Olaylar Ve Görüşler

‘Siz Çekip Gideceksiniz’

31 Ekim 2014 Cuma

Soma ve İstanbul’daki faciaların acısı henüz dinmeden, Ermenek’ten gelen acı haber bir kez daha yürekleri dağladı. Artık kanıksanan, günde ortalama 5 emekçinin canını alan iş cinayetleri neden önlenemiyor, neden işçiler ilkel, yeterli güvenlik önlemleri bulunmayan ocaklara bile bile ölüme gönderiliyor? Niye denetimler gereği gibi yapılamıyor, yapılsa bile göstermelik olan bu denetimler neden aşırı kâr hırsına tutulmuş işverenler üzerinde caydırıcı olamıyor? Kim koruyor bu işverenleri? Hani torba yasa ile madencinin ücreti iki asgari ücretten az olmayacak, çalışma süresi günlük 8 saatten 6 saate düşürülecekti? Bunlar hep kâğıt üzerinde kalıyor. İşte Ermenek’te su altında kalmaktan son anda kaçarak canlarını zor kurtaran emekçiler, “Öğle yemeğimizi yer üstünde yeseydik işçi arkadaşlarımız ölmezdi” diyerek işverenin üzerinlerinde nasıl bir baskı kurduğunu çok güzel özetliyor. Servis ve yemek yok, durmaksızın çalışmak, tuvalet gereksinimini pet şişeler yapmak. Nerede madenciyi koruyan, onların güvenlik önlemleri altında çalışmasını sağlayacak düzenlemeler, hani torba yasa ile getirilen yaptırımlar? Sadece yasa çıkarmakla emekçinin çalışma koşulları düzelmiyor, aldıkları ücret yükselmiyor. DİSK’e bağlı Dev Maden-Sen Genel Başkanı, işçilerin yasa uyarınca hesaplarına yatırılan iki asgari ücretten birini işverene geri ödediğini belirtiyor. İnsanlık onuruna yakışmayan son derece önemli ve üzerinde ciddiyetle durulması gereken bu açıklamanın doğruluğu ne yazık ki işsizlikten bunalan, evine ekmek götürmekten başka bir amacı bulunmayan, her türlü ilkelliği, vahşeti kabullenerek adeta ölüme giden emekçiler tarafından da dile getiriliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Bu acı çekilecek gibi değil. Ocağı kapatmak istediğimizde 50 kişiyi devreye sokuyorlar. Sorumluluk hepimizde” diyerek acı bir itirafta bulunuyor. Sayın bakan itirafta bulunsa da ölen canlar geri gelmiyor. Denetimler, göstermelik değil, gereği gibi yapılsa, çalışma koşulları iyileştirilse, işçileri daha fazla üretim için zorlayan, ücretini tam ödemeyen, yeraltında yemek yemeye zorlayan işverene hapis cezası da dahil birçok yaptırımlar uygulansa bu ölümler yaşanır mıydı sayın bakan? İşçiler canlarını yitirdikleri ile kalmıyor, geride kalan gözü yaşlı anne, baba, eş ve çocuklarına verilen sözler de yerine getirilmiyor. Hani Soma işçilerine verilen sözler, neden paraları ödenmiyor? Ermenekli madenci annesinin yetkililere hitaben “Siz buradan çekip gideceksiniz. Biz ne yapacağız” sözleri tüm gerçekleri gözler önüne seriyor. Niye emekçi bile bile ölüme gönderiliyor, niye, niye, niye?..  
Şükrü KARAMAN



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları