Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Stratejide politik amacın önemi
Politikanın ve politik amacın savaşa ve stratejiye üstünlüğünü ilk defa sistematik olarak ifade eden, Savaş Üzerine adlı kitabı ile Carl von Clausewitz olmuştur. Clausewitz, bu eserinde, savaş olgusunu ve savaşın politika ile ilişkisini incelemiştir.
Clausewitz’e göre: “Savaş politikanın başka vasıtalarla devamıdır.” Savaş, “Her zaman politik bir durumdan doğar, politik bir nedenle başlatılır ve politik bir ortamda gelişir... Savaş politikaya ait olunca, doğal olarak onun karakterini taşıyacaktır... Bir savaşın, bir seferin, hatta bir meydan muharebesinin planlanmasında ve uygulamasında da politik unsurun etkisi tamdır... Politika, yönlendiren akıldır, savaş ise sadece araçtır.”
Değişen plan
Ancak Clausewitz, “Politik amaç, despot bir kanun koyucu değildir” ifadesi ile politikacıya gönderme yapmıştır. Bu ifade, politikacının politik amaçları belirlemeden önce savaşın doğası hakkında bilgili olması, generallerin taleplerini karşılaması ve politik amaçların tespitinde askeri gücün sınırlamalarını dikkate alması anlamına gelmektedir.
Güncel bir örnek vermek gerekirse; Ukrayna savaşının başlangıcında, Rusya’da, politik otoritenin, karmaşık ve askeri güçle orantılı olmayan politik amaçlar belirlemesi gösterilebilir. Bu savaşta, çoklu politik amaçların gerçekleştirilebilmesi için Rus generaller, çok geniş cephede, çoklu askeri hedefler seçmek ve bu hedeflere yönelmek zorunda kaldı. Zaman içinde Rus ordusu, güç yetersizliği nedeni ile askeri hedefleri ele geçirmekte ve politik amaçları sağlamakta başarısız oldu. Politik amaçlar ve askeri hedefler küçültüldü ve savaş planı değiştirildi.
Uzlaşmanın önemi
Mustafa Kemal Atatürk, Medeni Bilgiler kitabında, politikanın savaşın doğasına uygun olmayan amaçlar peşinde olmasının neden olabileceği tehlikeleri vurgularken politik otorite-komutan ilişkilerinde ve politik amaç üzerinde uzlaşmanın önemini şu şekilde açıklamaktadır: “Siyaset, savaşın doğasıyla uzlaşması mümkün olmayan düşüncelere asla kapılmamalıdır. Kapıldığı takdirde savaş üzerinde ve savaşın sonucu üzerinde zararlı olur, öldürücü olur. Bu sebeple, doğrudan doğruya siyaseti yöneten hükümet adamının (politik otoritenin) savaşın doğası ve şekli yönetimi hakkında eksiksiz bilgi sahibi olması gerekir. Bu hükümet adamının (politik otoritenin), savaşı yöneten kumandanla her konuda aynı düşüncede bulunması, anlaşmış olması şarttır.”
Politik amaç, politika-komutan ve ordusu ilişkilerinde, Mustafa Kemal Atatürk ile Carl von Clausewitz’in düşünceleri ötüşmektedir. Bu gerçek ise Atatürk’ün ne kadar önemli bir stratejist olduğunu göstermektedir.
NEJAT ESLEN - EMEKLİ TUĞGENERAL
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- İşte en yüksek faiz veren bankalar...
- Enes'in cezaevi konuşmaları ortaya çıktı
- Nevzat Bahtiyar'ın oğlu ilk kez konuştu
- İmamoğlu'ndan Bakan Tunç'a sert yanıt
- 'Bedeli çok ama çok ağır olur'
- DP'de deprem: İstifa ettiler
- Cemal Enginyurt'tan Cumhuriyet'e ilk açıklama!
- Tutuklu hemşire: İlaçlar ziyan olmasın diye satıyorduk