Bundan 13 yıl öncesinin 8 Mart’ı...

TBMM Milli Eğitim Komisyonu toplandı. 4+4+4 eğitim sistemi olarak bilinen “İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin görüşmelerinde kavga çıktı. AKP milletvekili Hakan Şükür’ün danışmanı, CHP milletvekili Haydar Akar’a yumruk attı. TRT’ye konuşan Şükür bu iddiayı reddetti ve asıl mağdurun danışmanı olduğunu ileri sürdü. CHP ise TBMM Başkanlığı’na başvurdu ve davranışları nedeniyle Hakan Şükür’ün danışmanının Meclis’le ilişkisinin kesilmesini istedi. Nasıl istemesin, yargı önünde bile dokunulmazlığı olan bir milletvekiline Meclis çatısı altında yumruk atılıyordu.

Aradan yıllar geçti. Hakan Şükür AKP’den istifa etti ve ABD’ye yerleşti. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi oldu. Meclis’in çatısı bombalandı. Şükür’ün Fethullahçı olduğu da yeni keşfedildi ki hakkında arama kararı çıkarıldı.

Tarih: 2 Eylül 2016.

Haber merkezlerine şu bilgi düştü: 672 sayılı son KHK ile toplam 42 bin 328 kamu çalışanının görevine son verildi. İhraç edilenler arasında dikkat çeken isimler vardı. Meclis’te çalışan ve ihraç edilen 41 isimden biri de Resul Bumin Boydak’tı. İşte o Boydak, CHP milletvekiline yumruk atan ve dört yıl önce Meclis’ten gönderilmesi istenen Hakan Şükür’ün danışmanıydı. Yani, CHP’nin yıllar önceden “gönderin” dediği kişi için ancak ihraç kararı çıkmıştı.

Aradan yine yıllar geçti.

Öğrendim ki Resul Bumin Boydak hakkındaki ihraç kararından geri dönülmüş. Yani Boydak’ın memuriyete iadesine karar verilmiş. Peki, bugün nerede çalışıyor Boydak? Yazayım: TBMM Destek Hizmetleri Başkanlığı’nda...

Hatta, iddia o ki... Boydak’ın KHK sorununu çözüp Meclis’e geri dönmesinde bir bölge idare mahkemesi başkanı olan aynı soyadlı yakını rol oynamış.

Haberin aktörü Resul Bumin Boydak’a Meclis’teki telefonundan ulaştım. KHK ile ihraç sonrası mahkeme kararıyla Meclis’e geri döndüğü bilgisini doğruladı ancak bir hâkim olan yakınının rolünü inkâr etti.

Bu haberi şunun için verdim:

Gazeteciler olarak KHK ile memuriyetten atılanlara dair düzenli mesajlar alıyoruz. Haklarında iade kararları olmasına rağmen henüz görevlerine döndürülmediklerini söylüyorlar. Maalesef “Hukukun gereği yapılır” diyemiyorum onlara...

Zira anlıyoruz ki...

Mesele FETÖ ile mücadele de değil. İstediğiniz kadar terörle ve örgütlerle ilişkili olmadığınızı kanıtlayın, mesele yine “yargıdaki abilere” dayanıyor. Fethullahçıların darbe girişimi sonrası gördük ki büyük koltuklarda abiniz veya cüzdanınızda yeteri kadar paranız var ise size açılmayan kapı, verilmeyen karar, bahşedilmeyen koltuk pek olmuyor.