Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sosyal kavramlar, iletişim ve mutluluk - İsmail DOĞAN
İnsanoğlu varoluşu ile birlikte yaşamını idame ettirebilmek için doğayı çözmeye çalışmış, o günkü koşullar içinde gerek düşünsel gerek nesnel becerileri sonucunda çözebildiklerini çözmüş fakat düşünsel ve nesnel becerilerinin yetemediği şeyleri gizli bir güce bağlamıştır.
Süreç içinde yerleşik din/tarım toplumuna geçince günün koşullarında duyduğu soyut ve somut ihtiyaçları sonucunda kendi değerlerini yaratırken bazı değerleri kutsallaştırarak kendi kutsalını yaratmıştır. Yaratılan bu kutsal değerler ile kutsallığın öğreticileri olarak da din adamlarını oluşturmuştur.
KUTUPLAŞMA YARATMAK
Günümüzdeki dünya koşullarına göre kültürel ve kutsal değerlerini güncelleyip bilimi kabullenmiş ve bilimsel öğretileri benimsemiş bir kesimin dışında, tartışmaya ve sorgulamaya kapalı kutsal değerleri aşamayan bir kesim de aynı şekilde yaşamına devam etmektedir.
Günümüzdeki iktidar bu kutsal değerleri fırsat görerek toplumda kutuplaşma yaratarak iktidarını sürdürmektedir maalesef.
Ünlü düşünür Bertrand Russell derki: “Ben savunduğum fikirlerim uğruna ölmeyi hiçbir zaman düşünmem, çünkü düşüncelerimde yanılabilirim.”
İşte biz insanlar düşüncelerimizin mutlak doğru değil, filozof Nietzsche’nin dediği gibi “Bilimsel nesnel olmayan soyut sosyal olaylarda mutlak doğru ve yanlış yoktur, yorumlar vardır” göreceli birer yorum olduğunu kabul etmediğimiz zaman ve karşımızdaki de aynı önyargılar ile hareket ettiğinde sürekli bir çatışma halinde oluruz. Empati yapmayıp düşüncelerimizi geçmişteki koşullara göre bilinçaltımıza kodlandığının ve önyargılarımızın oluştuğunun bilincinde olmadığımızda ve mutlak doğru olarak gördüğümüzde, genel olarak önyargılar doğrultusunda her zaman her yerde ve her kesimde (birey, topluluklar ve toplumlar vb.) çatışma halinde oluruz. Çatışma kimseye fayda sağlayamadığı için beraberinde mutsuz bireyler ve toplumlar oluşur.
Ayrıca toplumun çoğunluğu okuyup sorgulamadığı için; günlük basit kavramların içeriğini bilememektedir.
DERS ÇIKARMAK
Örneğin, hata ile suç kavramını içerik olarak çoğunlukla ayrı şeyler olduğunu bilincinde değiliz. Hata istenmeden yapılan, suç ise bilerek yapılan bir şey olduğunu bilemediğinden, karşısındakinin hatasını gösterdiğin zaman bunu olumlu ders çıkartacak bir geri bildirim olarak almak yerine kendisini suçlanmış hissedip sizinle çatışmaya girmekte ve bu da süreklilik arz ettiğinde sonsuz bir çatışma ve tabii olarak mutsuzluk yaratma kaynağı olmaktadır.
ÇÖZÜM
Ünlü bilim adamı Albert Einstein, “Önyargıları kırmak,atomu parçalamaktan daha zordur” der...
Bu sözde görüldüğü gibi çözüm kolay değil fakat imkânsız da değildir.
Eğer biz bireyler olarak geçmiş koşullara göre edindiğimiz her türlü kültürel kimlik ve değerlerin, birer öğretilmişlik olduğunun bilincine varıp kutsallarımızı iç dünyamız ile sınırlandırıp günümüzün bilimsel gerçeklerini sekülerlik, laiklik ışığında kabullenirsek gerçek mutluluğun; insanlığın etik ortak değerlerinde ve ortak paydada olduğunu görmüş oluruz. Bu objektif bakış açısı ve anlayış ile çaba gösterip bilimsel düşünceyi rehber alarak seküler, laiklik yaşam biçiminde hareket edersek ortak bir fayda oluşacaktır.
Bu da insanoğlu ve toplumların mutluluğu ve huzuru için en önemli adım olacaktır.
İSMAİL DOĞAN
SİYASET BİLİMCİ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
En Çok Okunan Haberler
- DEM Parti'den yeni açıklama!
- Yolcu otobüsü şarampole devrildi
- Narin Güran davasında karar açıklandı!
- Erdoğan'dan yeni 'asgari ücret' açıklaması
- Mahkemenin kararı bekleniyor!
- Yurt dışına çıkış harcına yüzde 42 zam!
- Suriye'deki son durum ne?
- Sendikalara 'grev', Erdoğan'a 'istifa' çağrısı!
- Yurtdışı seyahatte yeni dönem 1 Ocak'ta başlıyor
- Türk Böbrek Vakfı Başkanı 'pestisit' kabusunu anlattı