Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Savunma Susturulamaz - Av. Hasan KILIÇ
Bağımsız ve özgür savunma anlayışı kanun değişiklikleri ile ele geçirilemez. Gücünü tarihinden alır. Boyun eğmeyen, biat etmeyen mücadelenin adıdır, ruhudur, ta kendisidir. Baroları ve avukatlığı siyaseten dizayn etme çabalarına avukatlar olarak izin vermeyeceğiz.
Baroların ve avukatlığın etkinliğini yok etme amaçlı olduğu açıkça gözüken çoklu baro tartışmalarının bir kez daha önümüze getirildiği, avukatların bir kez daha hedef gösterildiği bir süreç ile karşı karşıyayız.
Savunma doğası gereği biat eden, sinen, boyun eğen bir noktada olamaz. Tarihi mücadelelerle dolu olan savunma makamı, güçlüye, onun hukukuna, dayatmalarına boyun eğmez. Verilen mücadeleler ve bedeller ödenerek elde edilmiş olan kazanımlara dönük olumsuz çaba ve girişimler kabul edilemez. Avukatları ve baroları bölme, parçalama, zayıflatma girişimlerine dayanışma ve birliktelik içerisinde karşı duracağız.
‘SARI BARO’YA GEÇİT YOK
Geçmiş dönemlerde olduğu gibi, özel yetkili mahkemeler sürecinde de haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı mücadele eden avukatlar olmuştur. O dönem birileri susarken, sinerken, kol kola hareket ederken, bu hukuksuzluklara karşı mücadeleler avukatlar eliyle de verilmiş, özel yetkili mahkemelerin hukuksuzluklarına hep birlikte karşı durulmuştur. Benim de içinde bulunduğum baro yönetimi, o dönemde soruşturma ve yargılamalara maruz kalmıştır.
Bir kez daha gür bir sesle hatırlatmak isteriz “savunma susturulamaz.” Bağımsız ve özgür savunma anlayışı kanun değişiklikleri ile ele geçirilemez ve avukatlar “sarı barolara” asla izin vermez.
Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir. Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder. TCK 6’ncı maddesine göre “avukat, yargı görevi yapan” kişidir.
Avukatlar ve barolar her zaman hukukun, yargının, insan haklarının korunması için mücadele eder. Baroların kuruluş ve nitelikleri başlıklı 76’ıncı maddesi uyarınca “Baroların, hukuk devletini, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak açısından görev ve sorumlulukları bulunmaktadır.” Yine md. 95 belli sorumluluklar yüklemektedir.
KURUMSAL KİMLİĞİN YANINDAYIZ
Anayasa Madde 135, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları tanımlar. Bu maddeye aykırı düzenlemeler yapılamaz.
Bugün öne sürülen sistemin, avukat kamuoyu tarafından hiçbir şekilde kabul görmediği açıkça ortadadır. Avukatlara rağmen bir dayatma söz konusudur.
Öne sürülen diğer
sistemler yönünden de
baktığımızda, işleyişi tıkama riski olduğu görülecektir. Yönetim
yapısının bir bütün ve uyum içerisinde
olması gerekir. Karar mekanizmalarının tıkandığı, işlevsiz bir sistem doğru
değil. Benim de başkan adayı olduğum son genel kurul üzerinden
değerlendirirsek, sandıkların açılmasından neredeyse seçimin bitmesine kısa bir süre kalmasına
kadar açık ara önde götürdüğümüz seçimi az bir farkla kaybettik.
Bugün öne sürülen diğer bir sistem uygulanmış olsa idi
bizim aldığımız 7 bin civarında oy ve oy oranlarının yakınlığı nedeni ile
mevcut yönetim ile aynı
oranda yönetici arkadaşımız
grubumuzu temsilen yönetim
kurulunda yer alacaktı. İki grubun eşit oranda yöneticisi yönetim
kurulunda görev alacaktı. Bu
tabloya rağmen karar mekanizmalarını tıkayacak, işlevsizleştirecek
değişikliklere net şekilde karşıyız.
Doğru olan yerde durmak, koşullara,
iklime, rüzgâra göre yön değiştirmemek önemli
ve anlamlı olandır. Şartlar ve koşullar değişse de lehinize olsa da doğru olanı
her şartta dile
getirmek gerekir. Dört dönem baro yönetiminde görev almış biri olarak, yönetim yapısının uyum içerisinde olmasının önemini vurgulamak isterim.
En sert şekilde yapılmak istenen değişiklik girişimlerin karşısındayız. Barolarımızın
kurumsal kimliğinin sonuna kadar yanında olacağız. Gerek geçen genel kurulda, gerekse de aradan geçen iki yılda yaşanılanlar ve diğer
hususlarla ilgili değerlendirmeleri meslektaşlarımız genel kurulda
yapacaklardır. Avukatlar, eksik ve hatalı hususları kendi arasında
değerlendirecek ve hepimizi temsilen kurullara görev tevdi edeceklerdir.
Son dönemlerde sorunlar ve engellerle en çok karşılaşan kişilerden biri olmama rağmen, kişilerden kaynaklanan
olumsuz tavır ve davranışların kuruma mal edilmemesi gerektiğini önemle vurgulamak istiyorum. Çeşitli gerekçelerle bu köklü yapıların, barolarımızın yıpratılmasını, zayıflatılmasını hiçbir şekilde doğru bulmuyorum. Meslek örgütlerimizin kurumsal kimliğinin
hepimiz tarafından önemle
korunması, yıpratılmaması gerekir.
BOYUN EĞMEMİZ BEKLENMESİN
Avukatlık, özü itibarıyla bağımsız bir meslektir. Savunma görevinin ve hak mücadelesinin yerine getirilebilmesi, ancak ve sadece bağımsız, bölünmemiş güçlü baroların varlığı ile mümkündür. Bu güçlü çatı yok ise halkın temsilcisi olan avukatlar zayıf ve güçsüz kalacak, yani güçsüz kalan, hakkını arayamayan aslında vatandaşlar olacaktır.
Kimse avukatlardan boyun eğmesini, biat etmesini beklememeli.
Savunma makamı doğası gereği göstermesi gereken duruşları devam ettirecektir. Bu hususlar
kişilerden bağımsız herkesin ortak paydası ve değerleridir. Kısaca özetlemek gerekirse, kimsenin lütfu ile
alınmamış, bedeller ödenerek
elde edilmiş olan “bağımsız
ve özgür savunma” anlayışı
devam edecek.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
En Çok Okunan Haberler
- Narin Güran davasında ikinci gün sona erdi!
- 'Önümüzdeki 72 saat önemli, bir baba olarak...'
- Milyarlık vurgun iddiası!
- Hâkimin itirafı
- Erdoğan'dan 'sürpriz' 10 Kasım kararı
- 'Kurultay haktır, Genel Başkan padişah değildir'
- Erdoğan'dan kayyum için ilk açıklama
- '22 yılın yükünü sırtıma almam'
- Yangın itirafı!
- Açıklayacağına söz verdiği 'gizli dosyalar' neler?