Matematik ve bazı buluşlar günümüzden yaklaşık 5500 yıl kadar önce Mezopotamya’da, Mısır’da, Hindistan’da ve Çin’de ortaya çıkmış fakat bunları geliştiren antik Yunanlar olmuştur. Bunun en büyük nedeni eski Yunanların daha o zamanlar demokrasi ile tanışmış olmalarıdır. Küçük şehir devletlerinde özgürce yaşayan elit Yunanlar çeşitli fikirleri açıkça tartışmışlar ve eski inanış ve geleneklerin yanlış taraflarını görmüşlerdir. Bu sayede felsefe ilk defa burada ortaya çıkmıştır. Felsefenin babaları Thales, Anaksimandros, Anaksimenes ülkemizdeki Milet’te, Heraklitos ise Efes bölgesinde yaşamışlardır. Bilim, teknoloji, felsefe ve sanat ancak özgürce konuşulan ve tartışılan ülkelerde gelişir.

Bir şeyi parasını verip satın almak onu hak ettiğimiz anlamına gelmez.Örneğin ülkemiz insanları parasını verip en pahalı arabaları alır fakat o arabaları kullanma görgüsünü satın alamaz. En pahalı telefonları satın alır fakat hem araba sürer hem de telefonda mesaj yazar. Bu görgü, para ile satın alınacak bir şey değildir. Ne zaman ki araba üretecek, cep telefonu üretecek düzeye gelinir, o zaman araba sürerken cep telefonunda mesaj yazılmayacağını öğreniriz.

BİLİMSEL ÜRETİM

Üniversiteyi üniversite yapan içinde çalışan personelin ahlaki, kültürel, bilimsel etik değerlerinin yanında arkasında olan devletin gücü ve desteğidir. Bunlar olmadan o üniversitenin uluslararası bir değer taşıması mümkün değildir. Dünyadaki köklü ve bilim üreten üniversiteler bu sayede bugünkü konumlarına gelmişlerdir. Devleti ayakta tutan da bu üniversitelerdir ve bu üniversitelerden çıkan bilim ve teknoloji sayesinde ülkeler gelişmelerini sürdürmektedirler.

Almanya İkinci Dünya Savaşı’ndan çıktıktan sonra her yer harap durumda idi. Alman başbakanı şöyle dedi: “Biz bir kuşak sonra eskisinden daha iyi oluruz çünkü bizim üniversitelerimiz var.” Hakikaten Almanya 20 yıl içinde eskisinden daha iyi duruma

geldi ve bugün dünyada bir güç. Almanya kendi üniversitelerine, bilim değerlerine güvendi ve bu sayede tüm problemlerini çözdü.

Irak, Libya, Suriye, Afganistan kendi problemlerini çözemiyor çünkü üniversiteleri yok. Bu nedenle bu ülkelerin problemlerini başka devletler çözmeye çalışıyor. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Bir ülkenin sağlam bir bilgi birikimi, devlet tecrübesi, bilimsel ve kültürel etik ve değerleri yoksa o ülke kendi problemlerini çözemez. Bu nedenle anaokulundan üniversiteye kadar tüm eğitimde çağdaşlığa, özgürlüğe, niteliğe, liyakate büyük önem verilmelidir.

PROF. DR. M. CEM GÜÇLÜ 

İTÜ FİZİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ