Olaylar Ve Görüşler

Sosyal belediyecilik kazanacak - Rıza AKPOLAT

13 Ekim 2021 Çarşamba

Dünyada sosyal devlet uygulaması, toplumsal refahın eşit paylaşım ilkesine dayanıyordu. Türkiye’de ise sosyal devlet aslında, dünyadaki uygulamalardan önce ekonomik, sosyal ve tarihsel koşulların zorunlu bir sonucu olarak devletçilik uygulamasıyla başladı. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı ve sonrasında ortaya çıkan büyük çöküş, kurtuluşunu gerçekleştirmiş, devrimin kurumlarının inşa sürecinde zorluklar yaşayan Türkiye’de devletin “zorunlu rolü”nü gündeme getirmiştir. Yani devlet bütün süreçlere aktif olarak katılmak durumunda kalmıştır. 

Ülkedeki sermaye birikiminin yokluğu ve dünyada yaşanan kriz ancak “iğneden ipliğe” her şeyin devletin üretim süreçlerine dahil olmasıyla aşılabilirdi ve sonucunda böyle bir ekonomi-politik tercih yapıldı ve devletçilik uygulamasına geçildi.

SOSYAL DEVLET ZAMANI

1930’larda temeli atılan devletçilik, “kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet”in yokluklar içindeki halkı sarmalaması anlamını taşıyordu. 1960’ların ilk yarısında sosyal devlet uygulamaları, ikinci yarısında CHP’nin ortanın solu ile sosyal demokrat bir politik tercihe yönelmesi, 1970’lerde CHP’li belediyelerin yaşama geçirdiği sosyal belediyecilik ile bütünleşmiştir. 

1970’lerde başlayan neo-liberal politikalar, 1980’lerde ve 90’larda yaşanan yoğun özelleştirmeler ve sonrasında ortaya çıkan tablo pandemi ile bütünleşince ekonomik, sosyal ve siyasal tercihlerin yeniden gözden geçirilmesine neden olmuştur. Son zamanlarda yapılan seçimlerde sosyal demokrat ve sol partilerin, Yeşillerin başarısı ekonomik ve sosyal alanda ciddi bir tercihin gündeme gelmesine sebebiyet vermiştir. 

Bugün zamanın ruhu, sosyal devleti, sosyal demokrasiyi ve sosyal belediyeciliği gerekli ve zorunlu kılmaktadır. İnsanlık tarihinde gelir dağılımı hiç bu denli bozulmamıştı. Yoksulluk, işsizlik, açlık bu denli can yakıcı olmamıştı. Birkaç şirketin ve birkaç kişinin servetinin milyarlarca insanın ve onlarca devletin gelirinden fazla olduğu bir yüzyılda yeni bir düzen kendini dayatmaktadır. Tüketim çılgınlığının ulaştığı boyut, iklim ve çevresel felaketler yeni bir düzeni zorunlu kılmaktadır. Elbette bütün bu süreçleri atlatmak için insanlığın büyük dayanışmasını örmek zorundayız.

Bugün CHP’li belediyeler olarak ülkemizin ve insanımızın nefes almasını sağlayacak bir çaba ve çalışma içindeyiz. 

Sosyal devlet, sosyal belediyecilik ve sosyal demokrasi bugün biz CHP’li belediyelerin uygulamalarıyla giderek güçlenen bir politik içerik kazanmıştır. Pandemi koşullarında yaptığımız ve sürekli hale getirdiğimiz yardımlar ile dayanışmamız Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifadesiyle “ülkemizde sosyal bir patlamanın önüne geçilmesine” neden olmuştur. 

Beşiktaş’ta çok önemli dayanışma projelerini yaşama geçirdik ve buna devam ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun büyük desteğiyle çok önemli çalışmalar gerçekleştirdik. 

Ülkemizde bir ilke imza atarak Saha Çözüm Hareketi’ni başlattık. Pandemi sürecinde herkes evine kapanmışken bütün evleri ve işyerlerini tek tek ziyaret ettik. Hem dayanışma duygusunu pekiştirdik hem de ihtiyaçları anında yanıtladık. 

HALK KART UYGULAMASI

65 günde, 23 mahallemizin tamamında 10 bin 816’sı işyeri, 93 bin 540’ı hane olmak üzere, toplam 104 bin 356 ziyaret gerçekleştirdik. 3 milyona yakın maske ve 104 bin 356 dezenfektan dağıttık. İhtiyaç sahibi her eve binlerce yardım kolisi ulaştırdık. 

Beşiktaş’ta ihtiyaç sahipleri için Halk Market, Halk Mağaza ve Halk Kart uygulaması başlattık. 

Halk Kart uygulaması ile Beşiktaş’ta ihtiyaç sahibi vatandaşlar Halk Market’te sağlıklı gıdaya, Halk Mağaza’da ise tekstil ürünlerine, mobilyaya ve elektronik eşyaya ulaşabiliyor.

Beşiktaş’ımızda aşevi kurduk. Günlük 5 bin adet sıcak yemek çıkarabiliyoruz.

Kentimize kazandırdığımız Beşiktaş Akademi ile öğrencilerimize ücretsiz kurslar veriyoruz. 

Ülkemizde çok büyük acılar yaşanmakta. Özellikle kadınlara yönelik şiddet hepimizin canını yakıyor. Bu soruna çözüm üretmek için Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nü kurduk ve Kadın Dayanışma Merkezi’ni hayata geçirdik.

GÜZEL GÜNLER GELECEK

Sınırları içerisinde 7 üniversite bulunan öğrenci kenti Beşiktaş’ta öğrencilerin en büyük sorunlarından biri olan yemek masrafına mobil sosyal dayanışma uygulamamız Öğrenci’Ye ile çözüm ürettik. Öğrenci’Ye uygulamamızla Beşiktaş’taki yardımsever restoranlar ile yemek ikramından faydalanmak isteyen öğrencileri bir araya getirerek öğrencilerimize ücretsiz yemek olanağı sunuyoruz. 

Yurt sorununun had safhaya ulaştığı ülkemizde kız öğrencilerimiz örnek bir yurdumuzda barınıyor. Kadınlar, öğrenciler, yaşlılar için çalışan ve üreten bir belediyeyiz. Toplumun bütün kesimlerini dayanışma süreçleri içinde buluşturuyoruz. Her kesime ihtiyaç duyduğu hizmeti en iyi biçimde ulaştırıyoruz.

Şimdi sonsuz bir inanç ve kararlılıkla Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına hazırlanıyoruz. 

Daha eşit ve daha özgür bir geleceği dayanışma ağlarıyla şekillendireceğiz. 

Nâzım Usta’nın dediği gibi “En güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız”...  İşte o güzel günleri hep birlikte yaşayacağız.

RIZA AKPOLAT 

BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları