Olaylar Ve Görüşler

Tabanla bütünleşen demokrasi - Serdar KARSU

05 Haziran 2023 Pazartesi

Demokrasi mücadelesi, halktan kopuk yönetimlerle değil; tabana yaslanan, halktan gücünü alan örgütlenmelerle olur. CHP’nin milletvekili adaylarının saptanmasında belirleyici olan merkez yönetimi, holding benzeri bir yapıdadır. Genel başkan danışmanlar, yardımcıları arasında CHP’nin temel ilkelerine uymayan, sağdan devşirme, neoliberal kişiler vardır. Genel merkezde, kapalı kapılar arkasında yazılan milletvekili atamaları, Ankara’da Çankaya’da, İzmir’de liste başlarına konan Ergenekon kumpası uygulayıcısı, Taraf gazetesi yazarı adaylar vardır. Karşılığı da tabanın tepkisinin, motivasyon kırıklığının seçimlere yansımasıdır.      

İki turlu seçim, ağırlıklı olarak cumhurbaşkanı seçimine odaklandı. Oysa kilit TBMM seçimiydi. Meclis’teki çoğunluk, muhalefette olsaydı, Cumhur İttifakı azınlıkta kalsaydı, ikinci tur seçim böyle mi olurdu? İlk tur sonrasında, “Kılıçdaroğlu seçilirse Meclis’te etkisiz kalacaktır. Bütçe bile yapamayacaktır. Türkiye; TBMM ile cumhurbaşkanı arasındaki çekişmeden dolayı yönetilemez hale gelir” şeklindeki propagandaların (diğer bütün yalan söylemlere de karşın) gerçeklik payı vardı. Seçmende karşılık buldu.        

TBMM’de Cumhur İttifakı’nın çoğunlukta olmasındaki ana neden, CHP’nin bir türlü artmayan oylarıdır. Yüzde 30’lara ulaşılsaydı, bambaşka bir tablo ortaya çıkardı. 

CHP, halka yaslanmalıdır. Örgütsel gücünü seçmeninden almalıdır. Seçimlerdeki özverili mücadelesiyle saygınlık kazanan Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığında, daha fazla ertelemeden yapılması gereken demokratik seçimli kurultayda, tabanına, seçmenine açılmalıdır. Parti örgütlerinin her kademesi, aşağıdan yukarıya yansıyacak şekilde partililerce belirlenmelidir. Genel başkanın arkasına saklanan, halktan kopuk, partinin temel ilkelerine uymayan kişiler, yöneticiler değiştirilmelidir. 

Medyadaki çoğu söylemler, değerlendirmeler, lider ismiyle sınırlanmıştır. Halkçı, yurtsever, sola yakın, sosyal demokrat bir partide olmaması gereken bir yansımadır bu. Partinin ideolojisi, temel ilkeleri, örgüt yapısı mı? Yoksa yalnızca lider ismi mi? 

AKP’den kurtulmak için ittifaklar, eksiklikler olsa da kapsamlı programlar, sözler hepsi tamam. Ancak, CHP’yi yüzde 20-25 bandından kurtarmadan sonuç alınamamaktadır. 

ÖRGÜT DİNAMİZMİ  

Bunun çaresi, 1980 öncesinde olduğu gibi, partiyi seçmeniyle, üyesiyle bütünleştirmektir. Seçmeni küstüren üstten atamalar yerine, ilçe, il, genel merkez yöneticilerinin, milletvekili ve belediye başkanı adaylarının demokratik, adaletli ön seçimle, örgüt ve üye yoklamasıyla, parti tabanına sorularak belirlenmesi gerekir. Örgüt dinamizmi sağlanmalıdır. Aydınlanmadan, halktan, ezilenden, emekten, çevreden, doğadan, CHP’nin temel ilkelerinden yana bir yönetim oluşturulmalıdır. 

Kılıçdaroğlu; genel başkan seçilirken CHP’nin, tabana açılarak demokratikleştirilmesi sözünü vermişti. Bugünlerde CHP’de “Seçim sonuçlarını değerlendireceğiz” sesleri gelmektedir. Parti, sözde değil, uygulamada tabanına açılmalıdır.

SERDAR KARSU



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları