleştirilerine yanıt vermiyor sadece, “Önseçim demokrasinin çok değerli bir unsurudur” diyordu.

Seçim günü geldi, sandıklar açıldı. Tüm anketlerin ve siyasal yorumcuların görüşlerinin tersine Sözen halkın oyuyla İstanbul Belediye başkanı seçildi. Tek adaylı önseçimle başkan adayı olan Sözen, seçimlerde çok önemli bir sonuç elde etti ve İstanbul Belediye başkanı oldu. Önseçimde Sözen’e oy veren yüz binleri aşan partili taban, adayına sahip çıkmış, seçimlerde hileye geçit vermemiş ve Sözen’in başkan olmasını sağlamıştı.

SİYASETTE BİR DEĞİŞİM

Aslında konu çok yalındı. Önseçime katılan partili üyeler, “Başkanı ben seçtim” diyerek genel seçimlerde çok çalıştı. Özellikle seçim günü sandıklara sahip çıktı. Önseçime katılanlar bir gizil güç olarak tüm anketleri altüst etmişler, siyaset sosyolojisinde bir değişim gerçekleştirmişlerdi.

Günümüze gelince CHP Genel Merkez yönetimi tüm üyelerle önseçim yapılmasını onaylayarak çok doğru bir karar vermiştir. İBB Başkanı İmamoğlu, “Tek aday var, önseçime gerek yok” diyen yorumcuları dinlemeyerek, önseçim yolunda ilerleyerek çok doğru bir tavır sergilemektedir.

YÜZ BİNLERCE GÖNÜLLÜ

Yıllar sonra kitlesel bir önseçim yapılacak ve bir demokrasi şöleni yaşanacaktır. Tabanı heyecanlandıran, harekete geçiren bir siyasal hareket olacaktır. Böylece İmamoğlu seçimlerde çalışacak, sandıklara sahip çıkacak, yüz binlerce gönüllüyü kazanmış olacaktır.

İmamoğlu şu anda halkın gözünde mağdur bir kişidir. Önseçime katılacak olan yüz binler de demokraside, sosyoloji dünyasında CHP’nin ve İmamoğlu’nun gizil gücü olarak ortaya çıkacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları