Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Siyasetteki boşluk - Av. Murat Fatih ÜLKÜ
Gittikçe artan bir hızla yaklaşıyoruz seçime; zaman aritmetik olarak aynı ama başka türlü geçiyor sanki; tempolu, daha hızlı, daha heyecanlı. Cumhurbaşkanlığını seçiminin öneminin altını çizdikten sonra, TBMM seçimi açısından olaya bakınca, son birkaç yılda milletvekillerinin yaptıkları muhalefet ile önemli sempati toplayan TİP’in bu seçimin en merak edilen partisi olduğunu söyleyebiliriz.
2007’deki Cumhuriyet mitingleri ve sonrasında Gezi Parkı’nda iyice belirginleşen, AKP iktidarının Türkiye’yi götürmek istediği muhafazakâr İslamcı düzene karşı bir toplumsal duyarlılık olduğunu görüyoruz. Ancak büyük oranda Cumhuriyetçi-yurtsever-sol bir konumda duran ve o konum üzerinden tanımlanabilecek bu toplumsal kesim, siyaset alanında tam olarak temsil edildiğini hissetmiyor.
DOKU UYUŞMAZLIĞI
CHP’nin özellikle son yıllarda “seçmenin muhafazakâr-sağ ağırlıklı olduğu” yönünde bir önyargı, ön kabul ile siyaset yapması, siyaseti, siyasal İslamcılık-merkez sağ arasında sığ bir zemine hapsetti. Bu yaklaşım, siyasetin sol cenahında, merkezin hafif solundan sosyalizme kadar geniş bir alanda da önemli bir boşluk yarattı doğal olarak.
Toplumun çoğunluğunun muhafazakâr-sağ alanda ve hatta siyasal İslam alanında yer aldığı yönündeki oldukça subjektif/kuşkulu bir önyargıya dayanan bu siyaset stratejisi, ana hatları ile tanımlamaya çalıştığımız toplumsal kesim için doyurucu bulunmadığı gibi, belli bir oranda tepki de yaratmakta. Siyaseti merkez sağ-siyasal İslamcılık arasına hapseden bu atmosferin devam ederek gelecekte de siyasi ve toplumsal ortamı, devlet yapısını biçimlendirmesinin; Aydınlanmadan yana Cumhuriyetçiyurtsever-sol kesimde yarattığı nefes alamayacağı endişesini görmemek mümkün değil. Ülkemizin yetiştirdiği parlak zihinlerin nasıl hızla yurtdışına gittiklerini izliyoruz hepimiz.
Ama bir yandan da 200 yılı aşan bir modernleşme geleneğine sahip, yüzyıllık bir Cumhuriyet deneyimi yaşamış, siyasal İslamcılar ve bölücü akımlar da dahil Cumhuriyet Devrimi’nin getirdiği olanaklardan yararlanmış bir toplumda, siyaseti tamamen muhafazakâr sağ-siyasal İslamcı bir eksende biçimlendirme çabasının, en azından bugün itibarıyla toplumsal dokuyla uyuşmadığını da görüyoruz.
FIRSATLAR ISKALANMAMALI
İşte tam da burada, kendisini baskı altında duyumsayan bu toplumsal kesimin siyasi enerjisinin aktığı solyurtsever-Cumhuriyetçi alandaki boşluğu yakın zamanda hangi partinin, siyasi hareketin dolduracağı büyük önem taşıyor. Cumhuriyet Devrimi’ne sahip çıkacak bir sosyalist hareketin bu boşluğu dolduracak en güçlü aday olduğu kesin.
TKP’nin, TİP başta tüm sosyalist kesimlere yaptığı, sosyalist hareketi bölücü-Kürtçü hareketin boyunduruğundan kurtaracak tarihi işbirliği çağrısı ise ne yazık ki ıskalandı.
Siyasetteki boşluk seçim sonrası daha da net ortaya çıkacağından, sosyalist hareketin Cumhuriyet Devrimi’ne sahip çıkarak çok geniş bir toplumsal zemine ulaşma olanağı devam edecek. Umulur ki o zaman yine fırsatlar ıskalanmaz.
AV. MURAT FATİH ÜLKÜ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!
- Kazaya müdahale eden polislerden biri şehit oldu!