Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Siyasi meşruiyetin kaynağı
Toplumsal ilerlemenin temeli özgürlüktür. Özgürlük insan doğasına uygun olanı yapabilme hakkıdır. İnsan, kadın veya erkek, birbirini tamamlayan, akıl ile doğayı algılayan, kendi kendini yönlendirebilen varlıktır. İnsanoğlu doğası gereği az emekle çok şey elde etmek ve daha rahat yaşamak ister. İnsanın iç dünyası özgür ortamda ortaya çıkar. Doğadan algıladığını üreterek yeni bir şey ortaya koyar. Üretilen şey insana daha fazla yarayan ve doğaya hâkimiyeti sağlayan şeydir. Özgür ortam devletin ve insanların hukuk ile bağlı olduğu, hukuka aykırı eylem yapmadıkça insana dokunulmadığı, insanın önünü açan hukuk düzeninin olduğu, insanın baskı altında olmadığı, sorumlu, özgüvenli, aklının özgür olduğu, olayları sebep sonuç ilişkisi içinde açıklayan bir kültürün egemen olduğu bir çevredir. Söz konusu çevreyi halkının refah düzeyini yükseltmekle görevli olan devlet oluşturmak zorundadır. Halk hayatını iyileştiren politikacıyı destekler. İnsanlık tarihi bize bunu göstermektedir. Osmanlı Devleti ve Doğulu imparatorluklar insana güvenmedikleri, özgürlükçü ve mülkiyetçi olmadıkları için çökmüşlerdir.
O halde hangi gerekçe ile olursa olsun, otoriter veya totaliter bir siyasi rejim kurmaya kimsenin hakkı yoktur. Böyle bir rejimi halkın çoğunluğunun bile istemeye hakkı yoktur. Aslında dikta rejimin ne getirip götüreceğini halkın çoğunluğu bilemez. Kültür düzeyi buna imkân vermez. Bilse hiç şüphesiz özgürlükçü bir rejimden yana olur. Ama bir defa dikta rejimin altına girerse bir daha kolay kolay kurtulamaz. İçine düşeceği çemberi kıramaz.
Özgürlükçü rejim dışında bir rejim istemek insanın ve toplumun gelişmesinin önünü kapatmak olacaktır. Başkalarının refahının önüne bir engel koymak kimsenin hakkı değildir. Kaldı ki o refahtan engel koyanların kendileri de yararlanmaktadır. Bir taraftan özgürlükçü ortamın getirdiği refahtan yararlanılacak diğer taraftan özgürlükçü ortama karşı çıkılacaktır. Böyle bir tutarsızlık kabul edilemez.
Özgürlük toplumun ilerlemesinin temeli olunca devletin görevi insanların önünü açan bir hukuk düzeni kurmak ya da kurulu hukuk düzeninde insanın önünü daha fazla açmaktır. İnsanların yararlanacağı yeni özgürlük alanları tanımaktır. Özgürlükçü rejimden uzaklaşmak, kamu hukukuna uygun olarak özgürlükleri korumak için sivil itaatsizlik ve nihayetinde direnme hakkı doğurur.
Prof. Dr. Doğan SOYASLAN
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- İşte en yüksek faiz veren bankalar...
- Enes'in cezaevi konuşmaları ortaya çıktı
- Nevzat Bahtiyar'ın oğlu ilk kez konuştu
- İmamoğlu'ndan Bakan Tunç'a sert yanıt
- 'Bedeli çok ama çok ağır olur'
- DP'de deprem: İstifa ettiler
- Cemal Enginyurt'tan Cumhuriyet'e ilk açıklama!
- Tutuklu hemşire: İlaçlar ziyan olmasın diye satıyorduk