Olayların Ardındaki Gerçek

Ekonomide Önemli Noktalar

15 Haziran 2020 Pazartesi

Türk ekonomisinin son iki yıldır iyi gitmediği, enflasyon ve işsizlik rakamlarının alarm verdiği biliniyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), işsizlik rakamını yüzde 13 dolayında gösterirken DİSK, Avrupa ILO standartlarına dayanarak yaptığı çalışmada, işsizlerin 13 milyon kişiye ulaştığını ve işsizlik rakamının yüzde 30’ları aştığını belirtiyor.

Gayri Safi Milli Hasıla, 2009-2019 arası rakamlarına göre on yılın en düşük düzeyini yaşamakta. Örneğin, 2009’da 644 milyar dolar olan bu düzey, 2015-2016 ve 2017 yıllarında 850 milyar dolar düzeyine ulaşmıştı. Bu rakam 2019’da 753 milyar dolar düzeyine düşmüştür.

Bu rakamlar önemlidir. Bir başka rakam, Merkez Bankası’nın döviz rezervleri ile ilgilidir. Geçen hafta Türkiye’nin ekonomik durumu ile ilgili raporunu açıklayan Moody’s, “Türkiye’nin 2008 yılından bu yana aralıklarla kur krizleri ile karşı karşıya kaldığını ve T.C. Merkez Bankası’nın kur düzeyini korumak için 2020’nin başından bu yana net döviz rezervlerinin neredeyse yarısını tükettiğini” belirtti.

Gerek Moody’s raporu, gerekse genel ekonomik durum verileri dikkate alınırsa dikkat çeken noktalar şöyle özetlenebilir:

1. Koronavirüs salgını dış sermaye çıkışlarını (kaçışlarını) tetiklemiştir.

2. Enflasyon iki haneli olarak devam etmektedir.

3. Koşullar, turizm sektöründen kazanılan dövizi ortadan kaldırmıştır.

4. Türkiye’nin dış borcunun önemli bölümü özel sektöre ait borçlardır. Ancak Türk özel sektörü, krize güçlü ekonomik koşullarda girememektedir.

5. Ekonomi 2019’da sadece yüzde 1 oranında büyümüştür.

6. Türk Lirası’nın değeri zayıflamayı sürdürmektedir.

7. İşsizlik rakamları giderek yükselmektedir.

8. Sanayide çarklar adeta durmuş, yüzde 31.4’lük gerilemeyle sanayi üretimi komaya girmiştir.

9. TÜİK’in uygulamaları ve T.C. Merkez Bankası’nın siyasi müdahalelere açık olması yabancı yatırımcıda güven bunalımı yaratmıştır.

10. Siyasi iktidar, koronavirüs salgını nedeniyle ekonomi dışı harcamalar yapmıştır. Bu da yeni yükler getirmiştir.

11. İzlenecek en doğru yol, gerek dış borçları ödemek, gerekse ekonomik dengeleri sağlamak için uygun koşullarda dış borçlanma yoluna gitmektir.

12. Bu konuda en düşük faizi ve en uygun koşulları IMF vermektedir. Ancak IMF, borç verdiği zaman ekonomik ve mali uygulamaları denetleme koşulu getirmektedir. AKP siyasal iktidarı ise bu koşula yanaşmamaktadır.

AKP hükümeti bir sıkışma içindedir; ya IMF’nin koşullarına uyup düşük faizle borçlanacak ya dış fonlardan yüksek faizle borç alacak ya da ekonomik ve mali etkenler altında siyasal açıdan zor durumlara düşecektir. Dikkat, ekonomi en önemli konudur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları