Olaylar Ve Görüşler

Üniversitenin susturulması! - Prof. Dr. Güngör EVREN

14 Nisan 2023 Cuma

Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi ulus olarak yüreklerimizde onulmaz yaralar açtı. 1999 Marmara depreminden ders alınarak bilimsel yaklaşımla gerekenler yapılmış olsaydı can kayıpları büyük ölçüde önlenebilirdi. Gelecekte aynı acıları yaşamamak için bilimin ışığında gerekenleri yapmak zorundayız.

KALICI ÇÖZÜM 

Şimdi depremden kurtulan, büyük sıkıntı içindeki yurttaşlarımıza insani koşullarda geçici barınma ve yaşam olanaklarının sağlanması öncelikli önemdedir. Ne var ki, geçici barınma sorunları sürerken, bir yılda tamamlanacağı müjdesi verilerek kalıcı konut ihaleleri yapılmıştır. 

Yıkılan kentlerimizin yeni yaşamlarına hazırlanması çok yönlü bilimsel değerlendirmelerle uzun soluklu bir çalışmayı gerektirmektedir. Ayrıntılı zemin etütlerine göre yerleşim planları yapılmaksızın konut yapımına girişilmesi gelecekte de benzer felaketlerin yaşanmasına neden olacaktır. Kaldı ki kentleri yalnız konutlardan ibaret gören, doğayı, ormanı, çevreyi, kültürü, tarihi ve dolayısıyla kentin kimliğini göz ardı eden dar bakış açısı ile yaşanabilir sağlıklı kentlerin kurulması olanaksızdır. Bunun içindir ki ilgili uzmanların bütüncül bakışla planlama yapmaları zorunludur. Aksi halde depreme dayanıklılığı sağlanamamış ve özgün kimliğini kaybetmiş, yaşayanların mutlu olamayacakları kentler ortaya çıkacaktır.

İTÜ’DEN BİLDİRİ

Depremde büyük zarar gören kentlerimiz için 23 Şubat 2023 tarihli “Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” yayımlanmıştır. İTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyeleri ve yardımcıları 28 Mart 2023 tarihinde bölümün internet sitesinde anılan kararname ile ilgili bilimsel görüşlerini açıklayan ortak bildiri yayımlayarak sorumluluklarının gereğini yerine getirmişlerdir. Bildiride kararnamenin orta ve uzun dönemde büyük sorunların ortaya çıkmasına neden olabilecek bir nitelik taşıdığına ilişkin kaygılarını belirtmişlerdir.

İTÜ akademisyenlerinin bildiri yayımlama sürecinde, üniversite kavramına yakışmayan yanlışlık ve çelişkili durumlar yaşanmıştır. Yanlışlık bildirinin yayımlandığı internet sitesine erişimin üniversite yönetimi tarafından engellenmesi ve yayından kaldırılmasıyla başlamıştır. Bir üniversitenin akademisyenlerinin bilimsel görüşlerini açıklamalarını engellemesi ise yaman bir çelişkidir. Bununla da yetinilmeyerek dekanlıkça bölüm başkanı Prof. Dr. Funda Yirmibeşoğlu görevden alınmış ve hakkında soruşturma açılmıştır. Bu gelişmeler üniversitenin varlık gerekçesine aykırıdır. Bilimin sesi olan bir üniversitenin susturulması, hele de o üniversitenin yönetimi tarafından susturulması vahim bir olaydır. Bu gelişmelerin Cumhuriyetimizin kalkınma çabasında önemli görevler üstlenmiş, 250. yılını kutlamakta olan İTÜ’de olabilmesi düşündürücüdür. 67 yıllık bir İTÜ’lü olarak tepkim ve üzüntüm büyük. Tarihimize böyle bir kara sayfa ekleyen yönetimi kınıyorum.

Bölüm başkanı ile ilgili uygulamalardan vazgeçilmesi ve bildiri yayını üzerindeki engellemenin kaldırılması “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” ilkesine inananların ve İTÜ’lülerin beklentisidir. 

PROF. DR. GÜNGÖR EVREN

E. İTÜ İNŞAAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları