Olaylar Ve Görüşler

Seçim sonuçları ve yarattığı duygular - Suna TÜRKOĞLU

08 Temmuz 2023 Cumartesi

Bireylerin, herhangi bir olay, durum veya söz karşısında hissettikleri onların duygularıdır ve bazı davranışların temelinde bu duygular yatmaktadır. Bu nedenle de yaşanan bir olay, karşılaşılan bir durum veya duyulan bir söz, bunu yaşayan kişiler tarafından farklı algılanabilmekte, değişik duygular yaratmakta ve sonuçta zıt davranışlar ortaya çıkabilmektedir. Çevresel unsurlar ile davranışsal sonuçlar arasında duygular, bağlayıcı ve etkileyici bir konumdadır.

İNSAN DAVRANIŞLARI

Psikolojinin ana çalışma alanı insan davranışları ve ardında yatan süreçler olduğu için, davranışların oluşmasında ve şekillenmesinde önemli bir rol üstlenen duygular da psikolojinin doğrudan çalışma alanına girmektedir. Duyguları anlamak birey davranışlarının yanı sıra toplumsal davranışları anlayabilmek ve toplumsal sorunları çözümleyebilmek için de önemlidir.

Hep birlikte bir seçim süreci yaşadık, bu bir olaydı. Birçok söz duyduk ve bir sonuçla karşılaştık. Bu da bir durumdu ve bu süreç hepimizde çok farklı duygular yarattı. Korku, sevinç ve neşe, öfke ve kızgınlık, üzüntü, umut ve beklenti, kabul etme, hayret ve şaşkınlık veya sürpriz gibi...

Şimdi de bu değişik duygulardan kaynaklanan farklı davranışları görüyoruz. Üstelik hem kazanan hem kaybeden tarafta. Kazanan yarıda neşe ve beklenti bir araya gelerek iyimserliği ortaya çıkarırken kaybeden yarının bir kısmında korku ve kabul etmeden kaynaklı teslimiyet, bir kısmında da şaşkınlık ve üzüntüden kaynaklı hayal kırıklığı ortaya çıkmış bulunmaktadır.

TOPLUMSAL SORUNLAR

Oysa siyasetin amacı bu olmasa gerek. Bir olayın, bu kadar zıt uçlarda duygu yaratması, birey davranışlarını bu kadar farklılaştırması istenen bir durum değil. Bu bölünmüşlüğün, ötekileşmişliğin asıl nedeni, siyasetçilerin olumsuz söz ve davranışları. Olaylara sübjektif yaklaşmak toplumbilimleri ile bağdaşmıyor. Sübjektifliği bir de kişisel çıkarlar ile çevrelerseniz, toplumsal sorunlara çözüm üretemediğiniz gibi yeni sorunlara yol açarsınız.

Çok ihtiraslı ama toplumsal bilinçten uzak, az bilgili ve öngörüsüz ve hele hele de vefasız kişiler siyaset yaparsa, toplumun güven duyguları derinden sarsılıyor. Bireylerin aidiyet duygusu ciddi anlamda köreliyor, umutları ve beklentileri çok azalıyor, yaşama sevinçlerinin yerini alan büyük boşluğu, hüzün kaplıyor.

Her seçimin sonunda kazanmak da kaybetmek de var; ama hiç kimsenin bir diğerine bu duyguları yaşatma hakkı olmadığını düşünmekteyim.

SUNA TÜRKOĞLU

EMEKLİ DANIŞTAY ÜYESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları