Özgür Özel, gazetecilerin sorularını yanıtladı: '22 yılın yükünü sırtıma almam'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir grup gazeteciyle yaptığı görüşmede gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Özel, normalleşmenin süreceğini, bu yaklaşımın geniş seçmen kitleleriyle iletişim kurmayı hedeflediğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, isim babası olduğunu söylediği “normalleşme”nin süreceğini ancak Erdoğan’ın 22 yıllık iktidarında oluşan yükü üstlenmek gibi bir niyetinin olmadığını dile getirdi. “Kurultay toplasın” isteklerine set çeken Özel, partinin içe döndüğünde oyunun düştüğünü belirterek, “Gücün yok, kuvvetin yok, kudretin yok. Benden kurultay talep ediyorsun. Parti yine kendini tartıştıracak, Erdoğan nefes alacak. Gücü olan buyursun” dedi. Ankara Büyükşehir Belediyesinin konser etkinliğine yönelik iddiaları ilişkin Özel, belirtilen rakamın birden çok faaliyet için geçerli olduğunu, AKP’li belediyelerin daha yüksek faturalar kestiğini söyledi. DEM Parti Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın Mardin’deki sözler üzerinden hedef alınmasına ise Özel, “O otobüs cumhuriyetle hesaplaşma otobüsü de değil. Tuncer Bey yanlış yapmış” değerlendirmesini yaptı.
Özel, gündemdeki konuları bir araya geldiği gazetecilere değerlendirdi. Normalleşmenin süreceğini belirten Özel, “İsim babası benim. Erdoğan ‘yumuşama’ diye isim takmaya çalışıyor. Toplumsal kabul normalleşmede karşılık buldu. İşte, ‘yumuşak muhalefet mi yapıyorsunuz?’ diye söylüyorlar. Kimse yapmazdı, ben yerel seçimden sonra 13 miting yaptım. Şimdi de çok etkili bir iki aylık ekonomik kampanyayı başlatmak üzereyiz. Ben hangi sözü eksik söylemişim? Hangi geri adımı atmışım? Öyle bir şey yok. Normalleşme sözüne çeşitli anlamlar yüklüyorlar. İstismar ediyorlar. Ben Erdoğan’a ya da Bahçeli’ye hakaret, iftira sözleri söyleyip milletin siyaset kurumuna güvenini sarsacak, itibarını zedeleyecek işlerden kaçıyorum. Erdoğan’a en ağır eleştirileri söylerim ve burada bir şeyi eksik yaptığımızı düşünmüyorum. O yüzden normalleşme bitmedi, devam ediyor. Bir şehit cenazesinde karşılaşırsak Erdoğan’ın elini sıkmaya devam edeceğim” dedi.
''BİZ TÜRKİYE İTTİFAKINI KURDUK''
Normalleşmenin bir koalisyon arayışı gibi nitelenmesine karşı çıkan Özel, “Erdoğan hükümetinin 22 yıllık yükünü sırtıma alma niyetinde değilim. Biz Türkiye ittifakını kurduk. Normalleşme, popülist liderlere rağmen onları aşarak, kitleyle konuşmak aynı zamanda. Bu sürecek. Erdoğan’a rağmen AKP’lilerle, Bahçeli’ye rağmen MHP’lilere seslenebilmek. İktidarla muhalefetin büyük kavgaları, anne ile babanın kavgasında kulaklarını kapatıp ‘ikinizi de duymak istemiyorum’ dediği bir durum yaşanıyor. Bu muhalefetin lehine değil. Ben eleştireceğim seçmen kulağını kapatacak. Erdoğan’a karşı bir miting yapıyorken ‘Reisin arkasındayız’ diye bağırırken, çay fiyatı için miting yaptığında ‘Biraz daha bağır Özgür Özel’ içinden. Bir duygu köprüsü kurulur. Kavgacı, otorier, poyülist liderin kitlesine gerçek sorunları söyleyerek onların gönlüne dokunabilmek… Normalleşmenin özü bu, sonuna kadar sürecek” değerlendirmesini yaptı.
''HAKARET DEĞİL GERÇEK''
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisine hakaret davası açmasını eleştiren Özel, şöyle konuştu:
“Ben demişim ki ‘Sayın Erdoğan’ın ortaya koyduğu yaklaşımla bakarsak 10 yıl geriye gidip; 10 yıl önce terör örgütü üyesiyle konuşmak, irtibat kurmak suçsa AKP’de bir tane suçsuz kalmaz, hepsi FETÖ’den içeri girer.’ Çünkü 10 yıl önce Gülen cemaatiyle temas kurmayan neredeyse hiçbir AKP’li yoktu. Davetlere, organizasyonlara, olimpiyatlara birlikte gidiyorlardı. Övüyorlardı. Bunu hakaret kabul ediyor. ‘Bu ifadeleri kullanmakla milletvekillerimizi terörist, beni de terör örgütü başı olarak göstermek’ diyor. Şimdi bu hakaret değil.”
‘NORMALLEŞME CHP'YE YARIYOR''
Normalleşmenin CHP’ye yaradığını Erdoğan’ın gördüğünü savunan Özel, “Teğmenlerin kılıç çekmesinde 8 gün sonra tuhaf bir reaksiyon verdi. Bizi 28 Şubat benzeri tepkiler gösterir miyiz umuduyla... Elbette Mustafa Kemal’in askerleri, Tirikopis’in askerleri mi diyecek deyip, 100 yıl öncesine götürdük. Oysa keşke Yunan kazansaydı diyen birileri sizin yakınızda dedik. Ama her mevzuda gerginlik yaratma kutuplaşmaya katkı sağlamaya çalışanlar var” dedi.
''KEMAL BEYA KARŞI ÇOK DİKKATLİYİM''
Özel, soru üzerine, eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik sözlerinde çok dikkatli olduğunu söyledi. Özel, “Önceki genel başkanımıza vefamızı, iyi niyetimizi söylediğimiz bir ilişkiden başka bir şey değil. Son süreçlerde kendisi başka bir çizgi benimsedi ve bizi eleştiriyor. Ben de, ‘Önceki genel başkanın mevcut genel başkanı koruma kollama ve onu sakınma görevi yok. Ama mevcut genel başkanın koruma kollama ve onu sakınma görevi var. Ve saygıda kusur etmeme görevi var.’ Saygıda kusur etmemeye çalışıyorum, söylediği sözlere çok dikkatli şeyler söylüyorum” diye konuştu.
''ÇOCUK OYUNU OYNAMIYORUZ''
Özel, Bahçeli’nin sözleriyle başlayan süreçte Cumhur İttifakı liderlerinin birbirinden haberinin olmadığı, birbirlerine mesaj verdikleri yönündeki iddiaları da değerlendirdi. Özel şöyle konuştu:
“Birbiriyle uyumsuz bir şekilde, dendiği gibi işte aslında destek verir gibi yapıp meydan okuyorlar, rest çekiyorlar. Bu kötü bir yönetim ve Türkiye'ye faydası yok. Bu kadar ciddi bir konuda birbirleriyle konuşmadan bunları yapıyorlar ve medya üzerinden restleşiyorlarsa hani çocuk oyunu oynamıyoruz. Şehit cenazesi gelmesin, anneler ağlamasın diye terör bitsin diye çıkılan bir yolda ülkeyi ittifakla yöneten birileri birbirlerine rest çekiyorsa bu çok kötü niyetli, çok kötü bir yönetim. Ve öyle kimse Mehmetçiğin canı kanı üzerinden birbiriyle poker oynamasın yani. Çünkü ya benimsin ya kara toprağın dediğinde o kara toprağa yoksul çocukları giriyor yani. Birbirleriyle anlaşıp bunu yaptılarsa yine çok kötü. O da şundan; dünyada çatışmalı süreçlerin nasıl çözüldüğü belli. Abdullah Öcalan'ın bile beklemediği ‘beni bir gün bırakacaklar, Meclis’e gideceğim, Devlet Bey'in konuştuğu DEM’lilerle müşterek kullandığı kürsüye üçüncü ortak ben çıkacağım. Bunu ben konuşacağım ve serbest kalacağım.’ Herhalde Öcalan da bunu tahayyül etmiyordur. Bu çatışmalı süreci çözmek değil, aksine bir kişinin özgürlüğü üzerinden pazarlığa girişmek. Bahçeli’nin ağzından çıkardığı bakla gibi Erdoğan'a yeniden seçilme için anayasa değişikliği almak. Bir al ver yani. Şimdi bu kadar şehit canını niye verdi? Erdoğan'ın bir daha aday olması için takas edilebilir mi? Bu çok ayıplı bir durum. Sırf Erdoğan'a bir kez daha seçilme hakkını sağlamak için Öcalan'ı serbest bırakmaya niyetliler. Bu mu şimdi MHP'nin milliyetçiliği? Hani çok serttiler, çok katıydılar.”
''ALTIN KEMERİ KAPTIRDI''
Erdoğan’ın sandıktan çıkan sonucu önemsediğini, demokratik yöntemi umursamadığını vurgulayan Özel, bunun çok kez görüldüğünü söyledi. Özel, “Sandıktan ne çıktıysa odur diyor. Yolsuzluğu da örter, hak ihlallerini de örter diyor. Bu ezberi bozan 31 Mart seçimleri. İlk kez altın kemeri kaptırdı ve kimyası bozuldu. Şu anda Erdoğan, ‘Bir sandık icat etmeliyim ve o sandıktan galip çıkmalıyım’ diyor. ‘Erdoğan'a bir dönem daha verelim’. diyorlar. Var bir dönem, erken seçimde hemen aday olabiliyorsun. Gel, gir seçime kazan o zaman. Bu nasıl bir kibir, nasıl bir özgüven? Sanki Erdoğan aday olsa kazanacakmış. Kazanamayacak” değerlendirmesini yaptı.
‘ÇATIŞMASIZLIK SÜREÇLERİNİ ÇALIŞIYORUZ''
Özel, soru üzerine kendisinin ve parti yetkililerinin çatışmasızlık süreçlerini çalıştığını söyledi. Özel, dünyadaki olumlu örneklerin CHP’nin söylediğinden çok da farklı olmadığını belirterek şöyle konuştu:
“Öncelikle müzakereler öncesi dönem tarafların birbirine karşı samimi olması, tutamayacağı sözler vermemesi ve toplumsal tepkileri yükseltecek taahhütlerde bulunmaması gerekir deniyor. Mesela Bahçeli'nin yaptığı iş tam son düğmeyi ilk baştan ve yanlış iliklemek. Sonra müzakere sürecinin şeffaf olması, adil olması, izlenebilir olması, samimi olması söyleniyor mesela bu süreçlerde... Tabii zaman zaman uluslararası bir takım örgütler, bir takım devletler falan garantörlük meseleleri var. Bu sürecin bugün Abdullah Öcalan'ın yürüttükleri sürecin tıkanmasına, Abdullah Öcalan'ın bir garantör devlet talebi olduğuna ilişkin tartışmalar da var. Bunu da not etmek gerekir. Ama müzakere sürecinin olmazsa olması toplumsal mutabakat. Bunun da güçlü parlamento olan olduğu ülkelerde en doğru zemini parlamento. Bahçeli'nin konuşmasını yaptıktan yaklaşık bir saat sonra kürsüye çıktığımda bir noktanın da altını çizmiştim. Toplumsal mutabakat noktasında şehit ailelerinin ve gazilerimizin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir türlü sürecin tarafı olmayız dedim. Aynı noktadayım. Özgür Özel’e laf ediyorlarsa orada zaten bir samimiyet sorgulaması lazım. Bu süreci bizim açımızdan olmazsa olmazı şehit aileleri derken şunu söylüyoruz. İnsanlar sıvasız evlerinden evlatlarını davulla, zurnayla, elinde kınayla yolladılar. Kırmızı al bayrakla geri gel. Bu insanlara ‘Benim evladım boşa mı öldü?’ dedirtemezsiniz. Eğer bu insanlar bunu düşünüyorsa bu toplumun yüzde doksanı bunu düşünür zaten. Bir meseleyi adım adım, bazı demokratik adımlar atılıp da karşılığında bir silah bırakma olacaksa buna şehit aileleri de ‘Biz yandık başkası yanmasın. Bu adımlar makuldür, buradan ülke bölünmez, bayrak inmez noktasından bakarsa benim evladım boşuna ölmedi, benim evladım öldü ama bu ülkeyi böldürmedi. Şimdi de bir daha böyle bir tehlike kalmıyor’ rızası olabiliyorsa işte toplumsal mutabakat burada olur. Hayatını kaybedenlerin annelerinin evlatlarının eşlerinin mutabakatı çok önemli. Bu da çok özenli ve çok böyle ilmek ilmek örülmüş bir süreç de olur. Bunu böyle yapanlar başarıyor. Devlet Bey'in yaptığı gibi başarmıyor. Sadece Öcalan'ın bitsin demesiyle terörün bitmeyeceğine ilişkin çok fazla değerlendirme, çok fazla açıklama, çok fazla paylaşım duyuyoruz.”
''MİT BAŞKANINA YÖNELTTİM CEVAP BEKLİYORUZ''
Özel, başka belediyelere de kayyum atama iddiaları olduğunu, Mansur Yavaş’a yönelik Melih Gökçek ve FETÖ’cü hesaplardan bir saldırı olduğunu söyledi. Özel, “Başkanımıza da bir takım MİT’in içindeki bazı kişilere bazı talimatların gittiğine, hazırlık yapılmasına ilişkin bilgiler ulaşmış. Soru üzerine MİT Başkanına yönelttim, cevap bekliyoruz. 29 Ekim’den önce MİT Başkanı’na bir yazı yazmıştım. AK Parti’ye gidip bir sunum yaptınız. Onların bilip bizim bilmememiz gereken ne olabilir? 29 Ekim günü ayaküstü sohbet ettik. Dedi ki ‘Yazınızı okudum, bir sorun yok. En kısa sürede talebinize cevap vereceğiz’ dedi. Konunun takipçisi olacağız” dedi.
‘'AKP’NİN GİRİŞİYLE YARIŞMAYACAĞIZ''
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bazı konserlerine yönelik iddiaları da değerlendiren Özel, şöyle konuştu:
“Gülşen, Murat Boz, Mor ve Ötesi, ayrıca 7 gün boyunca devasa sahnenin kurulması, AOÇ’de etkinliklerde aktif olması, yüzbinlerce kişiye hizmet eden o devasa dijital sahnelerin, ekranların 71 milyonun toplamı olduğunu ifade etmiştim. AK Parti’li belediyelerin bahsedilen bedeli bundan üç-dört yıl önce kullandığını gördük. Kocaeli Belediyesi geçen yıl 198 milyon ödediğini ve kendisinden fazla ödeyen 30 AK Parti’li belediyenin örneklerini verdi. CHP’li belediyeler anket satın almalarında artık SODEM’in eş güdümünde hep birlikte bir standardizasyona gidiyor. Bu kültür sanat faaliyetleriyle ilgili tartışmaların olmaması ve CHP’li belediyeleri töhmet altında bırakmaması açısından gelecek yıldan önce SODEM üzerinden tüm sanatçılarla, sahne kurum şirketleriyle yapılacak görüşmelerle hedefimiz CHP’li 417 belediyenin kaç kişilik konseri ne kadar verildiğini ve bunun bize tek bir fiyat olarak önerilmesini, bunların genel merkez koordinasyonunda kamu kaynakları en makul şekilde kullanılması iradesini koyduk. Birkaç ay içinde bunları çalışıp 2025’te bir eşgüdüm ve standardizasyon getirme konusunda CHP olarak kararlıyız. Bütün renkler kirlenirken birinciliği beyaza verirler. AK Parti grisiyle yarışacak halimiz yok. Biz beyazlığımızı korumaya devam edelim.”
Özel, soru üzerine, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na getirilmek istenen siyasi yasağın hukuki olmadığını yineledi. Özel, “Akıllarını başlarına alsınlar. Böyle bir şeye kalkıştıklarında Türkiye’nin ne kredi notu ne itibarı kalır” diye konuştu.
''TUNCER BEY YANLIŞ YAPMIŞ''
Özel, görevden alınan Mardin Büyükşehir belediye Başkanı Ahmet Türk’e destek amacıyla gittiğinde DEM Parti Genel Başkanı Bakırhan’ın sözleri üzerinden kendisine yöneltilen eleştirilere de şöyle yanıt verdi: “Sözleri duymadım, duysaydım da otobüs üzerinden cevap vermezdim. Çünkü o otobüs Ahmet Türk’le ve Mardin halkıyla dayanışma otobüsü. Tuncer Bakırhan’a had bildirme otobüsü değil. Ama Tuncer Bey orada yanlış yapmış. O otobüs cumhuriyetle hesaplaşma otobüsü de değil. Bu yüzden ben Tuncer Bakırhan’ın kullandığı cümlelerle mutabakatım yok, itirazım var. Ama bunu da daha önce Mecliste tartışmalarda ifade ettim. Sözün karşılığı sözdür. Suçlusu bu işin Erdoğan. Sen barış dilini konuşturan Ahmet Türk’ü susturursan, başka bir dil ortaya çıkıyor. Şeyh Sait konusunda nasıl sessiz kalabilirim? Terörle, cumhuriyete isyanlarla ilgili düşüncelerim belli. Buna cevap vermek yerine dokunulmazlık kaldırmak gibi meseleyi yine hak ihlaline dönüştüren aklın yarattığı sorun var ortada.”
''KURULTAY YOK''
Özel, kendisinin kurultayı toplaması konusundaki isteklere sert tepki gösterdi. Özel şu görüşleri dile getirdi:
“Vallahi kendine güvenen tüzüğü açsın okusun, ne talep ediyorsa etsin. Kimse benden öyle kurultay talep etmesin. Şimdi ben ‘Hodri meydan bir kurultay yapalım’ desem iki ay onunla meşgul olacağız. Özel kurultayı kazanacak, Özgür Özel güçlü lider olacak ama içe döndüğümüz için partinin oyları yine düşecek. Bunu mu istiyorlar? Partinin oyunu düşünmek pahasına kimse benden kurultay dilenmesin. Gücü olan gitsin kurultaya ki yok öyle bir güç... En iyi kurultayda bile parti içe döndü diye güç kaybediyoruz. Benim işim Erdoğan'ı erken seçime zorlamak, birilerinin işi beni kurultaya zorlamak ama gücü yok benden istiyor. Benden rica ediyor. Senin gücün yok, kuvvetin yok, kudretin yok. Geçmişte ezdiğin örgüt karşına geçmiş, yanında değil. Sen dönmüşsün benden kurultay talep ediyorsun. Parti yine kendini tartıştıracak, Erdoğan nefes alacak. Gücü olan buyursun, kendisi çıksın, benden talep etmesin.”
En Çok Okunan Haberler
- Hediye Güran'ın ifadelerinde 'Enes' çelişkisi
- Milyarlık vurgun iddiası!
- Hâkimin itirafı
- Görüntülerle ortaya çıkardı: Doktor gözaltında
- Ünlü fenomen adeta bir servet kazandı!
- Erdoğan'dan 'sürpriz' 10 Kasım kararı
- Belediye başkanının oğlu başından vurulmuş halde bulundu
- Galatasaray, Tottenham'ı sahadan sildi!
- Arbede çıktı, oturuma son verildi
- Köy tipi yoğurt diye yedirmişler!